“Kurtuluş ve devrim bize güneş kadar uzaktı. Onun ışığı ile yandık, durduk ama yine devam ettik kazandık.” Atatürk
İşgal yılları!
Kutsal vatan toprağında, düşman postalı, dalgalanmayan bayrak,
Ve gizli gizli ağlayan mabetler,
İnsanlık dışı uygulamalar…
Asla yaşanmak istenmeyen yıllar !..
Esaret mi? ASLA … Dedirten yıllar.
Bağımsızlığı ve özgürlüğü için kurtuluşu namlunun ucunda görenleri,
Ya istiklal ya ölüm diyerek yola çıkanları,
Sivas’ta Manda tartışmaları sırasında Mandayı reddeden ve Mustafa Kemal’e, “Paşam mandayı siz kabul ederseniz sizi de reddederiz” diyen Savaştepeli Tıbbiyeli Hikmet’i,
Yirmi yaşında Sındırgı dağlarında düşmanla girdiği çatışmada şehit olan, yiğit Anadolu kadını Gördesli Makbule’yi ve nice kahramanları biliriz.
Biliriz de fırında yakılarak şehit edilen Bigadiçli Nazife kadını bilir miyiz? Veya ne kadar biliriz?
Nazife kadın; Bigadiç’in Yukarıdevrek Kavakalanı mahallesinde yaşar. Milli müfrezelere ekmek götüren, onlara yardım eden vatan severdir. Durumu öğrenen Yunanlar müfrezelerle ilgili bilgi isterler. Yunan askerinin olağanüstü baskılarına rağmen, Nazife kadın: “Bilsem de söylemeyeceğim” diyerek bilgi vermez. Aldıkları cevap üzerine bu yurtsever kadını fırına atarak diri diri yakarak şehit ederler. (İbrahim Ethem Akıncı- Demirci Akıncıları S.201// İsmail Oğuz- Kuvay-ı Milliyecilikten Valiliğe İbrahim Ethem Akıncı Sayfa 95).
Bu şehidimizin adı mutlaka yaşatılmalı.
İşgalciler ve işbirlikçiler, kim bilir bunun gibi daha ne acı olaylar yaşatmışlardır!
Bir de seyahat izin belgesi var ki, sorma gitsin.
İşgalci Yunan Balıkesir’de yaşayan vatandaşlara 1920 -1922 yılları arasında “Yunanistan Krallığı Balıkesir Komutanlığı geçiş izin belgesi” vererek kendi vatanımızda esir hayatı yaşatmışlardır.
6 Eylül rastgele bir tarih değil, esaretten kurtuluşa, bağımsızlığa, özgürlüğe kavuşmanın tarihidir. Ne kadar coşkuyla kutlansa, kutlasak azdır az.
***
Kurtuluşun 99. yıl dönümünde;
Bizlere bu toprakları vatan olarak bırakan milli kahramanlarımızın gelecek kuşaklara kutsal emanet olarak taşınması yönünde çalışmalar yapılmasını,
30 Haziran 1920 yılında işgal edilen ilimizi, 6 Eylül 1922’de işgalden kurtaran İbrahim Ethem Akıncı’nın adının verildiği alana “İBRAHİM ETHEM AKINCI ….. ” tabelasının asılmasını,
İlk müfreze kumandanı Zarbalı Hulusi Bey’in adının verildiği sokağa “ ZARBALI HULİSİ BEY SOKAK” tabelasının asılmasını,
Kültürel bir değer olan Lise yokuşundaki II. Abdülhamit Çeşmesi ile Atalar caddesindeki Keçeci Çeşmesi ve diğer kültürel varlıklarımızın özüyle ruhuyla yaşatılmasını,
75.Yıl Şehitler Parkı’nın, adını taşıdığı şehitlerin ruhunu incitmeden yaşatılmasını,
İlimizin yetiştirdiği, uluslararası sportif karşılaşmalarda yaptığı derecelerle Milli Marşımız eşliğinde Ayyıldızlı bayrağımızı dalgalandıran milli sporcumuz Yasemin Adar’ın adının verilmesinin uygun görüldüğü Gazi Osman Paşa’daki parka “YASEMİN ADAR PARKI” tabelasının asılmasını,
Gönülden isterdim.
Kentimizin kurtuluşunun yediden yetmişe, yeniden coşkuyla kutlanacağı, milli bayramlarımızın coşkusunun dalga dalga kentimizi ve ülkemizi yeniden saracağı bayram günlerinin iyice yaklaştığı bu dönemde, milli kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyor, 6 Eylül Kurtuluş Gününü kutluyorum.
* NOT: Bugün başlayan 2021-2022 Eğitim öğretim yılı kutlu olsun.
Ayhan ÖZTÜRK
Kuvvetle destekliyorum! Insan topluluklati acı ya da tatlı ortak tarih ve kulturlerini sahiplenerek cemaat olmaktan çıkıp millet olurlar.
Balıkesir Belediyesi çok yanlış bir kararla kimi sokak ve caddelerin o güzelim adlarını değiştirip bir takım sayılarla adlandırmıştır. Hiç anlaşılmaz bir tutum!
Sokakları sayılarla ifade etmek ABD gibi ortak tarihleri birkaç yüzyıldan öteye gitmeyen türedi milletler için anlaşılabilir bir davranış olabilir. Ne var ki Türk milletinin gurur veren tarihi nice kahraman ve yiğitlerle doludur ki mevcut sokaklar yetmez hepsinin adlarını vermeye.
Örneğin bizim sokağın adı yeraltı su zenginliğinden ötürü AKAR SOKAK idi. Komşu sokak ise BALAKAN SOKAK. Ne kadar sıcak ve insanı sarıveren bir isim. Yemekten içmekten tat aldığımız her şeyi bal gibi diye tanımlamaz mıyız? Hangi sayı bize bu çağrışımı yaptırabilir? Sokaklarımızın adı 20 bin bilmem kaç olsa ne yazar, 25 bin olsa ne?
Biz Sokaklarımızın eski adlarını geri istiyoruz.