Dünyanın başına musallat Corona yüzünden en büyük bayramlarımızdan birini bugün Türkiye’nin çoğu evinde kutluyor.
Varsın öyle olsun..
Milli bayramların sadece törenlerde olmadığını, kalplerdeki yerinin daha da büyük olduğunu şimdiden göstermedik mi?
Her çocuğun 23 Nisan çocuğu olduğunu görüyoruz daha ne?
Coşkuyu görüyor musunuz?
İçtenliği.
Hepsinin kameralardaki heyecanını…
Varsın evde olalım.
Corona’da bile Cumhuriyetin doktorları sayesinde ölüm oranının düşük seyirde gitmesi bir büyük başarı değil de nedir?..
Kim ne derse desin…
Ne kadar milli günlere alerjisi olanlar durup durup Atatürk’e sataşsalar, Cumhuriyet’in kazanımlarına bulaşsalar da attıkları her düşmanca adım kendilerine bumerang olarak dönecek ve dönüyor da zaten…
Bunca yıldır Atatürk sevgisinde bir azalma oldu mu?..
Hangi milli bayram kutlamasında coşkusu azaldı insanlarımızın?..
Yeni moda, her milli bayram öncesi birileri Atatürk’e sataşmayı görev biliyor.
İşte geçenlerde, daha 3-4 gün önce, adı “Türkiye” olan gazetede, prof(!) unvanlı biri Atatürk’e ajan dedi, İngilizlerle işbirliği yaptığını söyledi, ağzına geleni yazdı.
Klasik durum.
Kinleri içinde boğuluyorlar, farkında değiller.
Biz 23 Nisan çocuklarına bakıyoruz.
Her piyano ve keman çalan çocuk, her spor yapan çocuk, evinde bile çekim yaparken kendiliğinden hazırola geçen çocuk, her bayrak tutan çocuk…
Geleceğimizdir, güvencemizdir.
Varın hepimiz evlerde olalım bugün.
Hepimiz 23 Nisan’ı yaşamıyor muyuz?
Gece 21’de balkonlara çıkıp hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nı söylemeyecek miyiz?..
Boş verin bugünün 23 Nisan’ını bugün ilk sayfalarında görmeyen, bir kelime etmeyen malum gazetelere..
Logosunda Türk bayrağı kullanan Türkiye Gazetesi…
Milat Gazetesi. Diriliş Postası Gazetesi. Yeni Söz Gazetesi.
Varsın tek kelime etmesinler 23 Nisan ile ilgili.
O kafalara en güzel cevap aslında yine refiklerindedir. Bir zahmet arşivlerde Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Ulus, Tan, Cumhuriyet, Milliyet, Kurun, Vakit’e baksınlar.
Belki biraz olsun utanırlar.
Türkiye’nin 23 Nisan’ında 23 Nisan’ı görmeyen zihniyet boşuna hayallere dalmasın.
Cumhuriyet, bağımsızlık, vatan, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim, İstiklal Marşı ve Atatürk bu milletin tartışılmaz vazgeçilmezleridir.
Etle kemik gibi birbirine kaynaşmışlardır.
Çocukları dinleyin anlayacaksınız.
Salah Birsel, “Türkiye Şarkısı”nda bakın ne diyor:
“…Sen boy atan çocuklarda kemiksin etsin.
Akılsın hürriyetsin vicdanda
Kuvvetsin sen boy atan çocuklarda”
Bugün evrenin en geniş balkonlarındayız…
Bugün evrenin en geniş balkonlarında dünyanın en güzel bayrağıyla en güzel marşını söyleyeceğiz.
Bırakın balonları gökyüzüne, uçsunlar kalplerle…
Sonsuz gururla sonsuz 23 Nisanlara…