Seçim döneminde Yücel Başkanın elindeki en önemli gücü kullanmak zorunda kalması, bu sürecin nedeni oldu. Yücel Yılmaz “tarımsal sulama bir yıl ücretsiz olacak” diyerek kozunu seçim meydanına sürünce sayın Ahmet Akın da “gördüm” dedikten sonra ve devamında da tarımsal sulama “Beş yıl ücretsiz”, dedi. Bununla da yetinmedi. “Köylüden sulama öncesi istenen sulama beyannamesini de almayacağız” dedi.
Kıymetli okurlar, 42 yıl DSİ kurumunda bu birime hizmet eden ve emekli olan bir mühendis olarak öncelikle sizlere tarımsal sulama ve DSİ kurumu hakkında önden bilgi vermek istiyorum. Kaldı ki bu 42 yılın 30 yılı Balıkesir’e hizmet ederek geçmiştir. 8 yılıda Bölge Müdürlüğümüze bağlı Çanakkale ilinde geçti. Özetle Balıkesir ve Çanakkale de yer alan tüm köylerimize, ovalarına ve her dereye, ayak bastım, dokundum…
Tarımsal sulamadan kasıt, bitkinin ihtiyaç duyduğu suyu, bitkinin sulama aralığına dikkat ederek düzenli olmak şartıyla zamanında ve ihtiyacı kadar olanı eksiksiz olarak verebilmektir.
Sulama aralığıda iki sulama arasında bitkinin gelişimini ve verimini aksatmayacak, bitkinin kökleri kanalıyla alacağı besinleri faydalı olacak şekilde almasına katkı sağlayacak olan azami süre açıklığıdır.
Bu azami süre açıklığının belirlenmesinde, toprak yapısının, derinliğinin ve topraktaki mineral besin maddelerinin bilinmesinin önemiyle özetle toprak analizinin yapılması ve çiftçiye analiz raporunun verilmesi ve ekilecek bitki üzerinden eksikliği hissedilen besin maddelerininde böylelikle önceden bilinmesi ve zamanında verilmesi ve bütün bu çalışmaların en üst seviyede katkı sağlayabilmesi için bitki kök derinliğindeki kılcal kök uçlarının görevini tam anlamıyla yapabilmesiyle yani etkili kök derinliğinin havadar bir ortamınıda dikkate alınarak tespit edilen iki sulama arasındaki en randımanlı azami süre açıklığıdır. Sulama aralığının bilinmesi bu nedenle çok önemlidir.
Kıymetli okurlar, tarımsal sulama konusu ülkemizin beka sorunudur. Toprağımıza ve su kaynaklarımıza yönelik yapacağımız her hareket geleceğimiz ile doğrudan ilişkilidir.
Toprağımızın verimliliğini ve su kaynaklarımızı koruyamazsak, geleceğimizi doğru planlayamayız.
Toprağımızın verimliliğini ve su kaynaklarımızı koruyamazsak, sağlıklı nesiller yetiştiremeyiz.
Toprağımızın verimliliğini ve su kaynaklarımızı koruyamazsak, sağlıklı bir toplum olamayacağımızdan dolayı ülkemizin geleceği olmaz…
Tarımsal sulamadan kasıt, toprağa ekilen tohuma, dikilen fidana istenilen sulama suyunu, toprağa ve bitkinin gelişimine zarar vermeyecek seviyede ve ölçüde olmalı ve nitelikleri itibariyle de en temiz bir şekilde verilebilmesidir.
Buraya kadar yazdıklarımı özetleyecek olursam toprak da, su da, tohum da canlıdır. Canlı olan bu varlıkların temizliği yani kirletilmemesi çok önemlidir. Eğer bu dünyada yaşamın sonsuz olmasını istiyorsak bu canlılığı kirletmeden korumak zorundayız.
Toprakta, su kaynaklarında ve dere yataklarında ve gökyüzünde bu canlılığı koruyamazsak, “nasılsa hesap soran yok” diye kirletmeyi bir hak olarak görürsek bilin ki bu dünyanın, ülkenizin, bir dine inanıyorsanız dininizin en kötü insanı sizsinizdir…
Kıymetli okurlar, DSİ kurumu halen ülkemizin biriciği olan çok nitelikli bir kurumudur, çalışanları için her geçen gün yeni bir şeyler öğrendiği adeta bir üniversitesidir, devlet içinde devlet gibi duruşu olan bir nadidesidir.
DSİ XXV. Bölge Müdürlüğü Balıkesirimizde 1980 askeri darbesinden hemen sonra kurulmuştur. Ondan önce 12. Şube Müdürlüğü olarak hizmet veriyordu.
İlk barajımız Çaygören barajı ismiyle Sındırgı ilçemize yapıldı. 1970 yılında hizmete açıldı. Bu barajımızda bitiktirilen su ile Sındırgı, Bigadiç, Balıkesir ve Kepsut ovaları sulanıyor… (Devam edecek)
Sevgi ve saygılarımla
Vecdi Yılmaz