featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. 7 ŞUBAT 1923…

7 ŞUBAT 1923…

Mustafa Kemal Atatürk camide minberden cuma günü cemaata hutbe okuyan ilk ve tek cumhurbaşkanıdır. Bu hutbe, Cumhuriyetin ilanından yaklaşık sekiz ay önce okunmuştur. Balıkesir’in özellikle seçildiğini düşünüyorum. Balıkesir, 15 Mayıs 1919’da İzmir işgal edilmiş bir gün sonra 16 Mayıs 1919’da Balıkesir şehri harp kararı almıştır… Bu kararı alanlar, Milli Kurtuluş Savaşı’mızda tarihi bir ana tanıklık etmişlerdir. Ve Balıkesir bu kararı aldıktan sonra Osmanlı ile ilişkilerini iyi tutmaya özen göstermiş ama bu kararından ve savaşma azminden bir milim dahi sapmamıştır. Yapılan her çalışma kayıt altına alınmıştır.

İslamiyette “Hutbe” özgürlük sembolüdür. Özgürlüğü olmayan, bağımsızlığa sahip olamayan bir müslüman topluluğa “HUTBE” gerekmez.

Atatürk’ün bakışıyla “HUTBE” şöyle tanımlanır:

” ‘Hutbe’ demek halka konuşma yapmak demektir. ‘Hutbe’nin manası budur. ‘Hutbe’ denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. Halkı, genel durumdan haberdar etmek son derece ehemmiyetlidir; çünkü, her şey açık söylendiği zaman halkın beyni çalışma halinde bulunacak, iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir.
‘Hutbe’lerin halkın anlayamayacağı bir dilde olması ve olanlarında bugünkü ihtiyaçlarımıza temas etmemesi halife ve Padişah namını taşıyan müstebitlerin arkasında köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi.
‘Hutbe’ den maksat ahalinin aydınlanması ve doğru yolun gösterilmesidir. Başka bir şey değildir. Yüz, iki yüz hatta bin sene evvelki ‘Hutbe’leri okumak insanları bilgisiz ve dalgınlık içinde bırakmak içindir. ‘Hutbe’ okuyanların her halde halkın kullandığı dili kullanması gereklidir. Geçen sene Millet Meclisinde söylediğim bir nutukta demiştim ki, “minberler, halkın beyinleri, vicdanları için bir verim kaynağı, bir nur kaynağı olmuştur”. Böyle olabilmek için minberlerden aksedecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması, teknik ve bilim gerçeklerine uygun olması lazımdır. ‘Hutbe’ okuyanların siyasi durumu, toplumsal ve çağdaş durumu hergün takip etmeleri zaruridir. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış öğretilmiş olur. Bundan ötürü ‘Hutbe’ler tamamen Türkçe ve zamanın gereklerine uygun olmalıdır ve olacaktır.”

Atatürk’ün Balıkesir Hutbesi günümüzün Türkçesiyle şöyle:

“ Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah’ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenâb-ı Hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizamı, hepimizin bildiği Kur’ân-ı Azimüşşan’daki açık ve kesin hükümlerdir.

İnsanlara maneví mutluluk vermiş olan dinimiz, son dindir, mükemmel dindir. Çünkü dinimiz; akla, mantığa ve gerçeklere tamamen uymakta ve uygun gelmektedir. Eğer akla, mantığa ve gerçeklere uymamış olsa idi bununla diğer ilâhî tabiat kanunları arasında birbirine zıtlık olması gerekirdi. Çünkü bütün tabiat kanunlarını yapan Cenab-ı Hak’tır.

Arkadaşlar! Cenab-ı Peygamber çalışmalarında iki yere, iki eve sahipti. Biri kendi evi, diğeri Allah’ın evi idi. Millet işlerini Allah’ın evinde yapardı. Hazret-i peygamber’in mübarek yollarını takip ederek bu dakikada milletimize ve milletimizin şimdiki ve geleceğine ait konuları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde, Allah’ın huzurunda bulunuyoruz. Beni bu şerefe kavuşturan Balıkesir’in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum.

Efendiler! Camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler, söylenenleri dinleme ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılması lazım geldiğini düşünmek, yani birbirimizin görüş ve düşüncelerini almak için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferdin zihninin başlı başına faaliyette bulunması lâzımdır. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz için her şeyden önce hakimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım.

Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. Millî emeller, millî irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, millet fertlerinin tamamının arzularının, emellerinin birleşmesinden ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.” (7 Şubat 1923) Paşacamii-BALIKESİR”

Bizlere bu onuru miras bırakan atalarımız önünde büyük saygıyla eğiliyorum…

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
7 ŞUBAT 1923…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!