Coronovirüs dünyayı kasıp kavururken , virüsü yok etmek , hastalara şifa vermek için ,bilim adamları arasından bize umut ve gurur veren Profesör Ercüment Ovalı gündemimize yeniden oturdu. Yeniden mi , diyeceksiniz evet çok değil bundan birkaç yıl önce de o bizim ve tıp dünyasının gündemine oturmuştu.
Aşağıdaki köşe yazım ile birazcık gerilerde yaşananları anımsatmak adına , Ercüment Ovalı ve ekibine binlerce selam olsun.
***
Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı, iyileşen Covid-19 hastalarından alınan kanlarla 12 Coronavirüs hastasının tedavisi için yapılacak klinik çalışmasına Sağlık Bakanlığı’nın onay verdiğini açıkladı. Klinik çalışmanın 6 Nisan’da başlayacağı bildirildi.
Dün gündemimize düşen bu haber ile Türk Tıp Dünyasına umut olanları kutluyorum.
Profesör Ercüment Ovalı ve ekibine verilecek en büyük ödül bizim ve insanlığın yüreğinde duyacak minnettarlıktır. Sevgili , ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün o muhteşem sözlerini anımsarken , Türk olmanın gururu ile yazıyorum.
“Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz.”
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.
Ben de içimden geldiği gibi yanıtlayayım. Ne Mutlu TÜRK’üm diyene.
Eren Bülbül.
Karadeniz bölgemize sızmaya çalışan bölücü PKK katillerinin şehit ettiği gencecik evladımız. Çanakkale savaşlarına giden Balıkesir Lisesi izcilerinden ( Keşşeflarından ) bir şehit evladımızın resmi. Bu iki şehidimizin benzerliğine dikkat eder misiniz.
Eren Bülbül ile ikiz kardeş gibi bakışları aynı noktaya, masumiyetleri aynı vücutta , gibi görünüyor.
Bu yazımı yazarken çok mu duygu doluyum ? Evet kesinlikle öyle. Bu kadar gençler bizim ve vatanımız için aramızdan ayrılarak , “şehitlerimiz ” olarak gidiyorlarsa, acı daha da büyüyor .
Eren Bülbül 15 yaşında idi şehit olduğunda. Trabzon Lisesi öğrencisiydi.
Trabzon Maçka ilçesi kırsalında , Köprüyan Mahallesi Vazelon Manastırı yakınlarında PKK’lı bir grup ile çatışma çıkar. Bu çatışmada Jandarma Başçavuş Ferhat Gedik şehit olur.
Eren Bülbül , buradan kaçan PKK’ lıların girdiği evi güvenlik güçlerine gösterirken , çıkan çatışmada şehit olur.
Sosyal medya sayfasında şehit olmadan bir kaç gün önce şöyle bir söz yazar.
” – Kimse demiyor ki ; Eren Bülbül iyi ki varsın ”
Bu söz Eren’in şehit olması ile Türkiye gündemine düştü.
Ve o söz bir bilim adamı olan Ercüment Ovalı’nın desteği ile yaşatılıyor.
Prof Dr. Ercüment Ovalı’nın Trabzon’da görev yapması ve yöre insanı ile bütünleşmesinin verdiği bir ahde vefa örneği. Bizlere örnek olsun.
” DermoTürk ” adı verilen yapay deri çalışması ile ” Amerika Birleşik Devletleri Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Derneği”nin ” En İyi Deneysel Araştırma Ödülü”ne layık görülen ve bu başarısı ile, son zamanlarda adından sıkça söz edilen Prof. Dr. Ercüment Ovalı ile kesişiyor bu şehitlerimizin yolu. Trabzon ortak noktası. Türk olmak büyük paydası bu birlikteliğin.
Kan ve kök hücreden yapay deri üreterek tıp dünyasının en prestijli ödüllerinden birini alan Prof Dr. Ercüment Ovalı ile tanışmam Halk Tv’deki ” İz Bırakanlar ” izlencesi ile oldu.
Gururla, hüzünle , coşku ile ve de gözyaşları ile izledim o programı.
Eren Bülbül Trabzon uşağı. Bizim küçük şehidimiz. Koca bir profesör kalkıp gidiyor, eski görev yeri Trabzon’a. Varıyor Eren Bülbül’ün ailesinin yanına. Acılarını paylaşıyor.
Onu kabrinde ziyaret ediyor. Kendi evladı gibi basıyor bağrına.
Aldığı ödülü Eren Bülbül’e adıyor.
Bu son günlerde bize güzel bir ahde vefa örneği ile , Türk İnsanı’nın özelliklerinden birini anımsatıyor.
Unuttuysak , hatırlayalım mı ?
Yollara koyulalım mı ?
Kapısı çalınacak ” şehit ailelerimizi ” kucaklamak hepimize iyi gelecektir.
Naçizane , kucaklaşmış biri olarak diyorum bunu.
İnsanlığınıza çok iyi gelen bir ilaç oluyor. Şehit ana – babasını , eşini, evladını, sevgi ve saygı ile hanelerinde kucaklamak ve selamlamak. Sonra , daha bir güvenle bakıyorsun, TÜRKİYE’mize.
Diyorsun ki ; burada bir ” gurbet evim ” oldu. İçinde” gurbet torunum”, ” gurbet evladım” var. Ve ben onların ” gurbet nenegoşuyum ” Ailen genişliyor.
Eren Bülbül ile olan bu özel buluşmayı kongresinin girişinde , ” iyi ki varsın ” diye bizlere ahde vefa örneği veren bu güleç yüzlü ve başarılı Türk Hekimi kimdir ?
Şöyle yazmış Sayın Ercüment Ovalı, bu resmin altına
” Hücresel İmmunoterapi sempozyumu bu resimle başlamıştı. Her gelen misafir bilim insanına, Eren’i hatırlatmıştık. Kısmetse de unutturmayacağız. ”
Prof.Dr. Ercüment Ovalı kimdir ?
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı eğitim hayatını , 1985’te 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı.1991 yılında iç hastalıkları uzmanı olarak bitirdi. 1997’de Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Hemotoloji üst uzmanlığını tamamladı. 2009 yılına kadar Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Transplast ünitesi ve Türkiye’nin ilk hücre işleme laboratuvarını açtı. 1999 yılında Profesör oldu.
Ercüment Ovalı , halen Acıbadem Hastanesi Kemik İliği Nakli ekibinde Hemotoloji Bilim Dalı Uzmanı ve Acıbadem Labcell Hücre Laboratuvarı Direktörü olarak görev yapıyor.
Kısaca hayatını anlatmaya çalıştım ama, buraya sığmayacak kadar dolu dolu bir yaşamın sahibi , bilim adına , bizi Türk olarak gururlandıran profesörümüz.
Şimdi o meşhur sözü ile Türk Hekimlerine güvenen Atatürk’ümüzü anmadan geçemem .
” Beni Türk Hekimlerine Emanet Ediniz ” sözünü boşuna söylemediğine en yeni örneklerden biri Prof. Dr. Ercüment Ovalı .
* Tıp dünyasında “Dermo Türk ” markası ile bizleri onurlandıran ,
* Bilim adına TÜRKİYE’nin yüzünü güldüren, EREN BÜLBÜL için gözyaşı döken ADAM .. Yüreğimize dokundunuz. Şehitlerimizi kendi evladınız saydınız.
*TÜRK Adımızı onurlandırdınız.Vatan ve bizler size minnettarız.
Saygı ile selamlıyorum sizi.
Sevgili Eren Bülbül , Jandarma Başçavuş Ferhat Gedik ruhunuz şad olsun. Durağınız uçmağ olsun.
Acılı ailelerinizin yüreğine bin selam olsun.
