featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. “MASUM DEĞİLİZ HİÇ BİRİMİZ “

“MASUM DEĞİLİZ HİÇ BİRİMİZ “

Pis darbe girişimi öncesi İlhan Selçuk’tan, Emin Çölaşan’a kadar pek çok kişi uyarıyordu gelen tehlikenin ne olduğunu ve büyüklüğünü.
Dinleyen yoktu.
Pis darbe girişimi oldu.
Üzerinden kaç yıl geçti?
Halen etkisi geçmedi.
Halen siyasi izleri devam ediyor.
Halen gözaltılar, tutuklamalar sürüyor.
Ve halen birileri kendi üzerindeki suçu atmak için genelleme yapma çabası içine giriyor!
Son söylenen:
“Masum değiliz hiç birimiz.”
Hayır; herkes suçlu değil.
Masum olanlar da mevcut.
Çünkü pis darbe girişimi oyununa dahil olmayan pek çok insan da var di mi?
Eğer Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde devletin temel nitelikleri başlığıyla tanımlanan özelliklere bağlı olsaydınız suçlu olmazdınız, masumlar arasına girerdiniz.
“Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
Anayasa madde 2 bu.
Milletvekili yemini var bir de Anayasa madde 81:
Devletin varlığı ve bağımsızlığını diyor…
Hukukun üstünlüğü diyor…
Demokratik ve laik cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma diyor….
Büyük Türk Milleti önünde diyor…
Namusum ve şerefim üzerine diyor.
Haliyle….
“Hiç birimiz masum değiliz” diyemezsiniz.
Doğru değildir.
Masumlar vardır, göz yumanlar vardır, suçlular vardır.
Masumları ayırın sonuç itibariyle diğerlerinin hepsi sorumludur.
Uyaranlar dinlenmedi.
Kulak tıkandı.
Aksine korundu, kollandı, sıvazlandı, devletin her kademesine o pis virüs yerleşti.
Kaç yıl geçti darbe girişimi üzerinden?
Halen gözaltılar devam ediyor.
Neden görülmedi, neden göz yumuldu? Anayasa, Cumhuriyet, Atatürk, Laiklik alerjisi olduğundan mı?
1996’da Hakim Adayları Eğitim Merkezi’nde hakim adaylığı stajı yaparken, mevcudun belki de yarısı bayan eli sıkmıyor, kitap okumuyor, eline gazete bile almıyordu.
O gün pek çok adayın Gülenci olduğu kabak gibi ortadaydı ve herkes de farkındaydı. Ama sorabildiğimiz tek soru kendi içimizde kalmıştı: “Bunlarla yargı nereye, nasıl bir yargıya?”
Nasıl bir yargı olduğunu hepimiz acı tecrübelerle gördük!
O zamanki adaylar hakim savcı oldu, kıdemli ve üst düzey yerlere geldiler.
Sonra pek çoğu ihraç edildi.
Dememiz o ki…
Bile bile lades diyenlerle o zamanlardan bu zamanlara tehlikeyi görenler bir aradaydı da bile bile lades diyenler tehlikeyi görenleri bir türlü dinlemedi.
Çünkü bile bile lades diyenler ne Anayasanın ikinci, ne de 81.maddesini hatırladılar.
Hatırlasalardı, inansalardı, “reklam arası” ve benzeri şekillerle gündelik siyaset içine girmeselerdi tehlikenin farkına varırlardı.
Ülkenin genelkurmay başkanı “terörist” diye tutuklanırken aleyhine tanıklık yapan PKK’lı bile daha muteberdi!
Haliyle “masum değiliz hiç birimiz” demek tüm siyasileri sorumlu haline getirebilir ki ancak bu hal de “sorumluluk ve hesap vermeyi” gerektirir.
Aklı olan masumdu.
Anayasaya inanan, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olan, laik demokratik hukuk devleti neferi olanlar masumdu.
Aklını peynir ekmekle yiyen ise masum değil….
Masum değilsen hesabını vermelisin.
Adalet bunu gerektirir.
Fırıncıda çalışan asgari ücretli işçi, Bylocklu biri telefonla kendini aradı diye FETÖ’cü olarak tutuklanıyorsa “masum değiliz hiç birimiz” demenin de bir hukuki sonucu olmalı di mi?
Niye yok?
Anlayan varsa beri gelsin.

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
“MASUM DEĞİLİZ HİÇ BİRİMİZ “
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!