5 Nisan Avukatlar Günü’nde Baro Başkanları, müvekkilleri adına adalet arayan avukatların ‘itibar’sızlaştırıldığına dikkat çekti.
Bu durum çok tehlikeli.
Hukukun 3 temel sacayağı ‘Hakim’, ‘Savcı’ ve ‘Avukat’tır.
Siz, bu üçlü sacayağı arasındaki gerçek adalet arayışını tam sağlamadığınız sürece adaletin doğru tecelli edeceğinden şüpheliyim.
‘Mülk’ün temeli olan ‘Adalet’i yerle bir etmek için el birlik uğraştık.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından atanan yüzlerce genç hakim, kararlarıyla çok tartışıldı.
Zaten sancılı olan hukuk sistemine olan güven giderek azaldı.
Hukukun olmadığı, adaletin geç sonuçlandığı, Anayasa Mahkemesi kararlarının bile tartışmaya açıldığı güzel ülkemde, “Anayasa Mahkemesi kapatılsın” söylemleri bile dile getirildi.
Ama ‘Biri’leri cezaevinden çıkabilsin diye kişiye özel ‘İnfaz Düzenlemesi’ de yapıldı parlamentoda.
Biz, Türkiye’de ilk görüntülü telefon konuşmasını ‘Bebek Katili’ Apo’ya yaptırdık.
Cezaevlerinde yatan mahkumlar bu hakka ‘Apo’dan, aylar hatta yıl sonrasında kavuşabildi.
‘Adalet’i, yargı sistemini ayaklar altına alma mücadelemiz bununla bitti mi?
Elbette bitmedi.
Sıra Barolara geldi.
Avukatlar arasında Baro tartışmaları yaşandı.
Gerekli miydi, değil miydi, tartışmaları uzadıkça uzadı.
Sonuç ne mi oldu? ‘İtibarsız’laştırma hız kazandı.
Adalet arayışında olan avukatların meslek örgütleri olan ‘Baro’ları bölen ‘Çoklu Baro’ sistemi hayata geçti.
Avukatına güvenmeyen sistem, savunma makamına zorluk üstüne zorluk çıkarıyor.
Adaletin üçüncü sacayağı olan ‘Avukatlar’ bu duruma feryat ediyor.
Neye mi?
Adaletsizliğe…
Güler misin ağlar mısın?