Kendi kendime sorarım hep..
Dost sohbetlerinde yeri geldiğinde keza..
-Bu neyin kavgası?..
Güzelim vatanın bağrında, toprağında..
Yaşadığımız coğrafyada, toplumda..
Türk’ü, Laz’ı, Çerkezi, Gürcüsü, Kürdü..
Romanı, manavı, muhaciri..
Müslümanı, gayri müslümi..
İnananı,inanmayanı..
Sünnisi, Alevisi..
Siyahı, beyazı..
A partilisi,B partilisi..
Hep bir arada değil miyiz?..
Bir aradayız!..
Okulda aynı sıradayız..
Maçta yan yanayız..
Kuyrukta arka arkayayız..
Cenazede saftayız..
Hastanede yan yanayız ..
Lokantada karşı karşıyayız..
Tok yatarken açın yanındayız!..
Hep bir aradayız..
O ne güzel bir mozaiktir ki..
Her bir parçası, her bir rengi İNSAN olan..
İnsana “insan olmanın değerini”
vermeli ki insan…
İnsan olduğunu anlasın insan!..
Aç gözünü..
Kapa gözünü..
Yaşandı bitti..
Hepsi bu kadar işte.
Açıpla kapamak arasındaki çizgi ;
yaşamsa eğer o kadar çabuk geçiyorki zaman..
Kırmaya, dökmeye, vurmaya, öldürmeye değer mi ey insan!..
Çalma, çırpma, hırsızlık, ursuzluk ,
yolsuzluk, haksızlık yapma..
Sureti haktan görünüp atma!..
Haksızlıklarda, eşitsizliklerde kulağının
üstüne yatma!..
Kırmızı sarıya baskın olamaz ;
arada yeşil, mavi, turuncu var..
Ortak paydamız “İYİ İNSAN” olabilmekse ;
o zaman bu kavga neden?..
Çok mu zor iyi insan olabilmek diye
kendimize hadi bir soralım.
Hepimiz hatalar, yanlışlar yaptık.
Bilmeden, istemeden bazende bilerek, isteyerek belkide..
Gelin soralım..
Kendi kendimizi bir sorgulayalım.
Aynada yüzleşelim..
Terapi olur inanın..
Bakın…
El ile tutulmayan ;
göz ile görülmeyen bişey..
Halen, şu anda, el an..
Tüm güzelim renkleri..
Bir anda gri yapmadı mı?.
N’aber
İyi misiniz?..
Hoşça kalın..
(Bu yazı 65+ olduğum bugünün anısına..)