Devlet; vatandaşının sağlığını korumakla yükümlü müdür, değil midir?
Nasıl soru bu demeyin, basit bir soru.
Elbette korumakla yükümlüdür, elbette sağlık ön plandadır, vatandaşlarının zarar görmesini nasıl ister ki devlet?
Anayasa var, hukuk var… Falan var filan var…
Peki..
O zaman ister istemez bu sorunun yanıtı “şirketlere yük gelmesin, kıyak geçelim, vatandaşın sağlığı biraz daha beklesin mi” olacak?..
Geçtiğimiz günlerde kamuoyu gündemine yansıyan çok önemli bir haber vardı.
11 ildeki 15 termik santralin baca filtrelerinin takılması zorunluluğu iki buçuk yıl daha ertelendi.
Bu kaçıncı erteleme zaten!
Neden?..
Mali külfet mi?..
Böyle saçma ve akıl dışı bir gerekçenin arkasına sığınabilir misiniz?..
Zaten termik santral her haliyle doğaya, çevreye, insana, hayvana, bitkiye, böceğe zararlı.
Siz ne kadar filtre taksanız da zarar verecek ve veriyor çevreye.
Ama nasıl ve neden termik santral faaliyete başlarken olması gereken filtre yoktur bizim santrallerde?..
Dünyanın ileri ülkeleri artık bu tip termik ve nükleer santrallerden vazgeçip enerji işini güneşe ve rüzgara yüklüyorlar.
Bizde termik santrali bir kenara koyun, daha nükleer santral hevesimiz var ki, bir de onu faaliyete geçirelim, cennet topraklarımıza bir de nükleer ile zarar verelim, bakalım artık nasıl rahatlarız veya daha yeni icat ne buluruz zamanla göreceğiz.
Muğla, Manisa, Bursa, Kütahya, Zonguldak, Karabük, Ankara, Sivas, Kahramanmaraş, Şırnak, Çanakkale…
Zehir soluyorlar yıllardır…
İki buçuk yıl daha solusunlar…
Kanser ve KOAH başta olmak üzere pek çok solunum yolu hastalığı artıyordu; iki buçuk yıl daha artsın..
Kanser olmaya devam…
Böyle bir anlayış ve bakış açısı olabilir mi?
Aklın, bilimin, vicdanın, çevrenin neresinde Türkiye?..
Sadece Zonguldak’ta kanser nedeniyle ölüm oranı son on yılda yüzde 54 artmış.
Solunum sistemi hastalıklardan kaynaklanan ölüm oranı da yüzde 87 artış göstermiş.
Bu 11 ilimiz idama mı mahkum edildi?..
Başka ne sorulabilir ki?..
Nasıl filtresiz baca olur termik santralde?..
Nasıl faaliyete başlatılır?
Geçtik başlattınız diyelim…
Bacaya filtre zorunluluğu niye ertelenir durur?..
Kaçıncı uzatma bu?
Şimdi yeniden yasa çıktı.
Baca filtresiz zehir tüttürmeye iki buçuk yıl daha devam.
Öyle mi?..
Vebaldir bu.
Ağır vebal.
Siyasetçi “ben yaptım oldu bitti” diyebilir mi?..
Bunun izahı mümkün mü?
Radyasyonlu çay içmekten başladık, nerelere geldik…
Sağlığa zararlı bir sürü ürün raflarda, sahte bal bile Meclis’te…
Sağımız solumuz önümüz arkamız zehir.
Devlet seyirci, yasa koyucu zehirleyeni koruyor.
Termik santraller filtresiz ve göğümüz duman duman ama…
Araçta sigara içmek yasak!