“Baharı bekleyen kumrular gibi sen de beni bekle sakın unutma
Ellerin havada gözlerin yolda….”
Bekle cancağzım.
Bir zamanlar, böyyük Türkiye’mizin, böyyük adamının, 11 Mart 1971 Akşam 19.00 haberlerinden;
“Bu kadar böyyük Türkiye’de, böyle güccük olaylar olacaktır”
Ertesi günü 12 Mart Muhtırası verildi kendilerine. O günlerden bugünlere kaç dayatmalar yaşadık 1 Mayıslarda.
1 Mayıs Emek ve Bahar Bayramı’nı kutlamanın eşiğinde, bayram sevinciyle yüklü işçiler, kol ve beyin emekçileri üzerindeki dayatmalar; karın doyurmada enflasyonist baskılar altında kıvrananlar, seslerini ve soluklarını sendika ağalarının, sermaye sahiplerinin ve siyasal gücün ağzından çıkacak rakamlarla, mutlu olmaya çalıştıkları günlere denk gelen; “1 MAYIS İŞ, EMEK VE BAHAR BAYRAMI” kutlamalarında, yaşayacakları dayatmalara hazırlanmaktalar.
Sesi soluğu kesilmiş, sendikal mücadele çalışmalarında kumruya dönen kesimler, yaz döneminde marul salatası, tarhana çorbası ve ekşi ayran ve bulgur plavına talime hazırlanmaktalar.
Simit hesabı yapılmıyor, simit saraylara davet edildi, konaklara ve gecekondulara bir daha geri döner mi bilemem?
Ramazan fırsatçıları, kumruların gurklamasına aldırmayacak ve görkemli iftar sofralarında boy gösretip, deveyi hamuduyla yutmanın hesaplarını yapacaklardır.
Kumruların açlıktan mideleri kavrulmuşken, eller havaya kalkacak; baharı bekleyen kumruları yemlemek için gösterişli iftar çadırlarında birlik, bereberlik ve bereket çağrıları yapılacak günleri yaşaycağız.
“Bir Tanrı ‘yı bir de beni sakın unutma” diyen dinletiler eşliğinde, oruçlarını açmaları istenecektir.
Kutsal ibadetin kutsallığından nemalanmanın hesaplarını yaparak, kendi siyasal koltuklarını garanti etmenin hesabıyla dualarını yad edecekleri zaman dilimini görüp yaşayacağız hep birlikte.
Ellerimiz havada, dualarımız dillerden dökülürken;
“Çınladın durdun kulaklarımda
Süzülen yaştın yanaklarımda
Bir şarkı oldun dudaklarımda
Senin ismini söyledim durdum”
Ya Rabb diyerek şükürler edeceksin bir lokma ve bir hırka için…
“Ben de unutamam geçse de yıllar
Seviyorum seni dünyalar kadar
Dudaklarımda ismin gözümde yaşlarla”
İnsanın yüceliğine, güzelliğine, iyilik severliğine, cömertliğine, mertliğine, üreten ve sevgiye büyütenliğine gönül vermiş bir insancık. Rahmani düşünenlere gönül verip, şeytani ruhta olanların şerrinden, kıskançlığından, kin, haset ve nefretinden kendimi sakındırmaya gönül vermişimdir. Bu “İŞ, EMEK VE BAHAR BAYRAMI”NDA kimseye çamur atmak, kimsenin kazancında ve mutluluğunda asla gözümüz olamaz. Tüm sıfatlardan azade yaşamaya özen gösterip, Yunusça yaşamanın erdemiyle hem hal olmaktır muradı, * İ D U R A K İ * ‘nin.
Bu duygu ve düşünceler ışığında tüm emekçilerin bayramını en candan duygularımla kutlar; sağlık, esenlik içinde kazançları bereketli, aşları tatlı, ömürleri sıhhatli, çoluk, çocuklarıyla muhabbetli güzel günler yaşasınlar diliyorum.
Hayalleriniz kadar büyük yaşayıp, mutlu olun, mutlu kalınız.