Ülkemizde,binlerce kalıtsal kan hastalığına bağlı kanser hastası bulunuyor.Bu kişilerin sürekli olarak gereksinim duydukları kan nakli ihtiyacı,özellikle yaşadığımız COVID-19 salgını döneminde daha da önem kazanmış bulunuyor. Yeterince kan bağışı bilinci ve önemine sahip olmadığımız gerçekliği ile de karşı karşıyayız. Bu hastaların gerek duydukları uygun donör bulunması için, daha çok veriye, dolayısıyla daha çok kan bağışına ihtiyaç var. Kök hücre nakli için gerekli olan kan bağışı bu noktada önem kazanıyor. Genellikle bu ve benzeri hastalar için bir umut olan kök hücre nakli olmaksızın belli bir aşamadan sonra hayatlarını devam ettirme olanağı neredeyse yok. Bu nedenle, Kızılay,Türk Hematoloji Derneği, Türk Pediatrik Hematoloji Derneği ve Nobel İlaç olarak başlatılan (1 kişi kan verir,1.000’lerce kişiye umut olur.) kampanyası olanca hızıyla sürüyor.İlimiz Balıkesir ve ilçelerinde de Kızılay Şubesi’nin kampanyaya ilişkin yoğun çalışmalarına tanık oluyoruz.
Son yıllarda artan bir ivme ile her ne kadar kan bağışının önemi toplumumuz tarafından kavranmış olsa da bu alanda henüz beklenen seviyede yeterli bilinç ve duyarlılığa sahip olmadığımızı da söyleyebiliriz. Bir insan olarak,daha çok kişinin daha sıklıkla kan bağışında bulunması sonucu başkalarının yaşamını kurtarabileceğini düşünerek hareket etmesi çok insancıl ve onurlu bir tutumdur. Özellikle son yıllarda, ülkemizde gittikçe artan kanser hastalarına umut olan kök hücre nakli için gerekli olan kan bağışında bulunmanın insanlığa hizmet niteliğinde onurlu bir tutum olacağı bilinciyle hareket etmeliyiz.
Bu bağlamda, yakın çevremiz ve 18-50 yaş aralığında bulunan genetik bir rahatsızlık geçirmemiş tanıdıklarımızı teşvik etmek önem taşımaktadır. Siz veya teşvik edeceğiniz bir yakınınızın yapacağı kan bağışı ile hiç tanımadığınız kilometrelerce uzaktaki örneğin bir Lenf Kanseri (Lenfoma) hastasına uygun donör olabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Hatta yapacağınız kan bağışı ile hayata döndüreceğiniz bu kişi bir başka yakınınız,veya en yakın komşunuz dahi olabilir.
Lenfoma,yani yaygın adı ile lenf kanseri denilince, yakın süreçte ilimizde yaşayan bir Lenfoma hastasının tedavi sürecinde yaşananları anımsadım.Adı, Orçun Coşkun. Henüz 20’li yaşlarında ve öğretmen bir anne ve babanın üniversite öğrencisi oğulları.İki yıldan bu yana Lenfoma rahatsızlığı ile mücadele ediyor. Ege Üniversitesi Hastanesi, Onkoloji Servisinde süren tedavisinde bir takım aksaklıklar da yaşamış. Bu nedenle bir yandan hastalıkla mücadele ederken diğer yandan da sağlık sistemimizde yaşanan aksaklıklar nedeniyle mağduriyetler yaşıyor.
Geçtiğimiz Mayıs ayı sonunda kullandığı ilacın değişmesi için Ege ÜniversitesiHastanesi’ne gittiğinde Orçun ve ailesi büyük bir şok yaşıyor. Meğer doktorunun dört ay önce önerdiği kök hücre taraması için gereken yüksek çözünürlüklü testin doku tipleme laboratuvar kayıtlarında bulunmadığını öğreniyorlar.
Laboratuvarın bu hatası sonucu dört ay önceki işlem yenilenerek, tekrar kan alınıp Orçun’un Kızılay sistemine yeniden giriş kaydı yapılmak üzere iki ay daha beklemesi gerekiyor. Neyse ki iki ay gecikme ile sisteme girecek olan Orçun Coşkun’un sisteme girer girmez geçmiş bağışçılarla da eşleşmesi yapılacak.
Orçun’umuzu ve yaşama tutunmayı bekleyen daha binlerce kanser hastasına umut olacak kişi belki de sizsiniz. Daha neyi bekliyorsunuz?