3. Ayvalık Doğa Festivali Ayvalık’a layık olmalı, olacak diye umutlanmak istiyoruz.
Geçen yıl seçimin hemen ertesi günlerine denk gelmesi ve içine “Akkızlı Günler” diyerek tatlı bir gönderme de yapılarak festivalin içine Bütünşehir de o telaş içinde sokulmuş oldu. Bütünşehir işin içine girdi diye karalar bağlayacak değiliz. Önemli olan bütünşehirin bu festival üzerinden kentimize yapacağı katkıdır.
Bir kere anlaşalım. Ayvalık, Balıkesir’in salonu değildir. Salon dediğimiz yer misafir ağırladığımız yerdir. Evin içinde dışarıdan gelecek konuklardan aferin alacağız derdine şatafata para harcanan evin bütçesini bozan, eve katkı sunmayan en gereksiz yerdir. O nedenle Ayvalık, salon değil mutfaktır. Ayvalık’ın mutfağı da zeytindir. Ayvalık’ta muftak yanıyor, sayın başkan… Yücel başkan Ayvalık’ta mutfak yanıyor. Mutfak, üretimin yapıldığı, ev halkının doyurulduğu alandır. Ayvalık’ta mutfak yanıyor. Zeytin üreticisi yanıyorum diyor…
5 asit yağ 7,5 lira fiyat görüyor, onu veren yok.
Zeytinyağını iğfal eden ve iğfalini içine koyduğu sahtekar ve kanser yapıcı aldatıcı sıvılarını zeytinyağının saflığından faydalanarak saklayan kurnazların alçaklığı içinde zeytinyağı üreticilerimiz yanıyor, yanıyoruz diyorlar, bütünşehir başkanımız… Bununla ilgili bütünşehir meclisinde bağlayıcı kararların bir an önce alınması gerekiyor. Bu sahtekarlarla bir an önce mücadele başlatılmalıdır. Ayvalık’tan üreticiden bütünşehir olarak en az 500 ton zeytinyağını peşin para hemen alın sayın başkan…
Balıkesir de zeytinyağının tüketilmesi konusunda hemen bir kampanya başlatın. Ateşin derecesini düşürün. Sonra bu yıl içinde Ayvalık’ta toprak ve yaprak tahlil laboratuvarı kurulması konusunda açış konuşmasında söz verin…
Yetmez..
Yücel başkan konuşmasında üstüne basa basa;
Bir tutam ot, bir tutam betondan(ve hatta tır dolusu betondan) daha değerlidir, kıymetlidir, mihverinde olacak şekilde konuşmalı ki Tabiat Parkımız ile ilgili kirli hayalleri olanların hevesleri kursağında kalsın…
Burhaniye’de yaptığınız güzel çalışmanın (BAÇEM) şubesini Ayvalık’a hemen açıyoruz diye söz verin. Ayvalık’a özgü otları ve sebzelerinizi birlikte analiz edeceğiz ve verimliliğine ve sağlıklı olarak üretimlerine öncelik vereceğiz ve yine toplama konusunda yeterlilik belgesi olmayanlara toplama izni verilmeyecek konusunda belediyemiz ile birlikte ortaya bir irade koyacağız diye bir duruşu birlikte sergileyin, sergilemenizi beklemek hakkımız olmalı diye düşünüyorum.
Söylediğiniz her cümle de o otun değeri ortaya konmalı ve o ota değecek bir politika izlenecek konusunda bizlere belediyemiz ile birlikte söz verin…
Etkinlikleriniz de o otun ekonomik değerini ve doğaya ve insanlara ve bizlere katacağı değerin anlatılacağı bilimsel verilerin öne çıkacağı, şarlatan hocalara paye verilmeden geniş katılımlı ve işin gerçek uzmanlarıyla ve yöre halkının sahadan yetişen insanlarıyla birlikte yapılacağını güzel bir armoniyle ortaya koyarak bizleri aydınlatın ve önümüze uygulanabilirliği yüksek ve verimli ve sürdürülebilir bir yol haritası koyun… Koyun ki bu zeminden bir iş kolu oluşsun… Ve bu iş kolu bilimsel çalışsın, hem doğamızı, hem sağlığımızı ve hem cebimizi korusun…
Ayvalık belediyemiz, Ayvalık semt pazarlarında satışa sunulan yeşil sebze ve otlarla ilgili bir yol haritasının en kısa sürede hazırlanıp uygulamaya sokulacağı konusunda söz vermeli… Semt pazarlarımız da kesinlikle belgesi olmayan ve yine Ticaret odamız veya Ziraat odamızdan belgesi olmayana zeytin ve zeytinyağı satış izni verilmeyeceği konusunda ciddi bir kararlılık gösterilmesini belediyemizden ve ilgili kurumlarımızdan beklediğimizi burada belirtmeliyim.
Önceliğimiz Ayvalık’tır, Ayvalıklı üretici ve tüketicidir.
Festival boyunca zeytinyağı üreticimize öncelik verilmelidir. Satış yeri konusunda kolaylık ve öncelik sağlanmalıdır.
Festival bünyesi içinde mutlaka Altınova ve Küçükköy’de aktif olarak yer almalıdır. Festival süresince bütünşehire ait toplu ulaşım araçları ücretsiz hizmet vermelidir. Altınova, Küçükköy ve köylerimizle bütünleşmeyi sağlamak zorundayız…
Bütünşehir olarak festival süresince Ayvalık’a olan merkezden ve diğer ilçelerden seferler de indirimli fiyat uygulama ile bizlere coşkulu Ayvalık seferberliğinde bir güzellik yaşatın…
4. Doğa Festivaline kadar da bir Doğa Müzesini yaşama geçirecek sözü verecek projeniz ile gelin…
Burhaniye de yaptığınız çalışmanın minyatürünü yani 500 metrekarelik bir sera da içine lise öğrencilerimizin çalışmalarını alacak geniş tabanlı bir çalışmanın uzman ekiplerimiz denetiminde yapılacağı sözünü de bekliyoruz.
Çocuklarımız otlarını bilsinler ve öğrensinler ve yetiştirsinler ve nasıl yemek yapılacağını öğrenerek hayata hazırlansınlar…
Ve Ayvalık’ta yer alan bütün okullarımıza sınıflarına uygun olarak doğayı anlatan kitap setleri alıp hediye edin…
Festival kapsamında Ayvalık’ta ki okullarımıza Tabiat Parkını dolaştırın ve yine Madra barajına getirin barajı görsünler… Ve çocuklarımız gördüklerini yazsınlar… Ve güzellerini bir dergide toplayıp okullarımıza ve halkımıza verin…
Bir festival, yapmacık şeylerle değil halkın emeği ve istekleriyle birleştiğinde coşkuyla kutlanır ve akıllardan yıllarca çıkmaz…
Ayvalık yanıyor, sayın başkanlar…
Zeytinyağı ile ilgili bir kamu spotu hazırlayıp hemen ulusal kanallar da yayınlatın…
Unutmayın…
Bir tutam ot, bir tutam betondan değerlidir…
Bir damla Ayvalık zeytinyağı, bir avuç ilaçtan daha değerlidir…
Bir parça vatan toprağı, bir bavul paradan daha değerlidir…
Çocuklarının sağlığını düşünmeyen,
Sofranın sağlığını korumayan,
Toprağın, suyun, ve derelerin sağlığını korumayan,
Bir kamu hizmeti olur mu?
Devlet geleceğine güvenle bakabilir mi?
Unutma; bütünşehir belediye başkanım, Ayvalık salon değil,mutfaktır…
“Mutfaktaki” yangına sahip çık…
Madem festivalin büyük ortağısın o zaman yazdık, gereğini bekliyoruz…
Yoksa bu sefer eleştirilerimle üzülürsünüz…
Festival boyunca Ayvalık’a Balıkesir ve ilçelerinden hemşehrilerimizi taşı…
Ayvalık’ta çarşı esnafımıza sahip çıkacak projeleri hemen hayata geçirin…
Ulusal kanallar da festivalin reklamını verin…
Ayvalık insan seliyle boğulsun…
Yangını durdurun ve insanımıza nefes aldırın…
Sevgi ve saygılarımla…