featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. ANAFARTALAR ZAFERİ -2-

ANAFARTALAR ZAFERİ -2-

EMPERYALİSTLERİN BELİ NASIL KIRILDI
Çanakkale Savaşlarını İngilizler safında başından sonuna kadar izleyen savaş muhabiri Ashmead-Bartlett Times gazetesinde 19 Mayıs 1916 tarihli makalesinde yazdıklarını okumak bile olayı gözler önüne seriyor :
“10 Ağustos günü Anzak birlikleri büyük gayret sarfetmişler ve Conkbayırı sırtlarına ulaşmışlarsa da ele geçirdikleri yeri koruyamamışlardır. Hele Ghurkalardan bir tabur Conkbayırı’na çıkabilmişti. Fakat Türkler karşı saldırıya geçerek tepeler üzerinde bulunan askerlerimizi bayırın eteklerine sürmüşlerdir. Bu savaş devler ülkesinde bir devler savaşıydı.
10 Ağustos sabahı Türkler, şafakla beraber Conkbayırından son derece şiddetli bir saldırışla süngü hücumunda bulundular. Hayatlarını küçümseyip alay ederek yapılan bu hücum karcısında birliklerimiz sırtların eteklerine doğru çekilmek zorunda kaldılar. Fakat bu saldırı karadaki sahra ve obüs toplarımızın şiddetli ateşi ile cezasız bırakılmadı. Türklerin yanaşık düzen¬de ve birbiri gerisinde tertiplenmiş dört piyade hücum hattının şiddetli saldırısı ancak bu etkili topçu ateşi altında kırılabildi.
Gelibolu yarımadasında savaş başlayalıdan beri topçularımızın kalplerini keyif ve sevinçle dolduran bu kadar geniş ve iyi düzenlenmiş bir hedef hiç görülmemişti. Gemi toplarının hücum safları arasında patlayan mermilerinin havaya uçurduğu insanlar, parça parça etrafa saçılıyordu. Bu cehennemi topçu ateşi bile Türk saldırısını durduramadı. Son olarak on makineli tüfeği¬mizin yakın mesafeden yaptıkları yarım saat süren ateşle bu müthiş saldırı durdurulabildi. Bu tüfeklerin namluları kıpkızıl ocaktan çıkmış bir demir haline gelmişti. Türkler bizi Corkbayırı’ndan çıkardılar. Bu kendilerine pahalı¬ya mal oldu. Bölgenin önemini takdir eden Türkler, bugün pek büyük bir cesaret ve yiğitlikle savaştılar. Conkbayırı’nı bize kaptırmamaya çalıştılar ve başardılar”.

İNGİLİZLERİN SUVLA ÇIKARMASI
İngiliz kumandanlığı Temmuz ayı başından itibaren Suvla kıyılarına bir çıkarma hazırlığına girişti. Bu harekatı bir baskın olarak yapmak Anafartalar sırtlarından boğaza inerek Türk ordusunun karadan bütün ikmal yollarını kesip teslime zorlamak planlarıyla hareket ederek, yapılan bütün hazırlıkların Seddülbahir ve Arıburnu’nun güneyine yapılacağı kanaatini uyandırdılar. 
Böyle bir harekatın bütün işaretlerini alan Türk ordu kumandanlığı bütün kuvvetlerini Seddülbahir’e doğru yönlendirdi.
İngilizler ön hazırlıklarında başarılı olmuşlar gerçek hedeflerini bizden gizleyebilmişlerdi. 6-7 Ağustos gecesi İngilizler Suvla Limanına gece saat 10 dan gün doğuncaya kadar 13700 asker 12 top çıkarabildiler. Gün doğduktan sonra da devam eden çıkarma ile 7000 asker 44 top daha çıkarıldı.

ÇIKARMA
Zifiri karanlık içinde 6 Ağustos gecesi on muhribe bindirilmiş on binden fazla İngiliz asker her muhribin yanında bir motorlu duba, yedeğinde muhafız gemileri ile saat 21:30 da Suğla kıyılarına yaklaşmaya başladı. 
Bunların gerisinde İngilizler bulabildikleri her şeyi, büyük Atlantik posta gemileri, muavin gemiler, Kuzey denizin balıkçı gemileri, tahliye sandalları, mavnalar, Süveyş kanalında kullanılan yük gemiler, kruvazörler, monitorlar, hastane gemileri, yatlar, kablo gemileri, balon gemileri, Taymis nehrinde kullanılan romörkörler bulunuyordu. 
Sahile yanaşan muhripler demir atar atmaz İngiliz askerleri büyük bir düzen içinde dubalara alındı. Dubalar sahile yaklaştı. Sahilde çıt çıkmıyordu. Etraf son derece sakin ve sessizdi. Yarım saat içinde dört tabur sahile çıktı.

SPOR (MU)?
9 Ağustos gece yarısı Liman Paşanın yaveri süvari binbaşı Prigge Conkbayırına 4. Fırka kumandanı Cemil (Cenk) beyin yanına gelir. Yanında getirdiği Anafartalar Gruba Kumandanlığına tayin edilen Mustafa Kemalin emrini tebliğ eder.
Bu arada askerler esir aldıkları iki Yeni Zelandalı subay ile 20 er getirirler. İngilizce bilen Prigge subaylardan birine “Niçin buraya geldiklerini” sorar. Yeni Zelandalı subay “Ah.. Bu bir spor..!” cevabını verir… 
Belki de gerçekten on binlerce kilometre öteden gelip Türkleri öldürmek onlar için bir spordu. Ama kanları pahasına bedel ödedikleri bir spor.
Onlar macera için gelmişlerdi. Tarih bilmedikleri için Türkleri küçümsüyorlardı. Fakat Türkler vatanlarını, namuslarını savunuyorlardı. Bu namus analarının, hanımlarının, kız kardeşlerinin namusuydu. Vatan borcuydu canlarını vererek ödemeleri gerekiyordu ve hiç düşünmeden ölüyorlardı…

9 AĞUSTOS – ANAFARTALAR GRUP KUMANDANLIĞI
Gece saat 10 – (Albay Mustafa Kemal Bey)
29. Alayın gelmekte olduğu bildirildi. Elimde 23. Alaydan başka sağlam güç yok. 41. Alaydan haber yok.
8. Fırka kumandanı Miralay Ali Rıza Beye yarın şafakla Conkbayırı – Şahinsırt hattında düşmana taarruz edeceğimizi bildirdim.
Taarruz için şu emri verdim: 
8. Fırka kendine ilhak olunan taze kuvvetlerle yarın fecirler beraber Conkbayırı – Şahinsırt’taki düşmanı tart ve teb’it edecektir (kovulacak ve uzaklaştırılacaktır). Diğer fırkalar, bidayette başlangıçta piyade topçularıyla ateş etmeyip 8. Fırkanın hücumundan sonraki taarruzu teshil (kolaylaştırma) edeceklerdir.
Yedinci ve on ikinci fırkalar bugün ilerledikleri hatları tahkim ve muhafaza edeceklerdir.
Ben bu geceyi Conkbayırı’nda ve 8. Fırka karargahında geçireceğim. 7. ve 12. fırkalarla Anafartalar mıntıkası kumandanı raporlarını Çamlıtekke’ye, diğer fırkalar Conkbayırı’na göndereceklerdir.
Anafartalar Grubu Kumandanı
M. Kemal

Saat 10:20 den sonra aşağıdaki gibi tebliğ edilmiştir.
– 4. Fırka kumandanlığına (telefonla)
– 7. Fırka kumandanlığına (emir atlısı ile)
– 8. Fırka kumandanlığına (not ettirilmiştir)
– 12. Fırka kumandanlığına (telefonla)
– 9. Fırka kumandanlığına (telefonla)
– Anafartalar Mıntıkası kumandanlığına (telefonla)

10 AĞUSTOS ANAFARTALAR (TÜRK TARAFI)
Albay Mustafa Kemal anlatıyor: 
“41. Alay hücum anına kadar gelemedi. Yanlış yere gitmiş. 8. Fırka tertibatını almıştı. 23. Alayın iki taburu önde birinci hatta harp saffı durumda bir taburu geride olmak üzere Conkbayırı’na doğru hücuma hazırdılar. 28. Alayda aynı şekilde Şahin sırtta hücum tertibatı almıştı. Şafak sökmek üzereydi. Artık hücum anıydı. Saatime baktım dört buçuğa geliyordu. Birkaç dakika sonra ortalık tamamen ağaracak ve düşman askerlerimizi görebilecekti.
Düşmanın piyade ve mitralyöz ateşi başlarsa, kara ve deniz toplarının mermileri bu sıkı nizamda duran askerlerimiz üzerinde bir defa patlarsa hücumun başlayacağına şüphe etmiyordum.
Hemen ileri koştum. Fırka kumandanına tesadüf ettim. O da ve her ikimizin refakatimizde bulunanlarla beraber olduğu halde hücum safının önüne geçtik. Gayet seri ve kısa bir teftiş yaptım. Önünden geçerek yüksek sesle askerlere selam verdim ve dedim ki:
Askerler, karşımızdaki düşmanı mağlup edeceğimize hiç şüphe yoktur. Fakat siz acele etmeyin. Evvela ben ileri gideyim. Siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden atılırsınız!
Kumandana ve zabitlere de işaretime askerlerin nazarı dikkatini celbetmelerini emrettim.
Ondan sonra hücum safının önünde bir yere kadar gidildi ve oradan kırbacımı kaldırarak hücum işaretini verdim.
Bütün askerler, subaylar, artık her şey unutmuşlar, nazarlarını, kalplerini verilecek işarete toplanmış bulunuyorlardı. Süngülerini ve bir ayaklarını ileri uzatmış olan askerlerimiz ve onların önünde tabancaları, kılınçları ellerinde subaylarımız kırbacımın aşağı inmesiyle demirden bir kitle halinde aslanlar gibi bir hücumla ileri atıldılar. Bir saniye sonra düşman siperleri içinde asumani bir gulguleden (gökten gelen gibi bir sesten) başka bir şey işitilmiyordu: Allah… Allah… Allah..!
Düşman silah kullanmaya vakit bulamadı.Boğaz boğaza kahramanca mücadele sonunda ilk hatta bulunan düşman kamilen imha edildi.
Dört saat mücadeleden sonra 23. ve 24. Alaylarımız Conkbayırını tamamen düşmandan temizlediler.
28. Alayda Şahinsırtın en yüksek sırtını kurtardıktan sonra Sarıtarla – Ağıl üzerine batıya saldırdılar. Önlerine rastlayan düşman kıtalarını mağlup ediyorlardı. 28. Alayın bir kısmı Şahinsırtın boyun noktasında yerleştirilmiş düşman mitralyözlerinin etkisi ateşinden daha yoğun topçu ateşiyle Conkbayırını cehenneme çevirmişti.
Gökten şarapnel ve demir parçaları yağıyordu. Büyük çaplı deniz toplarının tam isabetli daneleri yerin içine girdikten sonra patlıyor yanımızda, kenarımızda büyük çukurlar açıyordu. Bütün Conkbayırı kesif dumanlar ve ateşler içinde kaldı. Herkes mütevekkilane sonuna hazır duruyordu. Etrafımız şehitler ve yaralılarla doldu.
Muharebe meydanında cereyan eden hali izlerken bir şarapnel parçası göğsümün sağ tarafına çarptı. Cebimde bulunan saati parça parça yaptı. Vücuduma girmedi yalnız derin bir kan lekesi bıraktı.
Saat öğle vaktinde yaklaşıyordu. Askerlerimiz sekiz saatten beri ölümle pençeleşmekten yorulmuşlardı. Zayiatımız da mühimdi. Saat 12:15 de 8. Fırka kumandanına şu emri verdim:
Taarruzu kat ediniz (kesiniz). Conkbayırı ve Şahinsırtın garba en hakim noktası daima elde bulundurulacak surette kıtaatınızla işgal ettiğiniz hattı tahkim ediniz.
Anafartalar Grubu Kumandanı
M. Kemal
Hücum emri verilir verilmez büyük bir heyecanla İngiliz siperlerine adeta akan Türkler buraları tıklım tıklım doldurdukları için pek rahat hareket edemeyen İngilizleri bir anda bitiriverdiler.
Sağ tarafta derenin kenarında hareket etmekte olan İngilizler hiç beklemedikleri bir baskından şaşkına uğrayarak kaçmaya başladılar. Birkaç dakika içinde İngiliz siperlerinin ikinci hattı da zapt edildi. Fakat Topbayırı kuzeyindeki mevzide bulunan Yeni Zelanda makinalı tüfekleri müthiş ateşi Türkleri durdurdu. Artık burada sadece ölüm vardı.
Diğer taraftan Türk kuvvetleri Conkbayırı dik yamaçlarından Çiftlik mevziine doğru durmadan akıyordu. Burada göğüs göğüse muharebeler oluyordu. General Cooper burada ağır yaralandı. İngilizler geri hat siperlerini de terk ederek daha da geriye çekildiler. Fakat bu müthiş boğuşmada Türkler de hayli yıpranmışlardı. İngilizleri takip edecek kuvvetleri kalmamıştı. 
Conkbayırı kuzeyindeki İngiliz birliklerine de önce el bombaları ile saldırıya geçen Türkler ilk hat siperlerine kolayca girmişti. Ağıldere istikametine çekilen İngiliz birlikleri öylesine karışık bir hale gelmişlerdi ki toparlanmaları mümkün olmadı. İngilizlerin “Türkleri mutlaka yeneriz” ümidiyle başlayan Suvla ve Conkbayırı harekatı Türklerin beklenilmeyen direnişi önünde önce durmuş sonra da yenilmişti. 
Buralarda muharebeye 50.000 den fazla İngiliz kıtaatı muharebeye sokulmuş, üç günde 18.000 kayıp vermişlerdi. 
Başlangıçta boş olan Conkbayırı ve Suvla tepeleri artık her saat çoğalan Türk askerlerinden başkasına ait olamazdı.
6. ve 22. Ağustos tarihleri arasında İngilizler buradan 22.000 yaralı ve hasta göndermişlerdi. 
Bu yaralı ve hastaların da hesaba katılacağı kayıplar listesi bu son harekatın İngilizlere neye mal olduğunu göstermeye yeter.
10 Ağustos akşamı Sir Lan Hamilton hatıra defterine şunları yazıyordu: 
“Türkler… ancak bizi Conkbayırından atmak suretiyle vazifelerini yapacaklarını anladılar ve böyle yaptılar…”

9-10 AĞUSTOS
Sabaha karşı;
Şafak sökmek üzereyken Tekketepe ayrıntısı hala boştur. 32. İngiliz Tümeni Hamilton’un bir gece önceki umutlarını boşa çıkarmış, yola çıkmadan önce gereğinden fazla vakit kaybetmiştir. Askerler sık çalılar arasında toplanmaya çalışırken yedi saat geçmiş keçi yollarına girip kaybolanların bulunması tümenin tepenin yanında toplanabilmesi için sabaha doğru 3:30 a kadar uğraşılması gerekmişti. Saat 4:00 da birlikte hareket geçerler. Ama yarım saat daha geçmiştir. Tam öndeki alayın askerleri ilerlerken Türkler üzerlerine atılırlar. M. Kemalin askerleri tüm İngiliz tümenini yok eden korkunç bir saldırı yaparlar. Birkaç dakika içinde bütün subaylar öldürülür, tabur ve tugay karargahları aşılır. İngiliz askerlerinin hepsi kargaşa içinde kaçmaya koyuldular. Makinalı tüfek ateşi çalılıkları ateşe verir. Burada saklanan askerler de yangının etkisiyle açığa çıkarlar. Askerlerin çoğu Tuz gölüne varmadan durmazlar (Moorehead – s: 261 – 262)

(BU GECE GECENİN HERHANGİ BİR SAATİNDE KALKARSANIZ, SABAHA KARŞI SAAT 4.30 DA, ANAFARTALAR BÖLGESİ KUMANDANI ALBAY MUSTAFA KEMAL’İN(ATATÜRK) SİPERDEN ÇIKARAK, SÜNGÜ TAKILI TÜFEKLERİNİ SIMSIKI KAVRAMIŞ, DİŞLERİ KENETLİ, KENDİSİNE BAKAN BİNLERCE MEHMEDİN ÖNÜNE GEÇEREK KARANLIKTA İLERLEDİĞİNİ, BELLİ MESAFEYE GELDİĞİNDE ELİNDEKİ KIRBACINI İNDİREREK HÜCUM İŞARETİ VERDİĞİNİ, GÖZÜNÜZ ÖNÜNE GETİRİN.

O GÜN RAMAZAN AYININ SONLARIYDI. ATATÜRK’ÜN EMRİYLE SAHURDA “SICAK UN ÇORBASI” İÇİLMİŞTİ. O GÜN VE ONDAN SONRAKİ GÜNLER MEHMETLER, ORUÇLARINI ŞAHADET ŞERBETİYLE AÇTILAR.

EĞER BU GÜN, BU TOPRAKLAR ÜZERİNDE, BU BAYRAK ALTINDA, HÜR VE KİMSEYE, HİÇ BİR YABANCIYA BOYUN EĞMEDEN, IRZ VE NAMUSUMUZDAN EMİN YAŞIYORSAK, BU UĞURDA ŞEHİT OLAN GENCECİK VATAN EVLÂTLARINA BORÇLUYUZ. ONLARA DUALAR OKUYUN.

EĞER BU GECE GECENİN HERHANGİ BİR SAATİNDE KALKARSANIZ, KARANLIĞI DİNLEYİN…DİNLEYİN KARANLIĞI.. BİZİM İÇİN ŞEHİT OLAN MEHMETLERİN SON KALP ATIŞLARINI DUYAR GİBİ OLACAKSINIZ..

BUGÜN SINIRLARIMIZDA, ARAKOLLARIMIZDA, BİZİM GÜVENLİĞİMİZ İÇİN NÖBET TUTAN BİNLERCE ASKERİMİZİN, JANDARMAMIZIN, POLİSİMİZİN NABIZLARINI, NEFESLERİNİ DUYACAKSINIZ. ONLARA DUALAR OKUYUN.. 
DİNLEYİN KARANLIĞI… 
KARANLIĞI DİNLEYİN28Ismail Kurtlak, Enez Saffet ve 2

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
ANAFARTALAR ZAFERİ -2-
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!