Bütün milli bayramlarımız kalbimizin en kutsal yerinde kuşkusuz.
Ama 23 Nisan.
Daha bir farklı…
İki yönden.
Birincisi; egemenlik açısından…
Yani, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni düşünmemiz gerek…
Millet iradesini, hakimiyeti…
İkincisi Çocuk Bayramı olması açısından…
En neşeli bayram olmasının sebebi de bu zaten.
Çünkü her çocuk, geleceğe yönelik umutlarımızı diri tutmamızı sağlayan en büyük güç.
Çocukları çıkarın hayattan, ne kalır ki elimizde?..
Mal, mülk, ihtişam, makam, şaşa, hava, kibir, ego, para, lüks, şatafat….
Eeeee…
Hırs ve tutkularına her zaman yenik düşen insanoğlu için sonrası ne?…
Peki çocukları düşünün…
Gülen, koşan, oynayan, ağlayan…
Kim mutlu olmaz onlarla ve kim eşlik etmez onların gözyaşlarına?..
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir ayrıcalığa sahip Türk çocukları.
Ne kadar gururlansak az!
Mustafa Kemal Atatürk, çağının öylesine ilerisinde bir görüşe sahip bir lidermiş ki koyduğu ilkelerin ve attığı temellerin ne kadar yerinde olduğunu her gün yaşayarak görüyoruz.
Ve bu temeller öylesine güçlü atılmış ve Türk milletinin bağrına öyle güzel adapte olmuş ki, bırakın üç beş gafilin sataşmalarını, heykellerine saldıranları, O’nu ve yaptıklarını küçümseyenleri bir kenara…
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet O’nun kurduğu ilkelerle yaşayacak.
Geçenlerde haberlerde okumuşsunuz veya duymuşsunuzdur. Duymadıysanız burada okuyun…
Samsun Büyükşehir Belediyesi Atatürk heykelinin önüne gelmiş reklam bilboardları koymuş.
Gelen tepkiler sonrası da görüntüyü engellemediklerini, uygun yerin orası olduğunu falan söylemişler…
Çok lazım ya billboardlar… Üç billboard koymasalardı olmazdı…
Ama vilayetin adı Samsun oldu mu insan daha bir kızıyor ya; biz de o noktadayız…
Samsun yerel yöneticileri Samsun’un ne anlama geldiğinin idrakinde olsalar en küçük ayrıntıya azami dikkat gösterirler ve çok daha hassas olmaları gerekir ki buradan anlayacağımız husus, demek ki öyle bir idrakleri yok.
Saçma sapan, güya gizli gizli sataşmalar bunlar.
Yakışmayan, olmaması gereken.
Bugün 23 Nisan.
Ve egemenlik…
Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir sözünün hayata geçtiği en yüce kurumdur TBMM.
Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı sistemi ile etkisi ve işlevi eskisi gibi olmasa da yine güçlü Meclis günlerine kavuşacağımıza inanıyoruz…
Ama bu haliyle bile madem bizi temsil ediyor oradaki milletvekilleri…
O zaman sırtlarında çok büyük yük var ki bunu unutmamaları gerek..
Ulusun faydasına olan konularda salt siyasi parti kararı diye her önergeye ve teklife “red” vermemeleri, vicdanlarının ve aklın da sesini dinlemeleri…
Koltuk gidecek diye siyasette yanar döner veya Uğur Mumcu’nun tabiriyle “fırıldak” olmamaları, ilkeli bir duruş sergilemeleri… Yani…
Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti’nin Meclisi ve milletvekilleri olmaları… Çıkarlarının esiri olmamaları..
Yoksa makamlar geçici, sonra nasıl anıldığınız çok daha önemli.
Nice vekilliği biten var yüzüne bakılan yok; nice vekilliği biten var, halen şükranla anıyoruz.
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Anlamını anlamayanların uyanmaları dileğiyle kutlu olsun.