Sulama çoğunlukla kolay bir iş olarak görülür. Kanalda su akıyor. İhtiyacı olanda alıyor. Keşke bu kadar kolay olsaydı. Ama değil…
Tesislerin sulamaya hazırlanması, sulama öncesi köylerde gece toplantıları yaparak barajda biriktirilen su ve sulama tesisinin verimli kullanılması hakkında bilgi verilmesi ve sulama yapacak olan üreticilerin sulama beyannamelerini niçin eksiksiz ve doğru bilgilerle verilmesi anlatılır ve beyannamelerin başarılı bir sulama sezonu geçirilmesi için en geç Nisan ayı ortalarına kadar vermeleri istenir. Toplanan sulama beyannameleri üzerinden planlı su dağıtımı raporu hazırlanır ve onay için DSİ’ne gönderilir. Verilen sulama beyannamelerinde yer alan bitkilerin teorik olarak tüketeceği su miktarlarını gösteren cetveller üzerinden bu değerlendirmeler yapılır. Bazen barajda depolanan su miktarı sulanacağı düşünülen bitki paterninin(deseni) tüm ihtiyacını karşılamayabilir. O zaman pik dönem dikkate alınarak kısıtlı su verileceği ve bunun nasıl uygulanacağı üreticiye anlatılır. Planlı su dağıtımı raporunun hazırlanması ve bu hazırlanan raporunun barajda biriktirilen su rezervi ile kıyaslamasının yapılması hususu çok önemlidir.
Sulamanın pik dönemi hakkında birkaç cümle yazayım. Sulamanın pik dönemi derken o bitkinin ürün vermeye yattığı ve suya karşı çok hassas bir dönem içine girdiği dönemi kastediyoruz. Bu dönemde bitkiye vereceğimiz suyun zamanında ve yeterince olması alınacak ürünün miktarı ve kalitesi üzerinde belirleyici olur. Sulamanın pik döneminde hem üretici hem bitki çok hassastır. Burada devreye sahayı, çiftçiyi çok iyi tanıyan sulama işçileri devreye girer. Sulamanın kaderi onların emeği üzerindedir. O yüzden sulama işçileri çok önemlidir. Sulama işçilerinin emeği, bilgisi, sabırlı olan yürekli duruşu, adaletli oluşu çok önemlidir.
Bir sulama sezonunun başarıyla yönetilmesinde mühendisin önemi ne kadar değerliyse,
Bir sulama sezonunda üreticinin sulama beyannamesinde yazarak ve imzalayarak verdiği bilgilerin önemi ne kadar değerliyse,
Bir sulama sezonunda sulama tesislerinin sulamaya hazır hale getirilmesinin önemi ne kadar değerliyse,
Sulama işçilerinin emeğide o kadar değerlidir. Sulama işçilerinin adaletli duruşları, insan kayırmamaları, verime yatan her ürünü çocuğu gibi görüp o suyun dağıtımı ve verilmesini vermeye çabalayan o emekleri o bir ayda o kadar önemlidir ki… O bir, birbuçuk ayda evlerinde geçirdikleri zaman dilimi çok azdır. Arazide suyun adaletli dağıtımına verdikleri emek ile hem üreticinin yüzünün gülmesini sağlarlar, hem de emek verdiklerini kurumun bu sınavdan başarıyla çıkmalarını sağlarlar.
Bunu niye bu kadar uzatarak yazdım biliyormusunuz kıymetli okuyucularım, BASKİ kural gereği emekli hakkı geleni hemen emekli ediyormuş… Dolayısıyla çıkarılan EYT nedeniyle sulama emekçisi çok işçi arkadaşımızın emekli edildiğini duydum, öğrendim. Bu kişilerin yerine alacağınız yeni kişilerle bu işler olmaz. Bu emekli edilen emekçi kardeşlerimizi hemen işe alın. Yanlarınada bu işi yapmaya hevesli genç işçi kardeşlerimizi alın verin. Birkaç yıl beraber çalışsınlar. Hazır hale gelince emekli olan işçilere teşekkür ederek evlerine gönderirsiniz…
Mühendisi böyle görevlere bir iki ayda hazır hale getirirsiniz ancak sulama işçisini getiremezsiniz. Sulama işçiliği zor bir görevdir. Sorumlu olduğu alan dahilinde sulama yapan tüm üreticilerin kimliğini, yapısını, karakterini bilmek zorundadır. Her parselin konumunu, sıkıntısını, kimin ektiğini, sulama sırasına uyup uymayacağını, koşulları kendi lehine kullanıp kullanmayacağı, verilen sulama süresine bağlı kalıp kalmayacağını bilmek zorundadır. Sulamanın pik döneminde herkesin öfkesi burnundayken o sakin olmak ve adaletli ve yürekli duruşuyla suyun her bitkiye zamanında verilmesini sağlamak zorundadır. Bunu yapamadığınız an o a’na kadar yaptıklarınızın bir değeri olmaz.
Hele ki böylesine bir seçim dönemi sonunda sulamanın ücretsiz olduğunu duyan üreticinin kontrolsüz olarak sulama sahasının içi, dışı dahil her boş duran tarlayı ekmeğe çalıştığı dönemde sahada kapı gibi duran emekçi ordunuz var olmak zorundadır. Sizin yerinize baskıyı göğüsleyen ve dayağı yiyen ve zorluklara dayanan, duvar ören bu emekçilere ihtiyacınız vardır. Yoksa bu üç ay sizin için henüz rüyadayken biten bir hüzünlü aile masalı olur.
Sulama masal değildir. Kandırıldığını düşünen, öfkesi burnunda, yazın çilenin içinden ekmeğini çıkarmaya çalışan köylülerin, suyu en çok istedikleri anda bulamadıklarında neler yapabileceğini hiç kimse kestiremez. Ben 42 yıllık emeğimi bu insanlarımıza ve bu ülkenin toprağına verdim. Onları yakından tanırım. O nedenle seçildiğiniz ve mazbatanızı henüz almadığınız günler içinde üç bölümden oluşan yazımı hemen paylaştım… Çünkü söylediğiniz ve yaptığınız her hamleniz ile yanlışınızı daha büyük yanlış ile tamamladınız. Sulamanın pik döneminde(temmuz-ağustos) çalışanlarınız perişan olur, sizlerde hukuk önünde kendinizi savunmak zorunda kalırsınız. Bu bayram tatilini fırsat bilin ve bu temel sorununuzun çözümüne odaklanın…Yoksa WhatsApp hattına sorunlarınızı iletin diyerek bir yere varamazsınız, varamadığınız gibi onlarca emekçiyi boş yere işten atarak günaha girersiniz…
Ben bu işe ömrümü verdim. Anca bir arpa boyu yol gidebildim. Kulağıyla duyduğuna gözüyle gördüğüne inanan insan kitlesini değiştirmek için bir insan ömrü yetmez. Keşke yetseydi. Ben emek verdiğim süreç içinde düsturum hep bir ayağım köylünün tarlasında bir ayağım köyün kahvehanesinde olacak şekilde yaptım bu görevi… Köylünün alkışı çok güzeldir ve çok kolay alınır, ancak bir yanlışta tokadı çok sert olur…
Ben bunları bu satırları başarılı olmanız için yazıyorum. Gerekli önlemler alınmazsa bir ay sonra neler olacaklar konusunda önden uyarıyorum…
Gerisi size kalmış…
İyi bayramlar, kıymetli okuyucularım…
Bayram sonrası kaldığımız yerden devam ederiz…
Sevgi ve saygılarımla Vecdi Yılmaz