Öyle yolculuklar
vardır ki, bitti sanılan yerde yeniden başlar.
İşte Mustafa Kemal’in,19 Mayıs 919’da başlayıp, 9 Eylül 1922’de İzmir’de, bitti sanılan yolculuğu da böyle bir yolculuktur.
O gün bugündür, her yer Samsun’dur ve her 19 Mayıs, o yolculuktur.
Nicedir bu memleketin dahilinde gaflet, dalalet ve ihanetle, gözlerimizin önünde hem de neler neler neler oldu?
Akıl almaz hile, kumpas, desise ile aziz vatanın ve Cumhuriyet’in kaleleri, birikimleri zaptedilip, tersanelerine girilip, askerleri, subayları derdest edilip köşe bucak her yer bir bir, ya ele geçirildi ya tahrip edildi.
Daha neler neler edildi…
Bunlar olurken, iktidar sahipleri uyarıldı, uyarıldı, aldırış bile edilmedi.
Her seçime doğru “necip milletimiz” müdafai hukuka ve
Cumhuriyete sahip çıkmaya davet edildi!
Gafletle, dalaletle işe başlayan iktidar sahipleri, ihanete varan hoyratlıkta, umursamazlık ve şeytanca kurnazlıklarda, sınır tanımadılar.
19 Mayıs’la kazanılan o büyük mevziler, Cumhuriyetle taçlanan devrimler, bağımsızlık, özgürlük, demokrasi ve çağdaş Türkiye idealleri her yanından yaralar alıp, delik deşik edildiler.
Bugün, bir alaca karanlığın tan yerindeyiz.
Sona doğru gelmekteyiz.
Çoğu gitti, azı kaldı, tamamına erdirme azmindeyiz.
19 Mayıs’ın o diri, genç ruhunun, özgürlük ve bağımsızlık karakterinin çizgisinde yürümekteyiz.
Ya hep beraber ya hiç birimiz!
Böyle kazanılır, böyle kurtulur, böyle kurulur ancak yeniden aydınlık, çağdaş geleceğimiz.
“ÖZGÜRLÜK” ve “BAĞIMSIZLIK” karakterini aldık Ata’dan.
“Genç demek, genç düşünceli olan demektir.”
Gençliğimiz var ve yüksek heyecan.
19 Mayıs’ta, Samsun’dan başlayıp, 9 Eylül’de İzmir’de bitti sanılan Mustafa Kemal yürüyüşü sürmekte.
Her gün 19 Mayıs!
Her yer 19 Mayıs!
Unutmadan!
Aldırmadan!
Yılmadan!
Kutlu olsun!
Her şey çok güzel olsun!