Mantık biliminin kurucusu Aristotales MÖ 384’de yaklaşık 2400 yıl önce siyaset ve ahlâk için bakın ne demiş:
“Ahlâkla siyaset arasında önemli bir bağ olmalıdır. Bu dünyada insanın mutlu olmasını mümkün kılacak iki şey vardır; iyi bir ahlâk, iyi bir yönetim.”
Gerçi Aristotales iyi bir yönetim için iyi bir aile veya iyi bir zümreyi yeterli görürken Atina demokrasisinden bile geri düşüyor ama iyi bir yönetimin siyasetin ahlâklı yapılmasıyla mümkün olabileceğini ve insanı mutlu edeceğini söylemesi de bu güne ışık tutması bakımından anlamlı.
Demek oluyor ki; insanı mutlu edecek olan iyi bir yönetim, iyi bir yönetim için de iyi ahlâklı siyasetçiler lâzım. Formül çok basit.
İyi bir Ahlâk=İyi bir yönetim = Mutlu insan…
Soru şu:
Günümüze uyarlayacak olursak insanı mutlu edecek iyi siyaset, kişisel çıkarlarını önde tutan siyaset(çi) ile mümkün olabilir mi?
Devam edelim:
Kendi çıkarlarını düşünenler siyaset yaptığı kurumun çıkarlarını düşünür mü?
Kişisel çıkarları için siyaset yapanlar; duygu mantık çatışmasında mantığıyla mı yoksa duygularıyla mı hareket eder?
Son bir soru; seçimler ne için yapılır?
Yönetmeye talip olanların en iyisini seçmek için.
Seçimler en iyisini seçmek için yapılır ama her ne hikmetse kişisel beklentilere cevap verecek makamların seçimi söz konusu olduğunda genellikle en iyiler seçilmez.
Neden?
Daha nitelikli örnekler varken niteliksizleri örnek almaktan olabilir mi?
Şimdilik başka sorum yok!…