Hazreti Muhammed’in dinine inanan ey Müslüman kardeşim, senin en güçlü yanın sadece ve sadece adalet duygusu ve adalet ülküsüdür. Bir Müslüman herşeyden vazgeçebilir ama asla adalet duygusundan ve adalet ülküsünden vazgeçemez. İnandığın Kur’an sana yol göstermiştir… Hepiniz Allah’ın çocuklarısınız…
Unutma, Allahın çocukları… Allahın çocukları birbirine adalet ülküsüyle bağlıdır.
Hazreti İsa bunu şu sözüyle anlatmıştır: “Yargılanmak istemiyorsan yargılama.”
Bir komutan olan ve bir devlet kuran Hazreti Muhammed ise adalet noktasında o kadar hassastır ki bu konuda çok önemli hadisi vardır: “Bir saat adalet ile yöneticilik yapmak, altmış sene nafile ibadet yapmaktan daha iyidir” demiştir.
Unutma, yerler ve gökler sadece adalet üzerinde durur, diyen yine peygamberimizdir…
Adaletin simgesi Hazreti Ömer’in unvanı ise “Adil Halife Hazreti Ömer” dir…
Halife Hz. Ömer, hilafeti döneminde ashabtan Übey b. Ka’b ile aralarında bir konuda anlaşmazlık meydana gelince bu anlaşmazlığın çözümü için Medine kadısı olan Zeyd b. Sabit’e gitmişlerdi. Kadı olan Zeyd hemen devlet başkanı olan Hz. Ömer’e karşı saygılı davranıp ona oturması için YERE MİNDER SERMİŞTİ. Kadı’nın bu hareketi karşısında Adil olan Hazreti Ömer şöyle demiş: “İŞTE BU DAVRANIŞIN, ŞİMDİ VERECEĞİN HÜKÜM DE YAPTIĞIN İLK ADALETSİZLİKTİR. BEN DAVACIMLA BERABER AYNI YERDE OTURACAĞIM.”
Sonra davacı Übey b. Ka’b davasını ileri sürünce Hz. Ömer bu iddiayı kabul etmedi. Bu durum karşısında Hz. Ömer’in yemin etmesi gerekiyordu. Kadı Zeyd İbn Sabit, Übey’e şöyle dedi: “GEL HALİFE’YE YEMİN ETTİRME, ONU BUNDAN MUAF TUT. DAVACI OLDUĞUN KİŞİ BİR BAŞKASI OLSAYDI SANA BÖYLE BİR FERAGATTA SÖZ ETMEZDİM.”
Bu sözü duyan Hz. ÖMER öyle kızar ki… Hemen YEMİN EDER… Sonra da Zeyd b. Sabit hakkında şunları söyler: “HALİFE İLE HERHANGİBİR MÜSLÜMAN HAKKINDA EŞİT DAVRANMASINI ÖĞRENMEDİKÇE ONA DAVA GÖTÜRÜLMEMELİDİR.”
Hazreti Muhammed’in dinine inanan ey Müslüman kardeşim, adalet duygusu ve adalet ülküsünden vazgeçtiğin an herşeyden vazgeçersin…
Adalet yoksa, hiçbir şey yoktur..
Sevgi ve saygılarımla Vecdi Yılmaz