Millet can derdindeyken hükümetin hâlâ siyasi hesap peşinde olması kendi yandaşlarını bile şaşırtıyor.
AK Partili cumhurbaşkanını her koşulda destekleyen sadık seçmenler de artık iktidarın yaptıklarını onaylamıyor.
Hepsi değil elbette; birazcık olsun vicdanı kalmış olanlar…
Krizin, depremin, salgın hastalıkların felaketlerin yandaşı-karşıtı olur mu?
Olurmuş!
CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanlarının başlattığı yardım kampanyasını İçişleri Bakanı, “Validen izin almadınız.” diye hesaplarına bloke koyarak durdurdu.
Birincisi: Büyükşehirlerin özel yasaları gereği izin almaları gerekmiyor.
İkincisi: Aynı uygulamayı Konya, Erzurum, Kayseri, Bursa belediyelerine de yapıyor musun?
Üçüncüsü: AKP giderse yardımlar kesilir diyordunuz, şimdi CHP’li belediye başkanlarının yapmaya çalıştıkları yardımları siz kesiyorsunuz.
Bu da yetmiyor bir kampanya da AKP’li cumhurbaşkanı başlatıyor.
Başka ülkelerin cumhurbaşkanları halka para dağıtırken, bizimki halktan para istiyor ama bazı kamu kurumları ve yandaş firmalar dışında halkın büyük bir kısmı kuruş vermiyor.
Çünkü geçmişte yaptıkları yardım kampanyalarında şeffaf davranmadılar.
Hâlâ halktan para istediklerine göre, galiba bazı şeyleri hatırlamıyorlar.
Hatırlatalım mı?
Deniz Feneri, Kızılay’a gelen bağışların TÜRGEV’E aktarılması, 1999’dan buyana toplanan 65 milyar dolar deprem vergisi, işsizlik fonunda toplanan kesintilerin akıbetinin bilinmemesi ve kefen parası denilen ihtiyat akçesine kadar ne varsa hepsinin kullanılıp milletin kasasının tam takır bırakılması olabilir mi?
Ha ne dersiniz?