Ulus olarak kaçıncı kez yandı içimiz?
Terörün kaçıncı çirkin yüzünü izledik bir kez daha?
Şaşırttı mı PKK?..
Bebekleri bile öldürebilen vahşi ve insanlıktan çıkmış bir terör örgütünden ne beklersiniz?
2021 yılında birden vicdan ve akıl mı düşecekti yüreklerine?
Gara; terör takviminde bir acı çentik daha açtı.
Acımız tarifsiz.
Öyle ki masumları öldüren bir terör örgütünün amacı ne olabilir?
Türkiye Cumhuriyeti’ni mi yıkabilecekler?
Hayaller aleminde mi yaşıyorlar?..
Terörle, masumları katletmekle bir sonuca ulaşabileceklerini mi sanıyorlar?
Maşa bir örgüt.
Parayla besleniyorlar.
Maşa olmayı kendilerine layık görüyorlar.
Sözün bittiği yerdir PKK.
Ve ister eli kanlı PKK… İster ahtapot elli FETÖ.
Terörün her hali lanetli…
Biri can alan, diğeri devletin kılcal damarlarına yerleşen…
İçimiz yanıyor.
CHP’nin; 13 şehidimiz için ulusal yas ilan edilsin talebinin ardından…
Doğu Perinçek, katıldığı bir televizyon programında “13 kişi öldüğü zaman ulusal yas olmaz” dedi.
Başka bir konuk ise “vatandaş vicdanında buna bir itiraz olmaz” dedi.
Mevzuat kısmını bir kenara bırakalım….
Öncelikle belirtelim; ulusun tümünü acıya gark eden olaylar akabinde ulusal yas ilan edilebilir.
Kim itiraz edebilir ki?
Lakin…
Perinçek haklı; çünkü bu gibi ortak acılarda maalesef ulusal yas ilan edilmiyor.
Ama:
2005’te Papa için…
2011’de Japonya için…
2014’te Filistin için…
2015’te Arabistan kralı için…
2017’de Mısırlılar için…
Ulusal yas ilan edildi mi?
Edildi.
Arabistan kralı için ulusal yas neden ilan edilir Türkiye’de?..
Hadi yabancı bir ulusun büyük bir acısında edelim. Acıyı paylaşalım..
Arabistan, bizim hangi acımıza ortak oldu da kralı için ulusal yas ilan ettik?
Papa için ulusal yas ilan edildi de Papalık hangi terör eylemini kınadı bizim için?..
Perinçek sadece o noktada haklı, geçmişe bakarak mı söyledi bilinmez ama o da “13 kişi” bakımından…
Zira 33 şehidimiz olduğunda da ulusal yas görmedik biz!
Peki sormak gerekmez mi; kendi müşterek acımız için kaç ölüme ihtiyacımız var?..
Perinçek, “13 kişi için olmaz” demiş de…
33 şehit için de olmadı ya ulusal yas!..
Ne zaman olur?…
Kaç şehit gerekir,.. kaç ölüm gerekir?
Misal, bu ülke 1999 Ağustos’unda neredeyse Marmara Bölgesi’nin bütün yerleşimlerinde büyük bir deprem yaşadı. Resmi rakamlara göre on binlerce insanımız hayatını kaybetti, yaralı sayısı milyonları buldu.
Ulusal yas ilan edildi mi dersiniz?
Perinçek’in “sayı” hesabından yola çıkarak cevap verelim.
Zira 13 için ulusal yas olmuyorsa, 30 bin için olmalı değil mi?
Fakat olmadı, ulusal yas o zaman da ilan edilmedi.
Bunun gibi, yakın tarihte yaşadığımız İzmir depremi, 2011 Van depremi, 2013’te Reyhanlı’daki bombalı saldırı, Suruç Katliamı…
Hiçbirinde ulusal yas göremedik.
Haliyle Perinçek’in “sayı teoremi”ni çürüten örnekler bunlar.
Önemli olan önce insanlığımızın, sonra vatanperverliğimizin ve aynı ülküde birleşen fikriyatımızın çürümemesi elbet…
Çünkü bunlar basbayağı bizim kendi acımız…
Özbeöz evlatlarımızı terörün kanlı elinden alıp toprağa emanet ettiğimiz acımız…
Yakın tarihinde Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz el Suud’un, Papa II. Jean Paul’ün ve İran İslam Devrimi‘nin Ruhani Lideri Ayetullah Humeyni’nin ölümüne ulusal yas ilan etmiş bir ülke için fazlasıyla yerli, milli, öz bir acı…
İlanen olmasa bile tüm ulusu yasa boğan türden…
Perinçek’in düşüncesinin aksine ulusal yas ilan edilse sözgelimi, kim itiraz edebilir kendi acımıza?
Normal hayatta bir ve beraber olmayı unuttuk,ayrıştık, kutuplaştık…
Acılarımızda da aynısı olursa eğer?..
Ne tutacak bizi birarada?
Bunun ötesi var mı?..
Yas, hepimizin içinde zaten; neden çekiniyoruz ki “Ulusal Yas” ilanından?