Ne olacak damat şaşırdı.
Damadın “reform paketinden bakın ne çıktı.
Devlet iki-üç bin dönümlük kamu arazilerinde çiftçilik yapacakmış.
O zaman devlet, atlet-kilot üretir mi diye Sümerbank’ı neden özelleştirdiniz
Süt Endüstrisi Kurumunu (SEK), Et Balık Kurumunu (EBK) özelleştirirken bunlar devletin iş değil diyordunuz. Bunlar değil seracılık devlet işi öyle mi?
Karadeniz’in fındık üreticisini koruyan FİSKO BİRLİĞİ-Antalya’nın narenciye üreticisini koruyan ANT BİRLİĞİ- Adana’nın pamuk üreticisini koruyan ÇUKOBİRLİĞİ, Trakya’nın ayçiçeği üreticisini koruyan TRAKYA BİRLİĞİ, Ege’nin incir, üzüm, zeytin üreticilerini koruyan TARİŞ’İ desteklemekten vaz geçip birer birer yok olmasını sağlayıp üreticileri perişan ederken aklınız neredeydi?
Elindeki üretim yapan örgütleri bitir. Elin soğanına patatesine milleti muhtaç et. Sıkışınca da iki-üç bin dönüm arazilerde devlete çiftçilik yaptır.
Devlet üretme çiftlikleri ilgisizlikten kavrulurken; iki üç bin dönüm devlet arazilerinde çiftçilik yapacağız de. Arazilerin yanına birer de modern damlar kurarsınız olur biter.
Artık kendi köylünüzle rekabet edersiniz.
Başlığa bakar mısınız? “Köylüsünü bitiren hükümet!” Nasıl ama?
Oysa rekabet edeceğinize tarım girdilerini aşağıya çekseniz hiç bunlara gerek kalmayacak ama yapmıyorsunuz. Oysa örnek aldığınız batılı liberaller kendi köylüsüyle rekabet etmiyor destekliyor.
Bakın ben size bir şey söyleyeyim mi?
Tamam ne yaparsanız yapın köylüler hâlâ sizi destekliyor ya! Bir gün size öyle bir tokat atarlar ki nereden geldiğini anlayamazsınız.