featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. ALEMİN AKILLISI!

ALEMİN AKILLISI!

Pasifik Okyanusu’nda 3,4 milyon kilometrekare genişliğinde, 7 milyon ton ağırlığında bir kütle var.

Yedinci Kıta!

Çöp!

Buraya “Büyük Pasifik Çöp Alanı” da deniyor.

İnsanlığın yüzkarası bu çöp yığını tam bir kıta büyüklüğünde.

Bu çöp kütlesinin yüzde 99’u da plastik.

Bilim insanları, her 1 dakikada deniz ve okyanuslara 80 ila 120 ton arası çöp bırakıldığını, bunların devasa çoğunluğunun da plastik olduğunu söylüyorlar.

Dakikada ortalama 100 ton.

Siz bu yazıyı okurken dahi okyanuslara kaç ton çöp gittiğini düşünün.

Ki, yine bilim insanlarının ortaya koyduğu tablolara göre Türkiye açısından da durum pek parlak değil.

Karadeniz, iç denizimiz Marmara ve Ege ile Akdeniz’de inanılmaz derecede hızlı ve yoğun bir plastik kirliliği var.

Elbette, bu tablo yine okunmayacak, umursanmayacak, bu kirlilik ile ilgili önlem alıcı tedbirler gündeme gelmeyecek.

Garip bir “üç maymun” hali devam edecek.

Plastik insanoğlunun yarattığı dünyanın başına bela bir ürün.

Avrupa, her tür plastiği yasaklama yönünde kararlı bir şekilde yürüyor.

Plastik belasının ayırdında olan ülkeler de plastikten kurtulma derdinde.

İleri ülkeler bu çöpleri kendi ülkelerinde muhafaza etmedikleri gibi başka ülkelere satıyorlar.

Avrupa, daha önce Çin, Filipinler gibi ülkelere satıyordu çöpleri.

Artık Çin çöp almıyor.

Filipinler de.

Daha önce çöp satın alan Polonya kapısını kapattı.

Bizde ise tüm kapılar her daim herkese ve her şeye açık olduğundan şimdi açık kapıdan çöpler geliyor.

Avrupa’nın plastik çöplüğünün yeni adresi Türkiye.

2016’da aylık 4 bin ton olan çöp ithalatı iki sene sonra 7 kattan fazla artarak aylık 30 bin tonu geçti.

Düşünün lütfen.

Avrupa’dan her ay 30 bin ton çöp ki bunların yüzde 99’u da başa bela plastik, Türkiye’ye giriyor.

Kendimiz çok temizmişiz gibi, kendi çöpümüzle sanki baş edebiliyormuş gibi, kendi çevremizi sanki çok iyi koruyormuşuz gibi öylesine gözü pekiz yani!

Başkasının çöplüğü olmak, parayla çöp satın almak…

Layık mıyız?

Ayda 30 bin ton ithal çöp ne demek?..

Bu çöplerin geri dönüşüm tesislerinde işlenmesi çare değil.

Çöplerin çevre ve insan sağlığına zararları ile Türkiye’nin çevresel kirliliğini artırıcı etkileri konusunda uzmanlar nicedir feryat ediyor.

Tahmin ettiğiniz gibi, o feryatları da duyan yok.

Plastik poşeti yasaklayan, parayla satıp da tüketimi azaltma kararı alan ülkemizin her ay onbinlerce ton plastik dahil her nev’i çöpü eloğlundan satın alması hakkında ne denilebilir?

Uzmanların ifade ettiğine göre Türkiye’de bulunan atık dönüşüm tesisleri, bırakın ithal çöpleri, Türkiye’nin kendi ürettiği çöpün bile ancak yüzde 1’ini dönüştürebiliyor.

Dönüşüm ürünlerini ise Türkiye’den hiçbir ülkenin almadığı da vurgulanıyor.

Yani… Büyük miktarda zehir içeren ve dönüştürülse bile elimizde kalan bu çöpsel ürünlerin ileride başımıza nasıl sorunlar açacağı sağlık ve çevre uzmanlarının korkulu rüyası.

Gerçekten sormak gerek…

Kendi çöpünün yüzde 1’ini dönüştürebilen Türkiye; her ay onbinlerce ton elalemin çöpüyle ne yapacak?..

Çöp satın alıp da gelen para çok mu ihtişamlı ve her derde ilaç da…

Bir tehlikeyi daha görmezden gelebiliyoruz.

Herkes sersem, alemin akıllısı biziz di mi?

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
ALEMİN AKILLISI!
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!