Çöp, gelişmekte olan ülkeler için gelir kapılarından biri!
Gelişmiş ülkelerin ise yüzüne baktığı yok.
Tabiri caizse “kakalayacak ülke” arıyorlar.
Ama….
Gelişmekte olan ülkeler için gelir kalemlerinden biri olsa da her gelişmekte olan ülke de almıyor elalemin çöpünü.
Çünkü sonuç itibariyle zehir bunlar.
Plastiğin geri dönüşüm miktarı sadece yüzde 9’muş örneğin.
Gerisi başa bela.
O yüzden çevre mi para mı, toprağım-suyum mu para mı, gelecek mi bugün mü diye düşünüyor aklı başında olan gelişmekte olan ülkeler de.
Afrika ülkeleri bile artık imtina etmeye başladı çöp almaktan.
Aklımızı pek çok konuda kaybetmiş olduğumuzdan Türkiye; para uğruna dünyanın plastik çöp depolarından biri haline geldi.
Pek çok ülkenin çöpünü alıyoruz.
Çöplüğe dönüyoruz.
Para uğruna geleceği, topraklarımızı, suyumuzu, çevremizi, havamızı kaybediyoruz.
Kimin umrunda?..
Sadece doğa kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin ve çöplüğe dönen topraklarda ve civarlarında yaşayan insanımızın.
Siyasetin kulağı tıkalı, gözü görmez.
Greenpeace’nin “Atık Oyunları” raporu var.
Türkiye yalnızca Avrupa’dan 2020 yılında 656 bin 960 ton plastik atık ithal etmiş.
Bu rakamın yaklaşık üçte biri İngiltere’den alınanlar.
Yani başta İngiltere’nin çöplüğü olmuşuz, bu açık bir gerçek ve başka ülkelerin de keza!
Bir önceki seneye göre aldığımız çöp miktarı yüzde 36 artmış, maşallah!
Greenpeace yaptığı araştırmalarda plastik atıkların yasadışı olarak Adana sınırları içerisinde ve açıkta yakıldığını tespit etmiş.
Çukurova, zehirova!
Beş farklı yerden alınan toprak, kül, su ve çamur örneklerinde çok sayıda tehlikeli organik kimyasalın yanı sıra ağır metaller ve metaloidler tespit edilmiş.
Nereye gidiyor bu zehirler?
Toprağa.
Hem de ülkemizin tarımsal anlamda en verimli topraklarına.
Nereye gidiyor bu zehirler?
Suyumuza, havamıza…
İngiltere ve Almanya başta olmak üzere pek çok ülke çöplerini satıyor.
Ama artık Çin ve Afrika ülkeleri bile frene basmış durumda.
Bizim bir önceki yıla göre çöp alımımız yüzde 36 artıyor.
Avrupa’nın çöp’lüğü oluyoruz/olduk!
Çöpten gelen para ile neleri feda ettiğimizin farkında mıyız?..
Çöpten gelen zararı, zehir karışan topraklarımızı, suyumuzu, zaten tükenme noktasına gelmiş tarımsal arazilerimizin göreceği zararı nasıl karşılayacağız, telafi edeceğiz?..
Bugün kazandığımız yarınlarımızı kurtarmaya yetecek mi?..
Yarınlarımız, elalemin çöpüne feda edilir mi?
Bir ülke kendi bacağına böylesine sıkar mı?
N’olacak o çöpler sonra?
Ne yapabileceksiniz çöplüğe döndükten sonra?
Pek çok ülke, çöpleri kakma derdinde; biz miyiz dünyanın en akıllısı allasen?
Akıl çöp olsa; bu kadar da kolay atılmaz ki bir tarafa.