Kendilerine sayın, başkalarına onlar diyerek tanımlayanların şecereleri bozuk. Nasıl mı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’inin kuruluşundaki felsefeyi kavrayamayan bu zihniyetler, Mustafa Kemal’i Erzurum ve Sivas arasında yok etmenin hesabını yapanlardır. Erzurum Kongresi’nde Mandacılığı(İngiliz ve Fransız Himayesinde bir Devlet Kurulmasını) savunanların ağa babaları Ali Galip’i Sivas Valisi olarak atamışlardır. Amaçlarına ulaşamayan dandik düşünceliler, Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrası ayrımcılık hareketlerini desteklemişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda, Atatürk devrimlerine karşı, tüm yenilik ve değişim çalışmalarına köstek olmanın yolunu açtıklarını,cümle alem bilmektedir. Cumhuriyete karşı savaş açtıklarını tarih kitapları, sayfa sayfa sunmaktadır. Anlamak, görmek istemeyen, dandik düşünceye hizmet edenleri destekleyenler cumhuriyetin nimetlerinden beslendiklerinin farkında değillerdir. Kedi gibi gözü yumuk lokma yutanlar, yuttukları lokmaları nasıl sindirmekteler bilemiyorum. Dandik düşünenlerin kara kaşına, kara gözüne hayranlar; Doğu ve Güney Doğu’da kukla bir Ermeni ve Kürt Devleti kurmanın peşinde olan işgalcilerle aynı düşüncededirler. İşgalcilerin hayalleri, Mezopotamya ve havzasının yer altı, yer üstü petrol ve maden kaynaklarının peşinde oldukların tüm dünya bilmektedir.
Ancak, Anadolu coğrafyasından beslenen, varlık sebepleri olan toprakları, başkalarına peşkeş çekmenin derdinde olan insancıklara ne diyelim? Allah ıslah etsin.
Demokratik, laik, sosyal, bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin içini boşaltmaya çalışanlar, 32 isyan çıkarmış ama amaçlarına ulaşamamışlardır.
Şimdi Türkiye’nin tüm nimetlerinden yararlanacaksınız. Ondan sonra Türkiye Devleti’nin yönetim biçimini beğenmeyeceksiniz.“ DANDİK CUMHURİYET” diyerek aşağılamaya kalkacaksınız. Bu zihniyettekilerin art düşüncelerini anlamamak için bebek olmak gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 96 yıldır güçlü bir ULUS DEVLET, kimsesizlerin kimsesi olma yolunda, her türlü engellemelere karşın; ülkemizin bölünmez bütünlüğüne gönül vermiş halk, terörün yarattığı yıkımları hak etmiyor. Bu düşünce ancak günlük çıkarlarını düşünen FONDİPÇİLER’dir. “Deveyi hamuduyla yutup”, sonradan “açım” diyerek yakınan fırsatçılardır.
Siyasetçisinden, ticaretçisine, KENDİ BÖLGESİ İÇİN VERİLEN KALKINMA KREDİLERİNİ başka bölgelere aktaran, KREDİLERİ ödemeyip izini kaybettirten fondipçiler, bu ülkenin içini boşaltmışlardır.
DANDİKÇİLER VE FONDİPÇİLER,
SAĞDA, SOLDA, İLERİDE, GERİDE, YANDA VE ÖNDE olması hiç fark etmezler. Onlara her zaman her yerde hazır ve nazırdırlar. Çıkar için analarının memelerini keserler. Meydanları, yolları, sokakları kana bulayarak kanla beslenen vampir yaratıklardır.
1999 KOCAELİ, 2011 VAN depremlerinde yaşanan mal ve can kayıplarının altında yatan gerçekleri Allah’ın işi olarak tanımlayanlara ne denir? DANDİKÇİ, FONDİPÇİ…SEVR HAYRANLARI onlardır. *İ DURAK İ*