Akran zorbalığı, kişilerin aynı yaş grubunda oldukları arkadaşlarına uyguladıkları zorbalık türüdür. Bu zorbalıkta, güç kullanımı olabileceği gibi sözler ve alaylar yoluyla da zorbalık uygulanabilir. Çocuklar ve ergenler, kendilerine uygulanan bu baskının anlaşılmayacağından veya baskının artacağından korktukları için dile getirmekten çekinirler.
Zorbalık eden çocukların ve ergenlerin empati kurma yetenekleri diğer çocuklara kıyasla daha az gelişmiştir. Sosyal becerilerde ve ilişki kurma biçimlerinde yetersizlikler olabilir. Saldırgan ve dürtüsel yapıya sahiplerdir ve buna fiziksel üstünlük de eşlik edebilir.
Zorbalığa uğrayan çocukların ve ergenlerin ise genellikle güvensiz ve kendilerini koruyamayan, pasif ve boyun eğici bir tarzları vardır. Utangaç ve içine kapanık olabilirler. Gruplara dahil olmak konusunda zorlanabilirler. Genellikle aşırı koruyucu ailelerin çocukları oldukları gözlemlenmektedir. Kekemelik, gözlük kullanma, diş aparatı kullanma vb. farklı özellikleri olabilir.
Peki, zorbalığa uğrayan çocuklar neler yaşıyorlar?
Kaygı, kızgınlık ve çaresizlik gibi duyguları yoğun bir şekilde deneyimlediklerini ve depresyon eğilimlerinin arttığını gözlemleyebiliyoruz. Bununla birlikte okuldan uzaklaşma ve sıkça devamsızlık yapma davranışları akademik başarılarının da düşmesine sebep oluyor. Grup dışına itilme ve yalnız kalma ile başlayan değersizlik ve yetersizlik hissi bazen ilerleyen yaşlarda ve yetişkinlik sürecinde de devam edebiliyor. Ve çok daha önemlisi ise, zorbalıkla duygusal olarak baş edemeyen çocuklar ve gençler intihara yönelebiliyorlar.
Son günlerde üniversite öğrencisi genç bir kızın intiharı konuşuluyor. Sosyal medya hesabı üzerinden acımasızca dalga geçilen genç kız, başka sorunları da eklenince kendi hayatına son vermeye karar veriyor. Peki, bu da akran zorbalığı sayılıyor mu? Evet. Siber zorbalık olarak da adlandırabiliriz. Sosyal medya uygulamaları ve internet üzerinden birini hedef alarak yapılan zorbalık türüdür. Bu zorbalık türü sözel, duygusal, cinsel içerikli olmakla birlikte günümüzde en sık tercih edilen zorbalık türüdür. Zorbalığa maruz kalan kişiyle yüz yüze iletişim halinde olunmadığı için daha çok tercih edilmekte ve bu sebeple zorbalığın şiddeti korkunç derecelere ulaşmaktadır.
Peki, bunu nasıl engelleyebiliriz?
Öncelikle çocuklarımıza empati kurmayı, insanlara karşı vicdanlı olmayı, farklılıklara hoşgörülü olmayı öğretmekle başlayabiliriz. Sonrasında ise, “Gücü yeten yetene…” mantığından uzaklaşıp çocuklarımıza herkesi sevmek zorunda olmadığını ama herkese saygı göstermek zorunda olduğunu anlatarak zorbalık yapmasını önleyebiliriz.
Uzm. Klinik Psikolog Sedef Olcay Atıcı