Bize hastır hani..
“Kırkı çıktı” deriz..
Bebeğin doğumu sonrası..
Yaşamdaki ilk 40 günüdür.
Dünyaya adaptasyon süreci..
Kolay mı öyle uzun bir yoldan gelmek..
Hatırlarsınız..
31 Mart’ın akşam saatlerini..
İlk gün haritada kırmızıydı ya..
Şimdi pembeye döndü!..
Bugün 10 Mayıs..
Kırk gün geçti bile..
Yani ..
“İyi ki doğdun” dedikten sonra..
Kırk gün geçti..
“Kırkı çıktı” artık..
Gelenler, gidenler , flaşlar derken..
“Hoşgeldin” muhabbetleri de bitti..
Bitmesi gerekiyor, bitmiştir artık..
Eh..
Kırk uçurmanın ..
Tam da zamanı şimdi..
Kültürümüzde öyle..
Bunun da bir usulü, adabı var herhalde..
Kırk gün önceki “aile” büyüdü genişledi..
Ben size yakın; siz bana gelin akın, akın..
Eş, dost, hısım..
Hakikaten “Akın” geldi sülale büyüdü..
Adını da kulağına üfledik “Ahmet” koyduk..
Eh artık..
“Kırk sepeti” hazırlamak gelenektendir..
Sepet’i hazırlamakta bir görevdir..
Bugünden itibaren 40’ın da çıktı ..
Sen de “Kırk uçurmaya” geleceksin ya..
Sepet dolu haberin olsun..
Bak neler var içinde?..
-Yatırımlar seni bekliyor!.
-Yarım işler seni bekliyor.
-Projeler seni bekliyor.
-Sahadakiler malzeme bekliyor.
-Belirsizlikler çözüm için seni bekliyor.
-Atamalar seni bekliyor..
-Ot yolup çim biçenler bile seni bekliyor..
Bak bunların hepsi..
Un, şeker, yumurta, pirinç, tuz, para..
Bir de pamuk!..
“Kırk sepeti” dediğin bu..
Öyle kolay değil!..
Eh artık..
Sepeti var kolunda herkes yolunda..
Bugün de cuma..
Kırkın hayırlara vesile ola..
Bakacağız..
Yüzüncü günde..
Göreceğiz “sepettekiler” ne ola?..
Aman ha!..