1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. İNTİHAR …

İNTİHAR …

Son günlerde intihar vak’alarının yoğunlaşıp,  sıradanlaşmaya başlaması, içine girdiğimiz toplumsal travmanın, toplumsal ayrışmanın, toplumsal şiddetin ve toplumsal çıldırmanın bizleri getirdiği ve gerilim içinde tuttuğu bu halet-i ruhiyyemizin  çöktüğünün en net işaretleridir. Modernleşmek, modernizm uygulamada keşke bu kadar kolay olsaydı… Mutluluğunun, sevginin, huzurun ve edebin uygulama anlamını bilmeyen bir topluluğun eline teknoloji verirseniz, para verirseniz, isminin önüne hak etmediği bir değer verirseniz, yapacağı ilk şey kendini maymun etmektir. Bir şey olmak, bir şeyi almak, bir şeyi harcamak, bir şeyi yok etmek, bütün bunları yapmak, yapma eyleminin içinde bir bilinç yoksa, nitelikli emek yoksa sizi sonuçları itibariyle çok fazla etkiler. Gücünüzün olması size artı bir üstünlük sağlamaz. Paranızın olması size artı bir mutluluk sağlamaz. Size o artıları ancak sahip olduğunuz bilinç ve o bilinçle ortaya koyacağınız nitelikli emeğiniz bir artı değer sağlayacaktır. Artı değerin anlamlı olmasının sizin düşünmeyi bildiğinizi ve yaşamak adına, yaşayabilmek adına çektiğiniz acıların içinde acılara yenilmeden acıyı yöneterek sizi bunalıma değil o bunalımdan çıkış yolu bulabilmek adına direnmeye yöneltmesi ve bu nedenle o zor şartlar altında yaşamak adına bir şeyleri bulma mutluluğunuzu hep diri tutmasıdır…
12 Eylül’ün bu ülkeye en büyük kötülüğü eğitimde felsefeyi, sosyolojiyi ve mantığı ders programından çıkarması ve kitapları suçlu görüp yakması ve cezalandırmasıydı.
Okumak, düşünmeyi öğrenebilmek ve bilinci oluşturabilmek, bunu öğretmeyen okul ve eğitim  çocukları ne acıdır ki piyasa denilen acımasız çarkın içine hazırlıksız atıyordu.
“Felsefenin gerçekten önemli olan tek sorunu vardır, intihar” demiş Albert Camus…
Camus’un bu söz ile dikkat çekmeye çalıştığı bunca kötülük var iken,  insanoğlu niye intihar seçeneğini kullanmaz da ölmeyi bekler…
Soru budur ve yanıtı da önemlidir…
O toplama kamplarında gördüğü eziyet ve işkenceye rağmen neden intihar değil de ölüm beklenir…
Dünyada bu kadar acı çekilerken niye intihar değil de yaşam için mücadele edilir ve ölüm beklenir…
Neden haftanın beş günü monoton tarzda bir yaşamın içinde köle koşullarında kendine vakit ayırmaksızın çalıştırılır da sıralı ölüm beklenir…
Çekilen acılar, hastalıklar veya şiddete maruz kalmalar her neyse neden intihar seçeneği kullanılmaz da ölüm beklenir…
Nedeni tek kelimedir…
Bazen boşuna olduğu bilindiği halde durabilmek ve bazen de yaşanılan bütün saçmalıklara rağmen karşılayabilmektir, onu.. Direnmenin tanımıdır bu.. Direnmedir, insanı doğayla yeniden özdeş kılan. Hayvanla insan arasındaki o büyük açığı kapatan da budur. İnsanı yeniden hayvan mertebesine yükselten de direnmenin kendisidir. Dünyaya fırlatılmış her insan, tanrıların, hep yeniden aşağıya yuvarlanacak olan taşı tepeye çıkarmakla cezalandırdıkları Sisifos’tur. Bu cezayı bilinçli olarak kabul etmiştir. Saçma olan budur. Hayatın kendisi budur. Hayat o taşı yeniden yuvarlanacağını bildiği halde o tepeye taşımaktır. Kısacası kim tarafından ve nereden gelirse gelsin kötülüğe karşın direnmektir. Yenilginin sürekliliğine rağmen kötülüğe direnmektir. Durmak, seyretmek değil direnmektir..
Direnebilmek ise düşünmekten geçer. Düşünmek ise felsefeyle anlamını bulur.. İntiharı değil yaşamı seçen direnmeyi seçer.. Direnebilmek ise felsefeyle yani düşünceyi tanımlamakla olur. Nitelikli bilgiyi kimin için kullandığının bilincinde olmayı bilmek ister.
Hayat böyle bir şey işte…
Güzel bir yaşanmış olay ile yaşama tutunmayı ve yaşamayı her şart altında isteyebilmeli ve bu isteği hep diri tutabilmeliyiz…
Yaşama irademizi hiçbir şey öldürmemeli ve her şart altında yaşayabilmek için bir nedenimiz olmalıdır. İşte o neden, bizim mutluluğunuz ve yaşamımızın anlamı olacaktır…
“50 yıl önce ki intihar şimdi gerçekleşiyor.”
1952 yılında av tüfeği ile intihar eden genci Numune Hastahanesi’ne getirirler. Dr. Hüsnü bey genci ve annesini tanımaktadır. Doktor hastaya gerekli müdahaleyi yapar ve hayatını kurtarır. Ancak hasta ısrarla ölmek istemektedir.
Genç bir kıza aşık olmuştur. Kız konservatuvarda öğrencidir. Modern bir kızdır. Çocuğun aşkını kabul etmez ancak ona kızmaz da.. Gördüğünde selam da verir ve hatırını da sorar. Genç kızı görebilmek için her gün okulun kapısına gelir. Kapıdan hep yalnız çıkan kız bir gün kapıdan sevdiği ile el ele çıkar. İntiharda bu tablo üzerine gerçekleşir.
Ölmek için yalvaran genç kurtarılır. Dr. Hüsnü bey ile arkadaşlık ilişkileri sonra devam eder.
Aradan yıllar geçer. Ve yine bir kadına aşık olur.  Kadın evlidir ve iki çocuğu vardır. Kadın eşinden ayrılır. Evlenirler. Eşinin çocuklarını üzerine geçirir. Bir çocukları olur. Çok mutludurlar. Çok başarılı bir iş adamı olur. Her şey yolundadır..
Bir gün Dr. Hüsnü bey onun akciğer iltihaplanmasıyla hastahaneye yattığını öğrenir. Ziyaretine gider. Oksijen verilmektedir. Hüsnü beyi görünce: ” Abi ne olur, kurtarın beni”, der.. “Ömrümün en mutlu günlerini yaşıyorum.” “Kurtarın ne olur” “Yaşamak istiyorum.”
Kurtarılamaz ve ölür.
Ölüm nedeni ise 50 yıl önceki intihar girişiminde, saçmaların yol açtığı iltihaptır…
Velhasıl hayat böyle bir şey dostlarım…
Yaşamak için çok neden bulmaya çalışın…
Ölüm zaten gerektiğinde kendi elinizde.. Dibinizde..
Aşkı sadece karşıt cins ile ilişkilendirmeyin…
Aşkı yaşamın içindeki her şey ile ilişkilendirin…
İnsan bir kediyi de bir köpeği de bir eşeği de bir aslanı da özetle diğer bir canlıyı da sevebilir. İnsanlığı ve doğayı da sevebilir. Yeter ki kendine aşık olmasın…
Sevgiden ve sevmekten asla vazgeçmeyin…
Sevgi ve saygılarımla…

https://www.balikesir24saat.com/author/vecdi-yilmaz/

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
İNTİHAR …
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!