“BIRAK BENİ HAYKIRAYIM!”
“Ben, en hakir bir insanı kardeş sayan bir ruhum.
Bende esir yaratmayan bir Tanrı’ya iman var.
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar.
Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum.
Volkan söner; lakin benim alevlerim eksilmez.
Bora geçer; lakin benim köpüklerim kesilmez.
Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir.
Bu zavallı güruh için ne merhamet, ne hukuk!
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk!
Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et.
Unutma ki şairleri(yazarları) haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş, öksüz çocuk gibidir.”
***
Yeni yılın bu ilk yazısıdır.
Gerçek ve özgür gazetecilik yaptıkları için, ifade hakkı için özgürlükleri ellerinden alınan, hapsedilen değerli gazetecilere ve değerli okurlara armağandır.
Esin kaynağı milli şairimiz Mehmet Emin Yurdakul’dandır.
Bugün, üzerine söylenebilecek başka ne söz vardır?
1914’te “Türk Sazı” kitabında yer alarak yayımlanır.
Yurdun içinde bulunduğu kötü durum, şairde derin iz bırakır.
Bu şiiriyle bütün millet hatta bütün insanlık adına haykırır.
Haksızlıklara, zulümlere karşı, önce şairlerin haykırması vurgulanır.
Mazlumların hakkını aramak, şairlerin esas görevi sayılır.
Zulme, haksızlıklara karşı ilk ses, ilk çığlık elbet hep şairlerden, gazetecilerden, yazarlardan çıkmıştır, çıkmalıdır, çıkacaktır.
“Bırak Beni Haykırayım!” kurtuluş yıllarında, milletin sesi, çığlığıdır.
Şair bu bilinci ile milleti adına kurtuluşa verdiği desteği de yansıtır.
Şairleri haykırmayan bir milletin düşebileceği acı durumları anlatır.
Ulusal bir ruhu ve heyecanı yansıtan samimi bir anlayış yaratılır.
Yeni bir yıla başlamışken, iyilikler hepimizin üstüne doğsun.
Ümit, sabır ve kararlılıkla beslenen, iyi-güzel yıllarımız olsun.
Öyle bir yerindeyim ki yaşamın,
Kendim için değilmiş, anladım.
Dünya bir gün beni de bıraktığında,
Yazamadıklarım benim içindir elbet;
Lakin sizindir bütün yazdıklarım.
İyiliklerle kalın.
Sağlıkla kalın…
Gelecek güzel günlere dair sonsuz ümit, sabır ve kararlılıkla…