Koronavirüs salgını günlük yaşam planlarımızı alt üst etti! Büyük bir salgın,daha doğrusu ciddi bir savaşla karşı karşıyayız. Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de salgını önlemek amacıyla bir çok tedbirler alınmakta. Salgının ilk duyulmasıyla önlemler alan ülkelerde vaka sayıları ve ölüm oranlarını hava raporu gibi televizyonlar düzenli olarak vermekte. Vaka ve ölü sayılarının her geçen gün artması endişe verici olsa da geleceğe umutla bakabilmeliyiz.
Devleti yönetenler farklı önlemler almakta. Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle alınan önlemlerin yeterliliklerini tartışmak mümkün.Kendi önlemlerimizi almak hayata bakışımızla ilgili olsa gerek.Hasta olmamak kadar, sevdiklerimize olası hastalığı taşımamak için fedakarlık edip evde kalmamız gerekiyor.
***
İki haftalığına Türkiye’ye gitmiştim. 16 Mart Pazartesi günü son uçaklardan biriyle Almanya’ya döndüm. Daha önce çocuklarımla konuşmuş, hiç bir telkin olmaksızın kendimi eve kapayacağımı, kendileriyle ancak uzaktan ya da telefonla görüşebileceğimi eve gelmemelerini istemiştim. İki haftalık süre içinde çok sevdiğim,kokularını özlediğim 1-5 yaşları arasındaki torunlarıma dahi sarılamadım.İlk günden beri umutla geleceğe baktım. İki haftalık gönüllü karantina dönemi şükür bitti, ama vaka ve ölüm sayılarını duydukça evde kalmanın sevdiklerim için önemli olduğuna inanıyorum.
***
Yöneticilerin aldığı hayati kararlara vatandaş olarak uymak hepimizin görevi.
Almanya’da alınan kararlara titizlikle uyulmasını farklı şekillerde değerlendirmek mümkün.En azından evde kalanlar gördüğüm kadarıyla ekonomik kaygı duymuyor. Onun ötesinde yaptırımlar ağır! Yaklaşık bir haftadır aile bireyleri hariç iki kişiden fazla insanın bir araya gelmesi yasak.Bu yasaklar yerel düzeyde bazılarına göre abartılı da olsa uygulanıyor.
Almanya’nın en büyük eyaletlerinden olan Kuzey Ren Vestfalya eyaleti hükümetinin aldığı kararlara göre; iki kişiden fazla insanın bir araya gelmesi durumunda kişi başı 200 Euro,10 kişiden fazla insanın toplanılması halinde para cezasının yanı sıra 5 yıla kadar hapis cezası söz konusu. Önümüzdeki günlerde havaların güzel olabileceğini öngören ve önüne geçmek isteyen yetkililer piknikçileri de unutmamış ve 250 Euro para cezası öngörülmüş.
NRW Hükümetinin aldığı bir çok yaptırım kararlarını alt alta sıralamak mümkün.Temizlik kurallarına uymayanlara kesilecek 1000 Euro, izinsiz hastahane ve yaşlılar yurdu ziyaretlerine de 200 Euro ceza yaptırımı ilginç geldi bana.
Aile ziyaretlerinde,evlerde bile 3 kişinin bir araya gelmesi yaşak! Dün,Türkçe yayın yapan Postaktüel Gazetesi’nde okuduğum haber sonrası şaşırdım. Haberde yer alan bilgilere göre Hamburg şehrinde misafirliğe giden Türk ailenin evini polis basmış! Bir ihbar sonrası eve baskın yapan polis,aile dışından gelen ziyaretçilerin kişi başı 200’er Euro para cezası olduğunu hatırlatarak, misafirleri evden çıkartıp uyarmış!
***
Almanya’da Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn ve Robert Koch Enstitüsü yetkilileriyle düzenli olarak açıklamalar yaparak kamuoyunu bilgilendirmekte. Sağlık Bakanı’nın, ülkede korona virüsü yüzünden zor günlerin daha gelmediğini,hasta ve ölüm sayılarının çok daha artmasını beklediklerini açıklaması sonrası Almanya genelinde insanların evlerine kapandığını söylemek mümkün. Umarım İtalya’da yaşanan trajedi hiç bir yerde yaşanmaz. Bunu temenniyle hayata geçirmekte mümkün değil. Salgının yayılmasını yavaşlatarak mücadeleye katkı sağlanmak istiyorsak evde kalmamız gerekiyor.
Türkiye’de son alınan önlemler en az iki hafta önce alınabilir, salgının seyri değiştirilirdi. Şehirler arası ulaşımın kısmen durması önemli. Yetkililerin tavsiyeleri yerine getirmeyenlere yaptırımlar tavizsiz uygulanmalı. Almanya’da olduğu gibi vaka ve ölüm sayılarının şehirlere göre dağılımı düzenli olarak açıklanmalı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son basın toplantısında değinmişti,ama henüz hayata geçirilememesini anlayamıyorum.
***
İki kişiden fazla insanın bir araya gelmesinin yasaklanması bizi sosyal yaşantılarımızdan koparmamalı.Elimizdeki paha biçilmez akıllı telefonları tam kullanma zamanı.Yıllarca ihmal ettiğimiz,farklı nedenlerden dolayı ziyaret edip, arayamadığımız akrabalarımıza çat kapı yaparak evde kalmayı fırsata çevirebiliriz. Örneğin; Almanya’dan Balıkesir’i , köyünüzü, Almanya ve dünyanın öbür ucunda yaşayan akrabalarınızı aradınız mı? 4-5 aileyi aynı anda küçük bir kutuya sığdırarak uzun uzadıya sohbet ettiniz mi hiç? Denemenizi öneririm. Demek istediğim; sosyal temas yasağı, bedensel bir yasak. Evde kalınan süre içerisinde çok daha fazla dostumuza telefon ederek,mesaj yazarak sosyal ilişki kurup, aile bağlarını güçlendiremez miyiz?