Aklın sınırlarını ne kadar zorlayabilirsiniz?..
Bugün 18 Mart .
Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizi minnetle, saygıyla, rahmetle anıyoruz.
Ve ne hazin ki 18 Mart’ı kutlarken, Andımız’ın kaldırılması kararı yine gündemde.
İnsan Andımız’dan niye rahatsız olur?..
Sonuna kadar gururla haykırması gerekmez mi?
Andımız’ı kaldıran siyasiler, siyasilere gık çıkarmayan bürokratlar, bir öyle bir böyle karar veren yüksek yargı hakimleri, kendi kararını değiştiren, çoğunluk hesabıyla karar alma gününü hesaplayan Danıştay İDD Kurulu Başkanlığı ve nihayet oy çokluğuyla andımızın kaldırılmasına karar veren üyeler….
Andımız ile büyümediler mi?..
Hepimiz Andımız ile büyümedik mi?..
1933’den itibaren kaç kuşak?
N’oldu, faşist mi olduk?
Irkçı mı olduk?..
Almanya veya ABD’deki ırkçı saldırılardan hangisi Türkiye’de yaşandı 1933’den beri?
Andımız’ı hangi açıdan, hangi ölçüde kötüye yorduk?
Hiçbir kelimesinde rahatsız olacak bir şey yok ki…
Gurur duyar insan Türk olmakla.
Oradaki Türk kelimesi Çanakkale’de savaşan tüm Mehmetçik’tir.
Bugün 18 Mart.
Ne de hazin 18 Mart’ta Andımız’ı tartışmak.
Düşünün Bakanlık hem Andımız’ı kaldırıyor.
Hem de dava dosyasına inanılmaz savunma veriyor.
Sanırsınız davanın tarafı Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı değil.
Türk olmakla gurur duyacağım elbet.
Yurdumu, milletimi seveceğim elbet.
“Ne mutlu Türküm diyene” diyeceğim elbet.
Atatürk’ün tanımladığı Türklük anlayışından faşist veya ırkçı bir anlam çıkarmak için aklı sıfırlamak gerek.
Atatürk’ün tanımladığı şekliyle Türk Milleti, ortak tarih, bilinç, kültür, ahlaki değer bütünlüğü anlamında bir arada olmak değil mi?
Türkiye sınırları içinde yaşayan herkes bu manada Türk değil mi?..
Türk olmayıp bu topraklarda Atatürk milliyetçiliği etrafında kaç etnik köken var unuttuk mu?..
Çanakkale’de herkes yan yana savaşmadı mı düşmana karşı?
Andımız ve 18 Mart.
Nasıl da denk geldiler yan yana?
Kötü tesadüf.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türk kelimesini nasıl ırkçı yorumladığını anlayan var mı gerçekten?..
Neye, nasıl bakıyorsunuz?..
Andımız kimi, nasıl kötü etkiledi bunca yıl?..
Danıştay’ın kendi kararından hem de karar düzeltme yoluyla dönmesini hukuk tarihi yazdı zaten… Oy çokluğuyla başta verdikleri kararı şimdi nasıl değiştirdiler, oy çokluğuyla şimdi nasıl bir gerekçe yazacaklar gerçekten merak ediyoruz.
Kararın ardından geç de olsa gelen “pimi çekilmiş bomba” ifadesi de yerinde bir tepki.
Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisiyle mi sorunu var, nedir bu?..
18 Mart bugün…
Türk olarak yaşayabilmek için…
Özgür olabilmek için…
Bağımsız bir devlet olabilmek için şehit olanları anıyoruz saygıyla…
Hepsi yan yanaydılar… Çok farklı kökenleri olsa da hepsi “Türk” çatısı altında omuz omuzaydılar.
Danıştay Kararı’na tepki şarttır. Ama Danıştay Kararı’nı Türk milletinin sesine uygun düzeltecek, hem de bir günde eski hale döndürecek olan Bakanlık’tır.
18 Mart’ta Çanakkale Şehitlerimizi anarken Andımız’ın tekrar okullarımıza döneceğini umut ediyoruz.
Dünyanın en güzel cümlesidir “Ne Mutlu Türküm Diyene”
Bundan faşistlik ve ırkçılık çıkarmak olacak iş değildir!
Mehmet Akif ile bitirelim günü:
“Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.”
