Son yaşadığımız İzmir deprem bize gösterdi ki; insanı insan yapan sevgidir. Sevgi ile yaklaşılırsa sorunlar kolaylıkla çözülür. Acılar azalır. Umut kapıları hep açık olur. Çaresizlik bertaraf edilir. Çaresizliğe alışmamayı bize öğreten Mustafa Kemal Atatürk’ün, yüz yıl öncesindeki çözüm ve çabaları günümüzün de gerçeğidir. Bunu hatırlatmak adına önceki yazılarımda Erzurum Depremi’ne yer vermiştim. Ne yazık ki bu gerçeğin günümüz koşullarına uyarlandığını söyleyemiyoruz. Aksine akıllarda pek çok soru bırakan gelişmelere tanık olmaktayız.
Deprem, bir doğal afettir. Bazılarının görmek istediği gibi dinsel bir konu değildir. İnsanların inanışlarına, düşüncelerine, yaşam biçimlerine göre oluşmaz. Nasıl oluştuğunu bilim anlatır. Önceden elde edilen veriler ile depremin nerede, ne zaman, ne kadar büyüklükte yaşanacağı gibi somut gerçekler ortaya konur. Depremi en az hasarla atlatabilmek için bilimsel önlemler alınır. Deprem sonrası hiçbir ayrım gözetmeden bütün halkın yaraları sarılır. Hasar tespiti yapılırken ülkenin konu ile ilgili faaliyet gösteren kuruluşları yok sayılmaz. Halkın iradesi ile seçtiği belediye başkanı ve ekiplerinin çalışmaları göz ardı edilmez. Kaçak yapılara ruhsat verip bağış aldığını hatırlamak istemeyenler, umarım bundan sonra bilimin önderliğinde bütün ülkeyi kucaklayan, vicdanları kanatmayan kararlar alır.
10 Kasım’da, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 82. yılında saygı ve minnetle andık. O’nun sevgisi, Türk Milleti’nin yüreğinde hiç bitmeyecek. Fikirleri yolumuzu aydınlatmaya devam edecek. Cumhuriyet tarihimizin çarpıtılmasına izin vermeyeceğiz. Bu bu duygu ve düşüncelerim ile siz sevgili okurlarıma 1928 yılında İzmir Torbalı’da yaşanılan deprem hakkında bazı bilgileri aktarmak istiyorum.
31 Mart 1928’de İzmir Torbalı’da sabaha karşı meydana gelen deprem, 6.5 büyüklüğünde idi. Ege Bölgesi’nin tamamında hissedilen deprem İstanbul’da da duyuldu. Çok sayıda bina çökmesi sonucunda çok sayıda insan enkaz altında kaldı. Torbalı Ve Tepeköy’de hasar çoktu. Karşıyaka, Bornova, Alsancak ve Buca’da da büyük hasarlar oluştu. Resmi kaynaklara göre 16 ölü, 50 yaralı vardı. İzmir-Aydın arasındaki Tepeköy’den, ortalama 1,5 km. uzaklıktaki tren yolu üzerinde trenin geçişini engelleyecek derecek önemli bir çöküntü oluşmuştur. Tepeköy’deki hükümet konağı ve dispanserin duvarları çatlamış ve yarılmıştır. Askerlik şubesi ağır hasar almıştır. İlçe merkezindeki Ertuğrul Camii başta olmak üzere bütün camilerde depremden etkilendi. Torbalı’daki okul kullanılamaz hale gelmiştir.
Depremin İzmir’e etkisi ise; Konak Meydanı’ndaki Saat Kulesi hasar gördü. Alsancak ve Şehirler’de hasar çoktu. Şehitler bölgesindeki fabrikaların bacaları ya devrildi ya da çatladı. İş Bankası’nın duvarlarından biri tamamıyla yıkılmıştır. Birinci Kordon’daki Teyyare Sineması’nın duvarlarında ve tavanında kırıklar oluşmuş, sıvalar dökülmüştür. Kadife Kalesi yamaçlarını izleyerek yukarı kesime gidildikçe depremin etkisi azalmıştır. Karataş, Karantina ve Göztepe’nin kayalıklar üzerine yapılan evlerde hafif çatlaklar oluşmuştur. Kançeşme ve Halkapınar’ın yüksek kesimlerindeki binalarda ve Bornova’nın Yamanlar Dağı’nda oturtulmuş mahallerinde etki hafif olmuştur.
Bu deprem sonrasında Hilâl-i Ahmer Genel Merkezi, Torbalı’ya 900 çadır göndermişti. İlerleyen günlerde de 848 çadır, 1493 kg. ekmek, 389 kg. pirinç, 390 kg. şeker, 71 kg. sade yağ, 1024 kg. sabun, 100 kg. tuz, 1918 kg. patates, 11 kasa limon, 16 kasa çay, 250 çuval un, 1867 kasa fasulye, 219 adet battaniye, 340 adet giyim eşyası ve sağlık malzemesi gönderdi. Barınma ihtiyacının karşılanmasında barakalar da çözüm olarak düşünülmüş, bu amaçla Torbalı’ya 34 inşaat ustası ve baraka inşaatında kullanılacak yapı malzemeleri gönderilmişti.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa depremzedelerin ihtiyaçlarında kullanılmak üzere 10.000 liralık bağışta bulundu. Bakanlar Kurulu’nun, 1 Nisan 1928 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, bölgeye ilk etapta 10.000 lira gönderilmesine karar verdi. Depremzedeler için yapılacak yardımların Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nde toplanarak tek elden gerçekleştirilmesi de Bakanlar Kurulu’nca kabul edilen diğer bir karar olmuştur.
Kaynaklar: Dokuz Eylül Üniversitesi/Deprem Tarihi (http://debis.deu.edu.tr)
kizilaytarih.org