Coronavirüs nedeni ile ister istemez hepimizin hayatı değişti. Evlerimizde tek başımıza da olsak, aile bireylerimiz ile de olsak düşünce olarak kendimizle kaldığımız bir süreçteyiz. Bu süreçte kendimize ve önceki yaşantımıza yönelik pek çok durumu düşünür, sorgular olduk. Daha önce hiç bu kadar uzun bir süre evimizde kalmış mıydık? Daha önce sevdiklerimizden bu kadar ayrı kalmış mıydık? Gezip görmekten mutlu olduğumuz yerlerden bu kadar süre uzak kalmaya hazır mıydık? Evde kalıp kitap okumak için bu kadar zamanımız var mıydı? Kendi ekmeğimizi yapabileceğimizin farkında mıydık? Kendimizi geliştirebileceğimiz hobilerimizin olduğunu biliyor muyduk? Onca koşturma içerisinde durmamız gerektiğini anlamış mıydık? İçinde bulunduğumuz sürece göğüs gerecek kadar sabırlı, güçlü, metanetli olabileceğimize inanır mıydık?
İnanmak istiyorum ki bugünleri hep birlikte geride bırakacağız. Ya o zaman ne olacak? Her şey eskisi gibi kaldığı yerden devam edecek mi? Sanki bugünleri hiçbirimiz yaşamamış gibi mi davranacağız? Günlük koşturmalar, tatiller, hızlı kent yaşamı, geleceğe dair planlar, sabah evden çıkıp akşam gelişler… Sanırım birçoğumuz bugününden öğrendikleri ile bundan sonraki yaşamını sürdürecek. Diğerleri de eski tas eski hamam anlayışı ile yaşamaya devam edecektir.
Kazdağ Çiğdemi olarak ben, Coronavirüs günlerinde 18 Nisan’da otuz üç yaşımı bitireceğim. Aynı gün Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi olarak, evimden sınavlara internet ortamından gireceğim. Derslerime çalışıyorum. Gelecek için asla umudumu kaybetmiyorum. Belirsizliğe düşmemek için çabalıyorum. Sakinliğimi koruyarak olumlu düşünceler çevresinde geziniyorum. Kitap okuyorum. Ailemi daha çok anlayıp dinlemeye çalışıyorum. Kendimi iyi hissedebileceğim uğraşılar bulmaya çalışıyorum. Daha çok da bugünlerden önce nasıl bir biriydim diye düşünmekteyim? Daha önce komşularıma yardım etmiş miydim? Yaşlılarımız, çocuklarımız için neler yaptım? Onların sağlığı için bugünkü gibi endişe duymuş muydum? Kendim gibi başka insanların da kitap okuması için çabalarım olmuş muydu? Doğanın hepimizin hayatı için önemini biliyor muydum?
Sevgili okurlarım, bugünler elbette geçecek. Diliyorum ki, bugünlerdeki dayanışma ruhumuz her zaman sürsün. Birbirimize gösterdiğimiz anlayış, sabır ile yaşantılarımıza devam edelim. Bir ihtiyacımızın olup olmadığını sormak için bugünler gibi istemediğimiz günleri beklemeyelim. Çevremize karşı duyarlılığımız artarak sürsün. Kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığı her zaman önceliğimiz olsun. Kazanmaya, anlamsız koşuşturmalara, hırslara hayatımızın hiçbir anında bir daha yer vermeyelim. Doğaya her zamankinden daha çok sahip çıkalım. Nefes aldığımızın önemini bilelim. Sizler de öncesinde nasıl biriydim gibi soruları kendinize yöneltebilirsiniz. Bundan sonraki yaşantınızı bugünlerden öğrendikleriniz ile daha anlamlı hale getirmek sizlerin elinde. Sağlıkla kalın, evinizde kalın. Herkese mutlu bir pazar günü diliyorum.