“Dünyada hiçbir milletin kadını, “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, ormandan odun ve keresteyi getiren, mahsulleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısı ile kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ilâhi Anadolu kadınları olmuştur. Bundan ötürü bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.” M.Kemal Atatürk- 30 Mart 1923
Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü. Aslında kadınlar, çocukları tarafından ellerinden alınan haklarını, geri alma mücadelesini asırlardır sürdürüyor. Bu, insanlık tarihinin dramatik bir sayfası. Sürdürmeye de devam edecek gözüküyor! Bu mücadelede Anadolu kadını hep ön saflarda yer almıştır.
Milli mücadelede erkeği ile birlikte yer alan, her türlü özveriyi gösteren Anadolu kadınına, genç cumhuriyetimiz haklarını teslim etmiştir.
Özü kadın devrimi olan Cumhuriyetimiz, bugün bizlere demokrasi dersi vermeye yeltenen birçok ülkeden önce Anadolu kadınına siyasi haklarını vermiştir.
1930’da Belediye Kanunu’nun kabul edilmesi ile birlikte kadınlarımız, yerel siyasette yer alma ve yöneticileri belirleme haklarına kavuşmuştur. Bu durum kadınlarımız açısından bir tarihi bir dönüm noktasıdır. 3 Nisan 1930 yılındaki Belediye seçimlerinde kadınlar ilk kez seçme ve seçilme hakkına sahip olarak siyasal haklarını kullandılar.
Bu seçimlerde Artvin ili Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinde Sadiye Hanım, Türkiye’nin İlk Kadın Belde Belediye Başkanı seçilerek tarihe geçmiştir..
Büyük devlet adamı İsmet İnönü’nün çabalarıyla ülkemizde çok partili siyasal yaşamın başlamasıyla birlikte sonra 3 Eylül 1950 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Müfide İlhan , Mersin’de ilk kadın belediye başkanı seçilmiştir.
Müfide İlhan
Mersin’de seçilen ilk kadın belediye başkanı
(Mersin’deki büstü)
***
26 Ekim 1933 yılında 2329 sayılı yasa ile Köy Kanunu’nun 20. Maddesinin değiştirilmesiyle; kadınlarımız köy muhtarı ve köy ihtiyar heyetlerine seçilme hakkını elde ettiler. Yapılan yerel seçimlerde, Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Demirdere köyünde (Bugünkü Karpuzlu ilçesi) Gül Esin, Türkiye’nin ilk kadın muhtarı seçilerek tarihe geçmiştir.
Gül Esin
Türkiye’nin ilk kadın muhtarı
( Aydın’ın Çine Demirdere –Karpuzlu- Köyü)
***
1934 yılında Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekilinin önerisi ile Anayasa ve Seçim Kanununda değişiklik yapılmasını içeren yasa önerisi 5 Aralık 1934’te Mecliste kabul edilmesiyle kadınlar milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazandılar.
Sabiha Gökçül Erbay
Balıkesir’in ilk kadın milletvekili (V. Dönem)
Yasadaki bu değişiklikten sonra 8 Şubat 1935 yılında yapılan ilk genel seçimlerde 17 kadın milletvekili seçilerek TBMM’ye girmiştir. Kadınlarımız o günün koşullarında parlamentoda temsilde %4.5 ‘lik oranla Dünyada 2. Sırada yer alırken, bugün ise ilk yüzün içinde yok !? TBMM’de daha fazla temsil edilmelerinin önü açılmalı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Anadolu kadını 1935 yılında siyasal haklarını kazanıp kullanırken gelişmiş bazı ülkelerde kadınlar; Fransa’da: 1946, İtalya’da: 1948, Japonya’da: 1950, İsviçre’de: 1971’ de oy kullanma hakkını elde etmişlerdir. İşte Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in farkı!.
Yaşadığımız süreçte ülkemizde her gün bir kadının cinayete kurban gittiği yaşama hakkının elinden alındığı bir ülkede kadın olmak giderek zorlaşıyor. Bu tabloya bir de pandemi eklendi mi vay memleketin haline ! Vay ki, vay.
***
Büyük önder Atatürk’ün;
“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? Atatürk -1925 (Atatürk’ün B.N., S. 95) dediği gibi; toplumun yarısı olan kadınları haklarından uzaklaştırarak çağdaş bir toplum oluşturulabilir mi? Hele hele dünyada bir de Taliban örneği ortada dururken.
Anadolu kadını 20. yüzyılın başında erkeği ile birlikte ülkesinin yazgısına nasıl el koyduysa, 21. yüzyılda da ülkesinin ve kendisinin geleceğine yine ek koyarak erkeği ile birlikte laik, demokratik ve çağdaş Türkiye’de huzur ve güven içinde yarınından emin olarak yaşayacaktır.
Gelecek, kadınlarımızın eseri olacaktır. Bizim kadınlarımız bunu kesinlikle başaracaklardır.
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü kutlu Olsun.
05.12.2021
Ayhan Öztürk