Uzun sürdü…
Çoooook uzun sürdü.
Öylece kalakalıyorsunuz.
Hayata çok sert fren yaptırıyor deprem.
O an, o çaresizlikle yapabildiğiniz tek şey dua etmek: “Allah’ım dursun, Allah’ım dursun…”
….
Önce 5.8 düştü Twitter’a.
AFAD 6.6 dedi.
Kandilli 6.8 dedi.
(Sahi neden tüm depremlerde AFAD her daim Kandilli’den daha düşük veriyor depremin şiddetini?)
Amerika Deprem Enstitüsü 7 dedi.
Yerine tam karar veremedik.
Derinliği de zaten farklı farklı.
….
Yıkım var.
Ölüm var.
Korku var.
Peki sonrası?
…
Asıl sonrasına bakmayı ne zaman göreceğiz, akıl edeceğiz?
İşte İzmir.
Yani Türkiye’nin üçüncü büyük kentinden bahsediyoruz.
Trafik, sıkışıklık, aşırı yapılaşma, nüfus…
İstanbul’u düşünün…
Herhangi bir vilayeti düşünün…
Türkiye’nin deprem riski olmayan noktası yok.
Niğde’de, Konya’da bile deprem oluyor.
Bilim insanları KAF’tan tutun DAF’a kadar Türkiye’nin her noktasında yıkıcı deprem olabileceği uyarısı yapıyorlar…
Her fayda kırılma bekleniyor.
Böylesine deprem üstünde oturup da böylesine kuzu kuzu depremi bekleyen bir ülke daha var mıdır?
…
Devletin, hükümetin, belediyelerin öncelikli ilk işleri deprem beklenen kentlerde, riskli bölgelerde birebir “çürük” çalışması yapmaları…
İzmir’de yıkılan binanın yanında niye diğer binalar ayakta?
Yanlış oldu soru, şöyle soralım:
Sağlam binaların arasında neden birkaç bina yıkılıyor sadece?
Peki deprem daha büyük, daha şiddetli olsa, özellikle İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde hangi itfaiye, hangi ambulans, hangi kurtarma aracı, hangi sokağa, mahalleye girebilecek?
Hangi toplanma alanı kaldı İstanbul’da?
….
Bir ülke düşünün.
Güya deprem toplanma alanı ilan ediyor.
Sonra da oraları otoparka, AVM’ye çeviriyor.
Bunun bir başka örneği var mı?
….
İnanılmaz bir uyku halindeyiz.
Sert fren yaptırdı bugünkü deprem.
Ama sonra?
Ama yarın?…
….
Eğer devlet ve hükümet, eğer belediyeler bu işe adam gibi eğilmezse eğer…
Olması gereken kontrol, denetim yapılmazsa…
Normal bir yangında bile herhangi bir kentin kaç sokağına itfaiye giremediğini bir sayın…
Sonra kuzu kuzu beklemeye devam edelim depremi.
…
Dünyanın neresinde böyle bir şaşkınlık hali var?
Depremin asıl sonrasına bakalım…
Kimi, nereden, nasıl kurtarabileceğiz?…
Hangi noktaya ulaşacaksınız İstanbul’da, İzmir’de….
….
Ve en acısı….
İnsanlığı bazılarımız nasıl bu kadar kaybetti ve içlerine nasıl böylesine nefret girebildi ki, İzmir’de deprem oldu diye sevinen insanlarla bir arada yaşar olduk?
Kaç yerinde deprem var bu ülkenin?
Kaç fayımız kırık içimizde?