Balıkesir Sokak Hayvanlarını Düşünüyor sayfasının yöneticisi sevgili Yasemin Demirer ile geçtiğimiz günlerde buluştuk. Pek çok şeyi konuştuğumuz güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Yasemin’i dinlerken, onun yaptıkları ile gurur duydum. Bu zamana kadar başardıkları ile hepimize örnek olduğunu düşündüm. Tek başına çıktığı yolda, bugün binlerce kişinin desteğini görmekte olan Yasemin, bakalım neler yapıyor. Cumhuriyet sevdalısı, hayvan dostu, pırıl pırıl bir gencimiz olan sevgili Yasemin Demirer ile söyleşimizi sizlere aktarmak istiyorum.
Sevgili Yasemin bize kendini tanıtır mısın?
Merhaba ben Yasemin Demirer. 1993 Balıkesir doğumluyum. Sevgili Çiğdem Çimen’in küçük lisedaşı ve siyasi görüşümüz gereği yoldaşıyım. Her ikimizde tarihi Balıkesir Lisesi, mezunuyuz. CHP Gençlik Kolları’ndan gelen Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı neferleriz. Bizi bir araya getirmiş ideallerimiz ve görüşümüzdür.
Sokak hayvanlarına karşı duyarlılığını biliyorum. Bu konudaki çalışmalara ilk nasıl başladın?
Gündem gereği sosyal medyaya tamamen küstüğüm dönemdi. Şiddet, çocuklarımıza yaşatılanlar, hemcinslerime yapılanlar, doğa tahribatı, hayvan hakları kapsamında gerek ülkemde gerek yaşamış olduğum gezegende olanlar nedeniyle hesaplarımı dondurmuştum. Savaşmak, yumruk kaldırmak ve mutluluk için direnmek yerine kör kalmayı tercih etmiştim. Bu duruma sevdiklerim tepki gösterdi. Onların baskısı ile hesaplarımı geri açtım.
Bir amacım olmalı dedim. Balıkesir yerelinde hayvan haklarını savunan bazı kimseler arkadaş listemdeydi. Onların hesaplarında can dostlarımız için büyük bir çaba vardı. Arkadaş listemin bir kısmı partidendi. Diğerleri okul arkadaşlarım ve Hayko Cepkin fanlarıydı. Herkes hayvanlarla yaşamayı kabullenmiş olmayabilirdi. Kimi, BU DÜNYA BANA AİT diyordu. Kimileri ise içim kaldırmıyor diyecek kadar bahanesi bol olan insanlardı. Kişi listemde bulunan herkes ile amacımı paylaşmak istemedim. Bir olumsuzluk işitmek istemedim. Daha büyük büyük bir yola çıkmak istedim. 21 Aralık 2015 tarihinde Facebook’ta, ‘’ Balıkesir Sokak Hayvanlarını Düşünüyor’’ adını verdiğim sayfayı kurdum. (www.facebook.com/balsohaydus )
Bu çalışmayı bugünlere dek sürdürebileceğine inanmış mıydın?
Dediğim gibi yerel hayvan hakkı korumacı gönüllüler listemdeydi. Yolun başında bile sayılmazdım. Önceleri hayranıyken bugün çok yakın olduğum ünlü sanatçı Hayko Cepkin ağabeyimin, müzik piyasasındaki emekleri aklıma geldi. Ve dedim ki şimdilerde 10, bilemedin 100 beğenilerle komiklik sergileyebilirim. İleride bugünlerime gülerek bakacağım. Hatta kendimle dalga geçeceğim. Yılmadan pes etmeden Türkiye’nin önüne sunmaya başladım; Balıkesir’deki 4 ayaklı, insana âşık ve insana muhtaç masumların yaşadıklarını. Onların tedavi gereksinimlerini, yuva ihtiyaçlarını, uğradıkları zulmü.
Kendi ilgi alanını, toplumsal sorumluluk projesine dönüştürmen çok güzel ve anlamlı. Gelişmeleri anlatmaya devam eder misin?
Zamanla Instagram’da neden yoksun diye soranlar oldu. Balıkesir’ de etkileşimde olduğum kişiler ve mesaj yoluyla diğer illerden ulaşanlar çoğaldı. Bunun üzerine 4 Nisan 2016 tarihinde www.instagram.com/balsohaydus hesabıyla oraya da katılmış oldum.
Ve anladım ki; insanlar birbirlerini tanımadan hatta arka fonda kim var bilmeden de güven duygusunu hissedebiliyor. Bunu gün yüzüne çıkarmış olduğumu fark ettim. Günümüz tarihi itibari ile Facebook platformum 5’nci yaşında, Instagram ise 4’ncü yaşında.
Balıkesir Sokak Hayvanlarını Düşünüyor ile kimlere ulaştın? Çalışmaların da nasıl bir yol izlemektesin?
Her görüşten insan hayvanları sevebilir. Onların yaşamını savunabilir. Onlar adına mücadele edebilir. Yardım çığlıklarımda yanımda olabilir. Bu bakış açısı benim için çok önemli. Çünkü hayvan denen masumlar, hayvan doğup hayvan kalıyor. Hayvan olarak ölebiliyor. Asla çizgilerini bizler gibi bozmayan bu güzellikte canlıların tarafı, görüşü yok. Onların hakkını savunacaksam, koruyacaksam kavgasız, gürültüsüz, öfke ve nefret toplamaksızın şeffaf bir çizgide olmalıydım. Eğer bunu rol yapmadan başarabilirsem yanıma daha çok insan olabileceğine inandım. GÜÇTEN KUVVET DOĞAR ilkesine inandım. Bunu başaracağımı düşündüm.
Bu aslında her konuda, her sektörde, her siyasi partide, kısaca yaşama dair her alanda geçerlidir. Ben bu durumu hayvan hakları kapsamında yaşadım. Her kesimden insanın yanımda olabileceğini gördüm. Mücadelem başlayınca daha da iyi anladım.
Her konuda bu duruşumu gösterdim. İnsanlar rol yapmadığıma inandı. Yuva arayış ilanlarımda, tedavi için destek isteyişlerimde benimle birlikte çırpınanlar oldu. Bu sorunları kendi sorunuymuş gibi gördüler. Hayvan hakları ihlali söz konusu olduğunda gerekeni yaparken, benim gibi şeffaf kalmayı ilke edinen sayısız büyüklerim ve yaşıtlarım hayatıma girdi. Hepsi birer ailem oldu.
Hayvan dostlarımızın sesi olan paylaşımların, hakkında bilgi verebilir misin?
Bir hayvan dostumuz, saldırıya uğruyorsa bu olay 2 veya 3 gün sonra unutulur diye düşünmüyorum. Sosyal medyada her şeyi görmekteyim. Gerçekten tedaviye alınmış mı diye takip ediyorum. Gerekli makamlara şikâyet başvurusunda bulunmamız mı gerekir diye düşünüyorum. Bazen günler hatta haftalar geçiyor. Sosyal medyada çalkantı geçse bile sonucu bildiriyorum. Tedaviye alındıysa şayet tedaviye alındığını belirtiyorum. Yeni görüntüler paylaşıyorum. Kim yardım ettiyse onları belirtiyorum. Her zaman durumun sonucunu sunmaktayım.
Bunu yaptığım zaman insanlar hayret ediyor. Teşekkür ediyorlar. Başkası olsa bu güzel sonucu paylaşmazdı diyenler oluyor. Onların varlığını görünce iyi ki zor olanı seçmişim dedim. Bir şeyleri başardığımı hissediyorum. Balıkesir ilindeyim. Sosyal medyada konumun herhangi bir önemi yok. Bazı kavgacı hayvan severlerden farklıyım. Onlar gibi bu şehir bizim size ne oluyor gibi polemiklere hiç girmiyorum. Aksine bu canlar hepimizin diyorum. Onlara yapılanlar ile hepimizin sinirleri gerildi. Ama artık sonuç budur derin nefes alabiliriz diyerek insanları rahatlatıyorum.
Bizlere deli gözüyle bakmakta halk. Çünkü hayvan hakkı savunucularının birçoğu sürekli kavgalar ile gündeme geldi. Ben kimseyi rol model almadım. Kendime yakışan davranışı sergiledim. Ben başardım, ben yuvalandırdım, ben yürüttüm, ben tedavi ettirdim, ben bu suçluya ceza aldırdım demiyorum. BİZ YAPTIK BİZ BAŞARDIK demekteyim. Kimler emek verdiyse, kimler çırpındıysa her birine tek tek teşekkür etmekteyim.
Sergilediğin uzlaşmacı duruşundan dolayı seni kutluyorum. Bize kurumlar ile iletişimini de anlatır mısın?
Belediyeler ile görüşmelerimde de bu şeffaflığım, tarafsızlığım geçerlidir. Varsa bir durum neden böyledir, çözümünüz nedir gibi söylemler ile temas etmekten çekinmem. Kavgacı yönümü hiçbir zaman ön plana almıyorum. Bu tutumumun çok güzel şekilde yansımalarını almaktayım.
Bir hayvan hakları savunucusu olarak insanlara mesajın nedir?
Hayat, mücadele etmekten ibarettir. Günümüzde bu kavramdan sıyrılmış oldukça insan var. Masum hayvanların başlarına gelenlere, tanık olmayanınız kalmadı. Çıkarımız için basit olandır, yok etmek öldürmek ve pişirip yemek. Biz insanlar olarak çok kolaydır öldürmek, tecavüz ve taciz etmek, kadına ve çocuğa şiddet uygulamak, doğayı tahrip etmek.
Kalp kırmakta keza muhteşem kolaydır. Herkesten art niyet aramakta keza öyledir. İftira atmak ise muhteşem kolaydır. Hatta bunu rutin hale getirmişizdir. Zor olan ise çıkarsız, menfaatsiz ve bir olmaktır. Birlikte olmaktır. Dünyayı hepimiz adına yaşanılır kılmak için birbirimizi sevmektir. Egomuzu arka plana almaktır. Biz kavramına sarılmaktır. Kısacası kolaymış gibi gelse de günümüz insanına zor gelen sevgiye tutunmaktır. Şuna inanın ki rol yapmadan mücadele edince insan bir sonuca ulaşıyor.
Okurlarımız için, Balıkesirliler için, hayvan severler için bir mesajın var mı?
Sizlerle Hayko Cepkin’in çok sevdiğim bir şarkısının bir kısmını paylaşmak istiyorum. Sevgi daima bizimle olsun.
Dinle hayat sessizce ağlıyor
Gözlerinin önünde kanıyor.
Haşa hissetmektir senin vazifen
Kutlayamayacağın bir zafer ol
Son ver ezip etmesinler eziyet
Nefesin yettiğince direnen ol
Çiğdem Çimen(balikesir24saat.com)
