Evet, neden olmasın?
“8 Mart Emekçi Kadınlar Günü” konusunda kadınlar çıksa:
“Artık bizden bu kadar.”diye haykırsa!
Hatta bir defalığına da adı o yıl için “Kadınlar Olmasaydı Günü”
olarak konulsa!
“Kadınlar Olmasaydı Günü”nde erkekler gün boyu, kadınların
dünyada yokluğunu düşünerek durmadan kahrolsa, dövünüp dursa!
“Sonunda da “Ah, aziz kadınlar! İyi ki varlar.”diyerekten; onların
varlığı ile insanlaştıklarını idrak edip, o günü bayram seyran eyleyip, eğlenerek çalsa oynasa!
Ve bu, önce Türkiye’de başlayıp, bütün dünyaya yayılsa!
O gün her evden, her aileden en az bir erkeğin kutlamaya katılması, kural olarak konulsa!
Bir kadınla birlikteliğinin ve hatta evlenebilmelerinin bir ön koşulu olarak da “Kadınlar Olmasaydı Günü?” etkinliğine katılıp katılmadığı sorulsa!
Katılmakla gururlansa, onurlandırılsa; katılmamakla da ayıplanıp, kahrolsa!
O gün “Kadınlar Olmasaydı Günü”nde bütün çiçekçilerin önlerinde erkekler, uzun mu uzun kuyruklar oluştursa!
O gün her yerde “Kadınlar Olmasaydı?” şarkısı, gün boyu durmadan çalınsa!
“Bir fındığın içini, yar senden ayrı yemem.” türküsü eşliğinde horonlar oynansa!
Bugün bütün okullar, kurumlar tatil olsa; dış temsilcilikler ve Yavru Vatan’dakiler de buna katılsa!
Nerede bir Türk erkek varsa, yaşı ne olursa da zorunlu katılsa!
Bütün meydanlar, caddeler, sokaklar her yer kadınla dolup taşsa!
Erkeklerse evde kalıp, varsa çocuk-hasta-yaşlı; hem onlarla olup hem yemek, bulaşık ve temizlik yapsa!
Özveri, emek, paylaşım, adama neymiş, farkına varsa!
Saatler boyu hep ayakta kalsa, hiç oturmasa; yorulup bunalsa, ağzını açmasa, gık’ı çıkmasa; ne kadar kızsa da“ana avrat” küfrü basmasa!
Ağzından tek bir sövgü sözü, tek bir kötü-kaba söz çıkmasa!
Hele hele erkeklik taslayan o küfür sözlerden o gün çok utansa; yer yarılsa da içine atlasa!
Cinsiyetçi hoyratlıklarla olur olmaza değil de zeka ürünü ve incelikli sözlerle taşı gediğine koysa!
Önce erkek değil de önce insan olmayı, her şeye insanca bakmayı, ah bir kafasına soksa!
Farklı olunsa da kadınlarla; fakat eşit olmayı bir anlamış olsa!
Yaşamın, tohumla topraktan oluştuğunu ah bir kavramış olsa!
Yaşama bu eşitlik penceresinden ah bir baksa!
Annesi gibi eşinin, kızının, kız kardeşin, ablanın ve halanın, teyzenin, ninenin, sevgilinin ve her şeyin; dünyanın, yaşamın yarısı olduğunu
kadının, bir anlasa, bir anlasa!
Evet, 8 Mart’ı bir kereliğine de olsa, erkekler ansa, kutlasa!
Kürsülerden o gün haykırsa erkekler; bağırsa, çağırsa boğazları yırtılırcasına: “Kadın olmadan asla!…”
Ve o gün her yerde, her şeyde kadınlar olsa.
O gün her şey ama her şey kadınlar için olsa!
Ayrımcılık-şiddet-baskı-taciz-korku yok olsa.
Kadınlar o gün bütün sokakları doldursa ve
mağazalar, yeme-içme ve eğlenme yerleri
gün boyu, sabaha kadar; camiler, cenazeler,
düğünler o gün yalnızca kadınla dolsa!
Biz erkekler Hanya’yı da Konya’yı da
bir günlüğüne de olsa bir güzel anlasa;
bir daha unutmasa!
8 Mart, evet bir kereliğine de olsa;
“Kadınlar Olmasaydı Günü” olsa!
O günü meydanlarda, sokaklarda,
8 Mart’ı yalnızca “erkekler” kutlasa!
Kadının varlığını kutlayarak “kutsasa.”
Ve o günden başlayıp, bütün yıla yayılsa!
Neden olmasın? Hayat bayram olsa!…
8 Mart ruhu içinde, haklarda eşitlik
mücadelesinde, dayanışma ile…
