Harry Potter severler bilir… Ruh emiciler vardır orada…
İnsanın içini çeker, emer, ölmekten beter hale getirir…
Corona, 2020’nin ruh emicisi oldu.
Dünya ve Türkiye, alışık olmadığı bir zaman diliminden geçiyor.
Paranoya hallerimiz de son gaz devam…
Deprem fobisi çoğumuzda geçmemişken ve deprem fırtınalarının yarattığı kabus nedeniyle halen çoğumuzda “durduk yerde sallanıyoruz” hissi devam ederken…
Corona’nın ülkemizde de görülmesiyle şimdi başka bir psikolojik halimiz meydana geldi; çoğumuz hijyen hastası olduk ama bu kez en azından hayat için faydalı.
Günde 70 kere el sabunlayan, dezenfektan boşaltan, litre litre kolonya tüketir haldeyiz…
Birbirimize “korkuyla” bakmaya başlayacağız yakın zamanda!
Corona hayatın ruhunu emdi, ruh emici oldu.
Harry Potter’daki başrolü aldı Covid-19.
Sokaklar boş.
Okullar kapalı.
Her gün uğradığınız çay bahçesinden çay kokusu gelmiyor.
Cıvıltı yok.
Heyecan yok.
Hareket yok.
Otomatik fren yaptı hayat.
Yeni nesil bilmez; eskinin kasetçalarlarında stand-by(bekleme) modu, pause(durma/duraklatma) tuşu bulunmazdı.
İleri, geri sarma düğmeleri ile aç-kapa tuşu bulunurdu, start, stop.
Şimdi telefonunuzu uzaktan kablosuz hoparlörünüze bağlayıp müzik dinleyip, dizi izleyip araç sürebiliyorsunuz.
İstediğiniz yerde “pause” yapıyorsunuz, sonra kaldığınız yerden devam…
Corona, pause yaptı.
Stand-by moduna geçtik!
Ne kadar sürecek belli değil.
İngiltere Kamu Sağlığı Birimi diyor ki 2021 baharına dek salgın sürecek.
Tam 1 yıl.
Birim, aynı zamanda virüsün sıcaklıkta yok olmayacağını ifade ediyor.
Keza bir dediği daha var ki, aşı veya ilacın çare olmayacağı, Corona’nın ancak insanların virüse bağışıklıkları arttıkça etkisiz hale geleceği iddiası.
1 yıl…
İngiltere Kamu Sağlığı Birimi’nin resmi raporunun öngörüsü bu.
Varsayımlara göre İngiltere’nin nüfusunun yüzde 80’ine hastalık bulaşacak, yüzde 1 ölüm olursa 500 binden fazla ölü olabileceğinden endişe ediliyor.
New York Times da eldeki bulgulara göre ABD’de en az 200 bin, korkutucu boyutta ise 1,7 milyondan fazla insanın hayatını kaybedeceğine vurgu yapıyor.
Türkiye’de ne olur?..
Sosyal izolasyonda başarı sağlarsak acı tabloyu ne ölçüde asgaride tutabiliriz, bir şey söyleyebilmek mümkün değil.
Okullar açılır mı; demli çayın o güzel kokusunu çınar altındaki kahvehanede duyabilir miyiz yeniden; meçhul…
Peki ekonomik tablo ne olacak?..
Kirasını nasıl ödeyecek vatandaş, geçimini nasıl sağlayacak, çark dönmediği zaman zincirdeki bir halka kırıldı mı nasıl toparlanacak?
Ne kadar hazırız ve gücümüz var?
Yazıyı bitirdiğimiz dakikalarda gelir vergisi beyanname verme ve ödeme süresinin Nisan sonuna uzatıldığı haberi geldi ki bu karar da beklenenlerdendi.
Bilinçli ve duyarlı büyük bir kitlenin yanında aynı büyüklükte duyarsız ve umursamaz, cehaletin yine paçalardan aktığı ve dediğim dedik laf anlamaz başka bir insan yoğunluğumuz da var…
İradi sosyal izolasyon ile beraber ciddi ve acil şekilde sokağa çıkma yasağı ve OHAL düşünülmesi gerekiyor.
Hayatın ve dünyanın ruhunu emiyor Corona…
Dünya devleti olun, eğitime bilime önem verin, kardeş olun, eşitlik ve adaletten taviz vermeyin, savaşmayın, renkleri soldurmayın… mı diyor?
“Bir virüs gelir; hepinizi mat eder” mesajı, insanoğlunun çıplak çaresizliği olmasın!
