10.İsmail Akçay Yol Koşusu ‘En iyi Haber, Yorum ve Fotoğraf Ödülleri’ sahiplerini buldu.
Her yıl geleneksel olarak koşulan ve bu yıl 9 Eylül Pazar günü 10’ncusu gerçekleştirilen İsmail Akçay Yol Koşusu kapsamında ‘En iyi Haber, Yorum ve Fotoğraf’ yarışması sonuçlandı. Türk Spor Ajansı İmtiyaz Sahibi Erdoğan Arıpınar, Gazeteci – A Spor Yorumcusu Haldun Domaç, Emekli Spor Yazarı Nezir Önal, Efsane Maratoncu İsmail Akçay ve IAAF Çocuk Atletizmi Türkiye Koordinatörü Necdet Ayaz’ın içinde bulunduğu seçici kurul tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, En İyi Haber Dalında Hakan Küçükakman birinci oldu. Bu dalda Levent Başsaka ikinci, Umut Çınar üçüncülüğe layık görüldü. En iyi yorum birincisi Cengiz Güneş, ikincisi Emrah Ayyıldız seçildi. Fotoğraf dalında birinci ve ikinciliği Hüseyin Tokmak alırken, Merve Dalgıç üçüncülüğe layık görüldü.
Dereceye giren basın mensupları Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı’nın makamında gerçekleştirilen törenle ödüllendirildi.
Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı, ” İnşallah önümüzdeki yıllarda bu yol koşusunu daha güzel ve daha farklı noktada değerlendirmeyi düşünüyoruz. Kendi değerlerimizi hem dünyaya tanıtmak, hem de gençlerimize örnek olabilecek ortamlar geliştirmek için büyükşehir belediyemiz ile beraber gayret sarf edeceğiz. Ödüllerimiz çam sakızı çoban armağanı cihetinde. Ödülleri mesleğinde söz sahibi, Türkiye’mizin yetiştirdiği meslek erbaplarından büyüklerimizin belirlediği şekilde vereceğiz. Burada maksat, ödüllerle yarışmanın farkındalığını ortaya çıkarmak, yarışmanın daha görünür hale gelmesini sağlamaktır” dedi.
AKÇAY’DAN ÖNEMLİ MESAJLAR
Katıldığı koşularda tek gayesinin Türk Bayrağı’nı göğsünde taşımak olduğunu belirten Efsane Atlet İsmail Akçay ise “28 farklı ülkeye gittim. Memleketimi bütün ulusal alanda reklam ve tanıtımını yaptım. Londra caddelerinde, NewYork caddelerinde 2 saat süreyle 42 km göğsümde Türk Bayrağı ile milyonlarca insanın ‘Türko Tempo’ sesleriyle büyük bir dopingle koştum. Şimdi bir futbolcu Galatasaray’a gidiyor diyor ki, ‘bileğimi kesseler kanım sarı kırmızı akıyor’. Beş sene sonra Beşiktaş’a gidiyor, diyor ki ‘kanım siyah beyaz akıyor’. Bunu bana da teklif ettiler. Amerika’da kalmam için 1968 ‘de ayda bin dolar maaşla 3 yıllık mukavele imzalamamı istediler. Ben askerim, kalamam, tazminat vermem gerekiyor kalmak için, o tazminatı bile ödemeyi kabul ettiler. Ne için kalmamı istediler biliyor musunuz? Göğsümde Amerikan bayrağı ile sokaklarda koşmam için. Ama benim damarlarımda Türk kanı var. ‘Türk bayrağı varken Amerikan bayrağı ile koşamam’ dedim. Kabul etmedim. Para pul değildi beklentim, tek gayem Şanlı Türk Bayrağını taşımaktı.” diye konuştu. (balikesir24saat.com)