Etiket: Bülent Güldal

AKRABA AVLUSU

Masal denizlerinden yola koyulan zaman ırmağının yaşlı bir kalyonuyum, Adem’den önce tanıdım ak kanatlı martıları kuytularımda korkusuz yemlenirdi güvercinler, tuz ve su bir de rüzigâr aşkına türkülenirdi serenimde dalgalanan zeytin dalı bayrağım   Yasak şamandıralarınız birer iskandil nişanıydı Olimpos’un üçkâğıtçı...

Haberi Oku

KANAYAN DÜNYA                                                                                                

Alaturka bir hüzündür yaşamak yağan kar mı yoksa kan mı gökkubbeden Ürkerek açıyorum güne pencereleri ölüm haberleriyle sarsılıyor antenler Kadeş Savaşı bize üç bin yıl uzak öyleyse bu vahşet ne eğer biraz insansak ! Namluya mermiyi sürene bakın hele uygarlıktan...

Haberi Oku

ŞİİR, ŞAİR, HAYAT ÜÇGENİNDEN  YANSIYANLAR

Alıcı kuşların masasında acemi bir külhan, iş bilmez kasap ulu orta naralara sığınan eğreti kürsüler gibisiniz, çöle dönüştürdüğünüz bahçenin yüzünden hüzün akıyor açlığa ve esarete doğuyor çocuklar, işsizliğe, keyiften mi ürperiyorsunuz yoksa korkudan mı titriyorsunuz?   Aşkları yok sayan yalancılar...

Haberi Oku

‘RÜYALAR GERÇEK OLSA’

Sabaha dökülen ışık öpüverir sıcacık alaca karanlığı, göğüslerinin gülünü koklayarak uyanırım aşkı susar ortalık Bir çağlayan savrulur mor uçurumlarından, bir deniz türkülenir gözlerinin arasından, gökyüzünün cümbüşleri kuşlar uyanır sonra rengi yiter ıssızlığın (Rüya- Bülent GÜLDAL) Uyku, günlük çalışmalarımızdan yorulan bedenlerimizin...

Haberi Oku

EDREMİT LİSESİ MEZUNLARI  DERNEĞİ 

“Sanat halkı, halk sanatı çağırır ve besler’ diyor ya S.Eyüboğlu, kendini besleyemeyen kalabalığın sanattan, dolayısıyla düş ve düşüncesini harmanlayacak olan birikimlerden haberi yok bugün. Kendi toplumumuzdan yola koyulduğumuzda sosyal süreçlerin bileşkesinin hiç de iç açıcı olmadığını görüyoruz; doğa yaratırken biz...

Haberi Oku

TÜNEL 

Ateş kusan silahlarınız mutfak robotu mu?  Hedefinde yüzünü hiç görmedikleriniz  korkuyla bekleşiyorlar kuytularda,  eğer varsa yüreğiniz, böyle bir cehennemi düşünün  bir tek size ve patronlarınıza mı ait yaşamak?  Dünyayı mezbahaneye çevirdiğiniz yeter !  Evindeki çocuğunun gözlerine bak  bırakabiliyorsan eğer bombayı...

Haberi Oku

SOKAKLARIN DİLİ

Saçlarımı okşarken gurbetin eli uzaklarda her sabah seni aradım dar sokağa açılan penceremizi hüzünlü yüzünle çoğalttım anne   Türkçe Sözlük’te sokağın anlamı şöyle tanımlanıyor; “yerleşim bölgelerinde, iki yanında evler olan, caddeye oranla daha dar ya da kısa olabilen yol.” İçine...

Haberi Oku

YAĞMUR SALKIMLARI’NDAN İKİ ŞİİR

HIYAR VE ÇINAR Hayat gel gitlerle çoğalıyor dalga dalgaya yüklenirken biçim beğeniyor özüne o muhteşem girdap   Dağ kendini aklıyor ova da çürüğünü özenle ayıklıyor her kımıltının soy ağacı   Yedi günde şair olunur diyorlar düzenin dümen suyunda ısrarla kulaç...

Haberi Oku

KAZDAĞI’NIN SÖYLEDİĞİDİR

Ünlesem sesim duyulur denizin koynundaki yeşil adalardan çam kokulu ormanı bir o yana bir bu yana taşır martılar, elim yüzüm tuz içinde harcını kararım hayatın çiçekli bayırlarda ustalar önüme çıkar öyküsünü dinlerim Sarıkız Mermerleri’nin Kartalkaya Tepesi'nden, Kız Pınarı’ndan savrulur Homer’in...

Haberi Oku

AKRABA AVLUSU 

Masal denizlerinden yola koyulan  zaman ırmağının yaşlı bir kalyonuyum,  Adem’den önce tanıdım ak kanatlı martıları  kuytularımda korkusuz yemlenirdi güvercinler,  tuz ve su bir de rüzigâr aşkına türkülenirdi  serenimde dalgalanan zeytin dalı bayrağım    Yasak şamandıralarınız birer iskandil nişanıydı   Olimpos’un üçkâğıtçı...

Haberi Oku

SANAT  HAYATI  DEĞİŞTİRİYOR 

Gökyokuş’tan sola dön  Aydurağı’na gelince  dağlara bak dağlara  mavi nehri göreceksin    Taşların buğusunu  inceden sür yüreğine  saçlarını tarazla  boncuk gözlü akşamın    Bir karınca türküsüdür  ulu orta yaşamak  kıyısına iliştiğin hayattan  yapayalnız ineceksin    Ömrünün aşkca özeti  üç beş...

Haberi Oku

BİRİLERİNE YANIT

Kış bitti kar güllerini toplayıp çekildi bahçelerden buğulu ıssız günler   Kolları çemirli fettan baharı ağırlıyor şimdi ışıkları giyinmiş sabırsız pencereler   Gün ağarmaya görsün ovalardan dağlara türküsü yayılıyor çalı bülbüllerinin dün tomurcuk olan gül bugün katmer katmer   Yatağını...

Haberi Oku

KUŞKU’NUN KAYNAĞI

“Septik felsefe (Kuşkuculuk) denince, bilginin imkânından ‘ilke olarak şüphelenen’ bir felsefe anlaşılır. Septik eğilime Yunan felsefe tarihinin ilk dönemlerinde rastlanır. Söz gelişi Sofistler açık açık, septiktirler. Protagoras’ın ‘insan her şeyin ölçüsüdür’ varsayımını, ‘genel bir gerçek yoktur’ anlamında anlamak pekâlâ mümkündür. Gorgias ise düşünmeyi, hoş...

Haberi Oku

BAŞARAN’IN YENİDEN YARATTIĞI İDA

Bir denize çanak olamadıysan atsa da olur kalbin atmasa da   Gün dağların ardına devrilir an da saklı olan herkese aşina   Anılar olduğu yerde kalsın yeni güller koy düş odalarına   En olmadık yerinden öp hayatını gökyüzünden geniş bakışlarınla...

Haberi Oku

HAYATIN ŞİİRİ

Sessiz görünen yığınları çürüyen bir orman sandılar   Zamanın sonsuz hamlesine kilit vuracaklarını sandılar   İçten içe güldü kalabalık dayatılan hurafelere   Bir demdir geçer dedi ince, usul, ağırbaşlı bekledi   Onurlarına dil uzatılınca eğik boyunlar dağlaşıverdi birden bire  ...

Haberi Oku

AYDINLANMA DÜŞMANLARI

ÇOCUK VE KRAL Kralın çıplaklığını ekilmeyen toprak gördü namlunun ucundaki kuşlar gördü   Montaj fabrikalarında boşa dönen çarkları diplomalı işsiz gördü   Yer utandı, gök utandı sağır kulaklar duydu kürsülerden yağan küfrü   Acı bir türküydü savaş arda kalan felâketi...

Haberi Oku
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!