Dünyamızı saran Coronovirüs kabusu ile yaşadığımız bugünlerde 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayacağız. Yarın 14 Mart Tıp Bayramımız. Tıp Bayramımızın geçmişinde ve kutlanmasına neden olan şanlı direnişin tarihini yazanların , tıp öğrencilerinin ruhu şad olsun. Minnetle ve rahmetle anıyorum. Ve dualar onlara gitsin. Balıkesir / Savaştepe evladı, hemşehrimiz Doktor Hikmet Boran’ın da ruhu şad olsun.
Askeri Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencisi,Tıbbiyeli Hikmet’in (Boran) ailesi büyük Çerkes sürgünü ( büyük Kafkas sürgünü) ile önce Trabzon’a gelmişler. Buradan da Karesi Sancağı (Balıkesir) Savaştepe nahiyesine (Giresun – Kiresun ) yerleşirler. Babası Hakkı Bey Savaştepe posta – telgraf memuru olarak görev yapmıştır.
Tıbbiyeli Hikmet 1901 yılında Savaştepe’de dünyaya gelir. İlk ve orta tahsilinden sonra İstanbul’a gelir. Askeri Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye başlar.
Birinci Dünya Savaşı yıllarıdır. 1918 yılında imzalanan Mondros Ateşkes anlaşması üzerine işgal başlar. İngilizler, 3 Şubat 1919 yılında Tıbbiyeli Hikmet’in öğrencisi olduğu İstanbul Tıbbiye Mektebi’ne de el koyarlar ve boşaltılması için bir süre verirler.
İşgal sırasında Hikmet bey Tıbbiye 3. sınıf öğrencisidir. Atak ve cesur tavırları ile tıbbiyelilerin lideri konumunda yurtsever bir gençtir.
Öğrenciler , okullarını kurtarmak, ve öğrenimlerini sürdürmek , asıl önemlisi bu işgale karşı çıkmak için , ses getirecek bir eylem planı hazırlarlar. ,
Askeri Tıbbiyenin yurtsever gençleri işgale karşı direnme adına çeşitli etkinlikler planlarlar. Birlikte, ulusal direnişin daha çok ses getireceğine inanırlar. Bunu okullarında yapmaya karar verirler.
14 Mart günü eyleme karar verirler.
Tıbbiye-i Şahane’nin 14 Mart 1827 eğitime başlamasının 92’nci senesini kutlama taleplerini okul idaresine kabul ettirirler.
Okulun iki kulesinin arasına dev bir Türk Bayrağı asarlar ve tüm öğrenciler bu işgali şiddetle protesto ederler. İngilizler zor kullanarak bu toplantıyı dağıtırlar ve birçok tıbbiyeli öğrenciyi tutuklarlar.
Tıbbiyeli Hikmet ve arkadaşlarının düşmana karşı bu ilk direnişi , ilk kıvılcım Anadolu’ya , ateş olarak yayılır. Bu ateş ,14 Mart Tıp Bayramının doğuşuna neden olan , şanlı direniştir.
İstanbul’da İngiliz işgaline karşı direniş ve eylemlerin başlamasından üç ay sonra Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıkar.
Anadolu halkı ile birleşerek Milli Mücadele başlatılır. 22 Haziran 1919 da “Amasya Genelgesi” yayımlanır. Buna göre Eylül ayında Sivas Kongresi yapılması kararı alınır ve kongreye katılacaklar davet edilir. İstanbul Tıbbiyelileri için üç kontenjan ayrılır. Aralarında topladıkları para bir kişinin Sivas Kongresi’ne gitmesine yetecektir. 14 Mart direnişinin mimarı Tıbbiyeli Hikmet beyi Sivas’a göndermeye karar verirler. Toplanan 9,5 lira ile Tıbbiyeli Hikmet Sivas’a yola koyulur.
Sivas kongresi öncesinde toplanan delegeler arasında “manda” yönetimine sıcak bakılmaktadır.
Halide Edip Adıvar ( Halide Onbaşı ) bile Amerikan mandası taraftarıdır. İstanbul’dakilerin yanı sıra, M. Kemal ile birlikte olan , Bekir Sami bey, İsmail Fazıl Paşa ve Albay Refet Bele de manda taraftarıdır. “Tam bağımsızlık” diyen bir kaç kişiden biri de Tıbbiyeli Hikmet’tir. Günlerce süren oturumlardan sonra , manda yönetimine en etkili çıkış gencecik bir tıbbiye öğrencisinden gelir. Askeri Tıbbiyeli Hikmet ; Mustafa Kemal’e hitaben şu sözleri coşku ve heyecanla söyler.
“Paşam, delegesi bulunduğum Tıbbiyeliler beni buraya bağımsızlık davamızı başarmak ve yolunda çalışmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunları her kim olurlarsa olsun, şiddetle red eder ve kınarız. Farz-ı muhal, manda düşüncesini siz dahi kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz.”
Tıbbiyeli Hikmet’in yaptığı bu coşku dolu sözleri karşısında Mustafa Kemal Paşa, söz alarak şöyle konuşur.
” Arkadaşlar , gençliğe bakın, Türk Milleti bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin!.. Gençler , vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır. Evlat sen müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve Türk gençliğine güveniyorum.. Bizler azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz.Parolamız tektir ve değişmez. Ya istiklal , ya ölüm !”
Tıbbiyeli Hikmet , Mustafa Kemal Paşa’nın bu sözleri üzerine ;
” Varol Paşam ” diyerek ellerinden öpmüştür.
***
14 Mart Tıp Bayramı tüm hak edenlere ve tıp ile ilgilenen her bireyimize kutlu olsun.
Doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız Coronovirüs’ün kol gezdiği dünyamızda sizlere dayanma gücü diliyorum. Hepinize kolay gelsin. Sağlıcakla gelip geçsin bu tedirginlik dolu günlerimiz.
Temiz bir dünya hayal ederek kavuşmayı umut ettiğimiz günlerimiz tez gelsin.