Allah akıl versin, en başta da …
Bazı makam sahiplerine versin!
İlk emri “oku” olan Kur’an-ı Kerim’in mealini okuyunca insan ateist mi olur?
Mümkün olabilir mi?..
Hep arzuladığımız, hep istenen aslında Kur’an-ı Kerim’in mealinin, çeşitli tefsirlerinin mümkün olduğunca çok kişi tarafından okunması değil midir?
Okursan öğrenirsin, okursan düşünürsün, okursan aydınlanırsın, okursan gerçek İslam’ı ve doğruları bilirsin.
Dünyanın belki de en saçma öngörüsüdür bu, Kur’an’ın mealini okuyanlar arttığı için ateizme yönelenlerin artmış olduğu.
Oysa tam da aksi değil midir asıl tehlike?..
İslamiyet adı kullanılarak ve O’nun arkasına saklanarak cahil ve eğitimsiz kitleler Allah korkusuyla korkutulup Kur’an-ı Kerim’de hiç yazmayan günahlara imza atıp aslında dini kendi çıkarları için her devirde kullanmadılar mı?
Kur’an’ı Kerim’i okumayan insanlar körü körüne savaşlara, terör saldırılarına, küçük yaştaki çocuk evliliklerine, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlıklarına, her tür yalan yanlışa kolayca yönlendirilmiyorlar mı?..
Son ve en mükemmel din olan İslamiyet, bünyesinde böyle bir şey barındırabilir mi?..
Okumazsan körü körüne inanırsın.
Okumazsan bilmeden düşman olursun.
Okumazsan piyon olursun.
Oynarlar, oynatırlar, harcarlar.
Nereden geldik buraya?
Geçtiğimiz günlerde Yeni Şafak’ta bir köşe yazarı “meal okumak gençleri dinden mi uzaklaştırıyor” diye sordu ve yanıtı da yine aynı yazısında ve cevabı Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinden bir profesöre dayandırarak verdi.
Artık “prof” dendi mi önce bir şöyle fren yapıyoruz kendimizce… Burada da aynı kabus karşımıza çıktı:
Kur’an-ı Kerim’in mealini herkesin okuması gerekliliğine dikkat çekmesi gereken çok muhterem Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi prof,Türkiye’de ateistim diyenlerin sayısının meal okuyanlar yüzünden arttığını belirterek aynen şöyle devam ediyor:
“Ateist ve deistlerin temel argümanları şu anda felsefi olmaktan ziyade Kur’an çevirileri üzerinden oluşmaktadır. Meal çevirisi, bağlamı tam veremiyor. Bu konuda Diyanet’in ve ilahiyatların ortak bir çalışma yapmasının çok yerinde olacağını ve rüzgârı tersine çevireceğini düşünüyorum. Din kültürü öğretmenleri Diyanet’ten ücretsiz meal isteyip öğrencilere dağıtıyorlar. Öğrenciler okumaya başlayıp anlamlandırma sorunu yaşadıklarında kafaları karışıyor ve işte bu akımlara yönelebiliyorlar.”
Makamlara bakıyorsunuz…
O makamlarda bulunan kişilere bakıyorsunuz…
Sonra dediklerine bakıyorsunuz…
Yakışmıyor, uymuyor, bir türlü aklınıza sığmıyor, aklınız almıyor!
Din İşleri Yüksek Kurulu üyesinden böyle bir yanıt beklenebilir mi?..
Meal çevirisi tam bağlamı veremiyormuş. Laf ola beri gele.
O zaman tam bağlamı verebilecek şekilde, vatandaşın anlayabileceği şekilde çeviri yapın, sade vatandaşın anlayamayacağı şekilde derinliğe girecek veya sığlığa düşecek şekilde çeviri yapmayın, kafa kafaya verin; ortalama bir insanın anlayacağı bir meal kaleme alın.
Sizin göreviniz tam da bu değil mi?..
Dinimizi insanlara doğru anlatmak değil mi?..
Tam aksini demeli prof..
Okuyun demeli.
Çok çeşitli mealleri okuyun demeli.
Mümkün olursa, kendinizi daha da geliştirebiliyorsanız tefsir de okuyun demeli…
Demiyor.
Aksine okumayın diyor. Okuyanlar arasında ateizm yükseliyor deniyor.
Böyle bir şey kabul edilebilir mi?
Akıl kabul edebilir mi?
Böyle bir yorum olabilir mi?..
Okumak gerek.
Kur’an-ı Kerim’i okumadınız mı, içinde yazanları aklınıza yazmadınız mı; general oluyorsunuz; yüksek yargıç oluyorsunuz ama sonra bir cemaat başının(!!!) ardına takılıp fanila kapma yarışına giriyor; tabağındaki yemekten kalanı kaşıklıyorsunuz…
Sonra da cahillikten beyin yıkayanlar sizin devletinize, özgürlüğünüze, hükümetinize, hayatınıza, Cumhuriyetinize kastediyor.
Okumadığınız için sonra ve hala Atatürk’ün din düşmanı olduğu masalına inandırıyorlar..
Ve okumadığınız için memleketin 50 yıl önceki hataları aynen yerinde duruyor.
Okursan İslam’ı bulacaksın ama okumadığın için bir oradan bir buraya sürüklenip duruyorsun!
Sonra 2020’de bir prof çıkıyor; tüm bu olup bitene rağmen yine de “okuyanlar arasında ateist olanların sayısı artıyor” diyebiliyor.
Size de son söz olarak “la havle” çekmekten başka bir seçenek bırakmıyor.