Konuk Yazarımız Oğuz Geren bugün http://balikesir24saat.com ‘da çok özel ve önemli bir konuda aldığı tarih eğitiminin gereği çok özel bilgileri görsellerle destekleyerek yazdı.
Ben bu önemli yazıyı siz okurlarımızla paylaşmak istedim. Yazarımız Oğuz Geren’den rica ettim. Olurunu alınca da sizlere sunmaktan mutluyum.
İyi okumalar diliyorum.
Teşekkürler Oğuz Geren.
Yeni yazılarda buluşmak umuduyla , kalemine ,yüreğine ,aklına sağlık.
Oğuz GEREN
***
Bugün günlük politik veya ekonomik bir şeyler yazmayacağım. Aşağıda ki fotoğraflara bakın diyorum.. Ulucami Bursa.. Altı köşeli yıldızı ve yıldızları görüyorsunuz sanırım. Anadolu’ya gidin ve Osmanlı’nın özellikle İstanbul’un fethinden önce Türkler tarafından imar edilmiş tüm ibadethanelerinde bu simgeleri basit bir gözlem sonucu görebilirsiniz.. Divriği’den tutun da Konya’ya; Sivas’tan tutun da Erzurum’a kadar; Eğridir’den tutun da İnebolu’ya kadar görebilirsiniz..
Günümüzde araştırmadan okumadan dayatılmış bilgiler ışığında bu semboller Yahudi rumuzu olarak maalesef genç kuşakların belleklerine kazıtıldı. Oysa ki 6 köşeli yıldız damgası Türklerin var oluşundan beri kullandığı bir semboldür.
Bu simgeleri Paşa Sancaklarında, Candaroğulları beyliği bayrağı, Teke Beyliği Sancağı, Karamanoğulları beyliği bayrağı, cami iç veya dış cephe süslemelerinde hatta ahşap oymalarında bile görebilirsiniz.. Bazen türbe ve cami iç kubbe tavan süslemesi olarak ta görebilirsiniz. (Malatya Ulucami ve edirne Muradiye camii en bilinen örneklerdir) Ancak Museviler de aynı simgeleri Sion yıldızı, Yahudi ve Mason sembolü, Mühr-i Süleyman, Hz. Süleyman’ın mührü ve Hz. Davud mühür sembolü olarak kullanırlar.
Bu durum hali ile bilgiyi akademik kişilerin bilgi odaklı kitapları yerine, Polat Alemdaroğlu gibi hayali karakterlerin canlandırıldığı saçma sapan fantastik dizilerden alan ahalinin kafasını bir hayli karıştırmaktadır. Öyle ya.. Bunlar Kamil abiye hep Masonik işaretler olarak öğretildi. Ancak aynı Kamil abi hafta sonu belediyesinin beleş müze gezisinden faydalanmak maksadıyla gittiği Beşiktaş Deniz Müzesinde Barbaros Hayreddin Paşa’nın Sancağına bakınca kafası duman oluyor.. Bu işaretlerin Türklerin kadim işareti olacağı aklının ucuna dahi gelmeyip “acaba Barbaros Yahudi miydi?” sorusunu kendine sorup “evet olabilir” cevabını alarak toplumumuz çok farklı yerlere itiliyor.
Sakın Kamil abi algısını hafife almayın.. Çoğunluğumuz maalesef böyle. Halkımızın büyük bir kısmı bunları maalesef bilmiyor. Hemen Yahudi ve Masonların bayrağı, simgesi deyip işin içinden çıkılıyor. Araştırmıyoruz, sorgulamadan balıklama atlıyoruz. İslamiyeti, “Arap sosyolojisi” olarak öğreten günümüz eğitim politikaları Türk ulusunun geçmiş ile bağı adeta makasla keser gibi kesiyor. Altı Köşeli Yıldızın dini bir mesajı yoktur. Türk kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır.
Fotoğraf: 1 Altı köşeli yıldız motifli Selçuklu Mezarı (Ahlat-Bitlis) *** İşin özü Türkün kadim inancı olan Gök Tengri dini nedeni ile Tunç Çağı ile başlayan gökyüzüne olan ilgidir. “ Yukarıda Allah var” sözü İslam coğrafyasında sadece Türkler de vardır. Oysa ki İslamiyete göre Tanrı her yerdedir. İslamiyeti kabul etse dahi Türkler Tanrı’yı hep göklerde bildiler. Ulusal hafıza çünkü bu yöndedir. Bu toplumsal bir bilinçaltıdır ve dolayısı ile karakterdir. Bu bilinçsel karakter Orta Asyalıdır ve hangi dönemde nereye göç etse nereye gitse hangi inanca evrilse değişmedi. İlk Buzul çağı sonunda Bering Boğazından Kuzey Amerika’ya göç etti.. Tam 8000 yıl sonra koptuğu dünya ile yeniden kavuştu ama kilimlerinde kılıflarında tuğlarında altı köşeli yıldız halen vardı.. Ortadoğu’ya göç eden ve artık bugün konuştukları dilin proto Türkçe olduğu kabul edilen Sümerlerin de bu sembolleri çok kullandığı arkeolojik bulgularda ortaya çıkmıştır. 5’nci yüzyılda Musevilik dinini seçen Karay Türkleri de bu sembolleri kullanmıştır. Konya etki alanı olan çevresinde yaşamış olan Ortodoks Karaman Türkleri de kiliselerinde bu sembolleri kullanmıştır.
Fotoğraf: 2 Bursa Ulucami Dış Cephe altı köşeli yıldız süslemeleri. *** Peki İbranice konuşan toplumlar neden bu işaretleri kullanır?.. Nedeni açık. Sümerler tarihin bildiği ilk örgütlü medeniyettir. Sümer tabletlerini iyi okuyun.. Tüm semavi dinler sanki bu tabletler üzerine kurulmuş. Yahudi tapınaklarında bu sembollerin kullanılması Sümerlerden çok çok sonradır.. Bulunabilen en eski sinagog bugün Salihli ilçemizin sınırlarında bulunan Sardis antik kentindedir ve bu semboller yoktur. Altı Köşeli Yıldız sembollerinin sinagoglara tasvir edilişi 6’ncı yüzyıldan sonra görülür. Polonya Krakow yakınında bulunan Kazimierz şehrindedir. Karay Türklerinin o yüzyıllarda sosyo-kültür egemenlik alanında olduğu bilinen coğrafyada bu sembollerin karşımıza çıkmasına şaşırmamak lazım.
İbranilerin Karay Türklerinin işaretlerini kendilerine mal ettikleri bal gibi meydandadır. Karay Türklerini tarihte hazar Türk Devleti olarak siyasal bir varlık oluşturduklarını, siyasal egemenlik alanlarının Baltık Denizinden Hazar Denizine kadar tüm Doğu Avrupa’da olduğunu da hem Avrupalı hem de Arap kaynaklardan biliyoruz. Emevi ordularının Kafkasya kuzeyine geçişini engelleyen ordu Hazar Karay Türk ordusudur. Ulus ve din arasındaki farkı belirleyecek en önemli etken sekülerist devlet anlayışıdır. Zamanla sekülerist olmayan devletlerin toplumları mensup olduğu dinin kaynağı olan ulusun kültürel egemenliğini kabul eder. Maalesef azınlık bir Karay Türkü dışında tüm Musevi Türkler zamanla İbraniceyi günlük yaşam dili olarak kabul edilip Türk kimliklerini unuttular. Hitler’in 2’nci Dünya Savaşı’nda katlettiği Yahudilerin çoğu Doğu Avrupalı idi. Dilini unutmayan azınlık Karay Musevisi ise günümüze kadar gelebildi..
UNESCO tarafından “kaybolma tehdidi altında diller” arasındadır. Çok enteresan bir mevzudur Karay Türkleri, başlı başına akademik inceleme konusudur. Bugün ülkemizde de elle sayılır kadar Osmanlı bakiyesi Karay Musevisi vardır. Karaköy’ün aslında Fatih Sultan Mehmet tarafından Kırım’dan getirilen ve ticaret erbabı olan Karay Türkleri tarafından kurulduğunu kaçımız biliyor?.. Zamanla, Karayköy adının yeni tanıştığımız Arapça etkisiyle yuvarlanarak “y” sesi eritilerek Karaköy olduğunu kaçımız biliyor?.
Karay Türklerinin, Musevi olmalarına rağmen, diğer Musevi Türkler gibi asimile olmamasının tek sebebinin Telmut yazıtlarını ret ederek, kendilerine özgün bir Musevi mezhebi yarattıklarını ve sırf bu sebeple 2’nci Dünya Savaşı sonrası kurulan İsrail’e davet edilmeyen tek Musevi cemaati olduğunu kaçımız biliyor?.
Fotoğraf : 3 Soldaki Edirne Muradiye Cami İç Kubbe, sağda ki Malatya Ulucami İç kubbe süslemeleri
***
Tarihi gelecek kuşaklarımıza doğru dürüst ve bilimsel ölçeklerde okutmamız ve öğretmemiz şart.
Sonra birileri çıkıp on bin yıldır size ait olanı alır ve istismar eder. Dilimize kültürümüze sahip çıkın. Siz sahip çıkmazsanız birileri çalar.
Fotoğraf: 4 İstanbul Valide Camii girişgahı
Normal şartlarda akıl hastanelerinin, toplumla izole edilen kliniklerinde tedaviye muhtaç kişilerin ülkemizde “fikir adamı” diye türeyip söylediklerini dikkate almayın.
Saygıdeğer Efe ablam.. Paylaşıma değer bulduğunuz için başta size sonra da Balıkesir 24 Saat Gazetesine teşekkürlerimi sunarım.