Anlam, duyu organlarımızla algıladıklarımızı zihinde birleştirip bir resim oluşturmak diyebiliriz. Zihin her an maruz kaldığımız tüm uyaranlardan anlamlı parçalar biriktirir yani anlamlandırır. Bu anlamları duruma göre kullanır.
Örneğin sürekli yetersiz olduğu vurgulanan ya da kendisine söylenenlerden böyle bir anlam çıkartan birey zamanla yetersizim algısını kendinde yerleştirecektir.
Mesleğim gereği öğrencileri gözlemlediğimde genel ve özel birçok anlamlandırmaları var.
Bu anlamlandırmalar ders için, hayat için, alışkanlıkları için, arkadaşlıkları için, yetenekleri için…
* Hayat zor,
* İnsanlar yalan söyler,
* Sınavlar zor,
* Ben kahvaltı yapamam.
* Yeni nesil soru çözemem.
* İyi lise, iyi üniversite kazanamazsam hayatım biter.
* İstemediğim şeyleri yapmak zorunda değilim.
* Okulda dersleri anlamıyorum.
* Denemelerde yapamıyorum.
* İnsanlarla iletişim kuramıyorum.
* Okumayı sevmem.
* Yazarak anlıyorum.
* Özel ders olmazsa biterim.
* Zamanım yok,
* Hiçbir şey zamanında yetişmiyor.
* Video izleyebilirim, ama uzun olmazsa…
Daha birçok algı durumu sayılabilir.
Hayat algımız öncelikle duyularımızın topladıkları ile ilgili, daha sonrası ise duyularımızın topladıklarını zihnimizin anlamlandırması ile ilgili.
Bugün üzerinde durmak istediğim öğrencilerin sınav ile ilgili anlamlandırmaları.
Sınava hazırlık sürecinde anlamamız gereken ilk durumlardan biri;
Sınava hazırlık bir süreçtir. Bir sonuç değil. Bu sürecin sonunu hayal edersiniz. Hayal ettiğiniz sona ulaşmak için nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini planlarsınız. Plana uygun çalışırsınız.
Çalışmanız için motivasyona, motivasyon için yaptığınız işin sizin için anlamlı olmasına ihtiyacınız var. Sınavda başarılı olmak sizin için anlamsız ise bu hazırlığı başkalarını memnun etmek için yapıyorsanız süreç ilerlemeyecektir. Sınavın hayatınız için anlamını belirleyin.
Başka bir durum denemelerinizin kötü gelmesi yetersiz olduğun anlamına gelmez. Kötü deneme doğru çalışmadığının ve eksikliklerinin göstergesidir. Eksiklik konu eksikliği, pratik eksikliği, alt bilgilerden gelen eksiklikler olabilir. Bunlar akademik bilgi anlamındaki eksik durumları belirtir.
İyi bir analiz sürecinde sadece bilgi durumuna değil aynı zamanda bireyin duygu durumunu da analiz etmek gerekir.
Özgüveni var mı?
Öz düzenleme yapabiliyor mu?
Başarılı olmaya gerçekten istekli mi?
Çalışmak için gerekli motivasyona sahip mi?
Motivasyon kaynağını biliyor mu? (İç motivasyon mu? Dış motivasyon mu?)
Sonuç için sabırlı mı? Gibi birçok etken analiz basamağında yer almalı.
Sınava hazırlık sürecinde uygulanabilecek en iyi tekniklerden biridir. Sınavı anlamlandırmak, süreci planlamak ve sonrasında ise analiz yaparak devam etmek.
Sınavın anlamını bulurken, hayatın başı ya da sonu gibi görmek ya da böyle anlamlandırmak sınava hazırlanan bireyi stres altında hissetmesine neden olacaktır. Stres ile birlikte kaygı ve heyecan durumu da süreci etkileyecektir. Sınav bireyin hayallerine açılan bir kapı olabilir. Fakat hayat başarı durumunda devam ettiği gibi başarısızlık durumunda da devam edecektir. Bireyin bu gerçekliği görüp anlamlandırmasını ona göre yapıp yoluna devam etmesi gerekmektedir.
Sınava yüklediği anlam sadece çevresinden duydukları ile değil, öz becerilerini düşünerek olmalıdır. Yoksa “günümüzde tüm çocuklar zeki, her şeyi çok kolay öğreniyorlar” dediğimiz anda sınav sürecini etkilemeye başlıyoruz.
Unutmamamız gereken en önemli şey beyin manipüle olmayı sever. Yukarıdaki cümleyi kurduğumuzda beyin kolay öğrenme yolu bulmaya çalışacak, kısa hızlı yollar arayacak. Böylece süreç olması gerekenin dışına çıkacaktır.
Sınav sürecinde analiz ise hem anlamlandırma basamağında hem de hazırlık aşamasında kullanılmalıdır. Sınavın anlamını belirlerken de kendimizi iyi tanımalıyız ki doğru anlamlar yükleyebilelim. Kendimiz ile ilgili yaptığımız analizler tamamen objektif olması önem arz etmektedir.
İstemediği bir okul, bölüm ve benzeri hedefler oluşturmak kendisini çok iyi analiz etmediğini gösterir bize. Sadece hedef oluştururken değil, aynı zamanda süreci ve çalışma düzenini planlarken de birey kendini iyi analiz ederek hazırlanmalı.
Analizin üçüncü aşaması ise süreç içerisinde yaptığı çalışmaları doğru analiz etmektir. Örneğin evde çözdüğüm testlerde sonuçlarım çok daha iyi ama okul ya da denemelerde çözdüklerim o kadar iyi değil.
Analiz ettiğimizde;
Sıralama korkusu olabilir.
Stres, kaygı düzeyi yüksek olabilir.
Heyecan yapıyor olabilir.
Evde çözdüğü testler daha kolay olabilir.
Genel katılımlı denemeleri çözmekten korkuyor olabilir.
Bireyin durup sadece farklılığın kaynağını dürüstçe değerlendirip, tespit ettikten sonra çözüm yoluna yönelmesi daha yararlı olacaktır.
Sınav sürecinde anlam ve analiz sınav sürecinde bireyi öne geçirecek teknikler olduğunu unutmamak gerekir.
Birey için sınavın anlamı yoksa çalışma da yoktur.
Sınavdan korkuyorsa yine çalışmayacaktır.
Sınavın anlamını bulmanız dileğiyle…
Müzik önerisi: https://youtu.be/NTHeeZXZ37w?list=PLkP7iK2Lx4gRveYU3rxd84y7pTNlrPvqm