Allah kimseyi, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aramak zorunda bırakmasın. Aradığınıza da arayacağınıza da pişman oluyorsunuz.
Adı üzerinde acil yardım için arıyorsunuz, ama dakikalarca telefonda ‘Operatörlerimizin hepsi dolu’ sesini dinliyorsunuz’, dinlerken kapınıza dayanan silahlı kişiye de, veya camdan girmeye çalışan hırsıza da, aynı sesi dinletseniz acaba kararından vazgeçer mi?
Balıkesir’de polisimiz, özellikle Asayiş’e bağlı Yunus ekipleri ile şehir merkezinde sıcak vakalara en geç 3-4 dakikada müdahale ediyor ki bu da ortalamaların üzerinde. Bunda sıkıntı yok.
Sıkıntı operatörde, sıkıntı bu merkezi kuran ve tamamen müşteri hizmetleri servisi gibi düşünen zihniyette.
Acil Çağrı Merkezi’ni arayan insanların hiç ama hiç beklemeden 112, 155, 156 görevlisi ile görüşmesi gerektiğini düşünemeyen, akıllı idarecilerde.
Geçen ki yazımda da demiştim, inşallah bir daha bu merkezi aramama gerek kalmaz diye.
Önceki gece saat 02.00 sıraları balkona sigara içmeye çıktım, çıkar çıkmaz yan sokakta silahlar patlamaya başladı, silah seslerinin ardından büyük bir bağırtı sesleri de gelince vatandaşlık görevi bizi ‘muhteşem acil çağrı merkezimizi aramaya mecbur bıraktı.
İlk aramamda operatörle karşı karşıya geldik.
Saat gecenin 02.00’si, Balıkesir Texas değil, aynı anda 50-100 kişinin 155’i, aynı anda 80-160 kişinin 112’yi araması, akıl, mantıkla izah edilemez.
İşin Türkçesi, merkezi aradın mı otomatik, sistem seni operatörle tanıştırıyor, aynı bankaların müşteri hizmetleri gibi.
Nasılsa vatandaş ‘keriz’ ya önce beklemesini öğrensin.
Neyse bir 30-45 saniye bekledik, her 5 saniye de bir sinir bozucu ses tekrar kulaklarınızı tırmalıyor, ‘operatörlerimizin tamamı dolu’ vs.
Kapattım, tekrar aramayacaktım, şeytan dürttü, ‘ya yaralı falan varsa’ diye, tüm sabrımı toplayıp bir daha aradım.
Yine arar aramaz merkezi sistem devreye girdi, ‘operatörler yoğun’, yine bekledik, bir 30-45 saniye, sonra insan sesi duyduk.
Telefonu açan görevliye durumu anlattık.
Diyenleriniz olabilir, kardeşim sende 30 saniye, 1 dakika bekleyiver.
Olmazzz, insan hayatı için 1 saniyenin bile önemli olduğu günümüzde, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayan kişi, yardım ve ihbar için aradığında bekletilemez.
Hayatın bir çok alanında, ömrümüz kuyruk ve beklemekle geçse de, elin oğlu sanayi 4.0’ konuşurken, bir acil çağrı merkezini bari ‘adam gibi’ çalıştırın ya!
Başına da ‘adam gibi’ bir müdür atayın.
Memurluktan, özel kalem vekilliğine, oradan şefliğe terfi eden, dernekler masasına bakan, sonra sınavla müdür olan, arkadaşım, yanlış anlama, kusura da bakma, bu işler poz vermekle olmuyor.
Lütfen poz verdiğin o fotoğrafın ardındaki Atatürk’ün tam da ‘cuk oturan’ yazısını oku, sonra bir daha oku.
Ne demiş Büyük Önder o veciz sözünde ‘Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.’
Nokta. Bu sözün üzerine, kamuda işini iyi yapmayıp, bir de ‘maaşım az, stresimiz çok’ diyen adamı dövmek lazım.
Sonra da amirlerine de ki ben müdürlükten istifa ediyorum.
Yapar mısın bilmem.
Yapmasanız da, bu merkezi böyle işletmeye devam ederseniz, yakında birilerinin canı yanınca, sizin merkezinize ulaşamadığı için, vahim olaylar olursa, o güzelim sosyal medyaya 2 satırlık yazıyla konu olursunuz, Balıkesir’de rezil olur, ama iş işten geçer.
O zaman bu iş sadece kurumun başındaki ile de kalmaz.
Belki yapılacak küçük değişiklikle birlikte bu çalışmayan, insanların canları tehlikedeyken aradıkları ama polise, jandarmaya, ambulansa ulaşmak için anlamsız bir şekilde bekledikleri, bekletildikleri bu sistem şakır şakır, operatör sesi olmadan çalışır hale getirilir.
Hiçbir şey bilmiyorsanız, halen Balıkesir’de yaşayan 155 Haber Merkezi’ne yıllarını vermiş, Balıkesir’de bir çok kimsenin de tanıdığı emekli polis Halim abiyi çağırın, o size operatörsüz çağrı merkezinin nasıl çalışacağını anlatsın.
Yahu Allah aşkına, 21. yüz yılda yaşıyoruz, siz kırsal mahalle, ilçe, il yönetmiyorsunuz. Büyükşehirde bu merkez…
Çağırın bilgi işlem uzmanlarını, bilgisayar mühendislerini, size hesap kitabı yapsınlar.
Dakikada, saatte, günde, haftada, ayda ve yılda polise, jandarmaya, itfaiyeye, acil yardıma, kaç ihbar geliyor.
Bunun için her birimde kaçar görevli bulunması gerekiyor, tek tek hesaplasınlar. Devletimizin gücü de bu görevlileri çalıştırmaya yeter, yeter de artar bile.
Bu çağda kapısına silahla dayanılan adam, çağrı merkezine ulaşamadan niyazi olursa, bunun hesabını kimse veremez.
Vakit çok geç olmadan gereğini yapın, vesselam.