Ev sahibiyseniz ve sorunsuz kiracınız varsa nadir şanslılardansınızdır, kıymetini bilin kiracınızın.
Ama çoğu ev veya dükkân sahibi şikâyetçidir kiracısından, hele hele kira borcunu ödemezse hem alacaklı, hem mal sahibi olarak aylarca ve yıllarca mahkemelerle uğraşmak zorunda kalırsınız tahliye edebilmek için…
Kira borcunu ödemeyen kiracı için yasal olarak icra takibi başlatıp, icra müdürlüğünün verdiği 30 günlük ödeme süresi sonunda icra hukuk mahkemelerine dava açarak tahliyeyi, genel mahkemelerdeki süreçten daha kısa sürede bitirmeniz mümkün.
Örnekleyelim…
Misal, kiracınız 3 aylık kira borcunu ödemedi. Bu üç aylık kira bedelini hem tahsil etmek, hem de tahliyeyi sağlamak için kira alacaklarına özel bir icra takibi başlatabilirsiniz. İcra müdürlüğü, borçlu kiracıya göndereceği ödeme emrinde 30 gün içinde borcu ödeme gerekliliğini, aksi halde alacaklının cebri icra işlemlerine devam etmekle birlikte tahliye davası açabileceğini de ihtar eder.
30 gün içinde ödemedi mi, icra hukuk mahkemesine açarsınız davanızı… Tebligat yapılmışsa, ödeme veya itiraz yoksa başkaca inceleme yapmaz mahkeme, ilk celse tahliye kararı verir.
Keza kötü niyetli borçlu itiraz etti misal…. Yine belge ile ispatlamalıdır kira borcunun olmadığını…
İspatlayamaz, bir belge sunamazsa yine ilk seçenekten farklı bir durum olmaz.
Mahkeme duruşma açtığı gün tahliye kararı verir, dosya neticelenir.
Alacaklıyı zaman açısından rahatlatan tek dava yolu budur; diğerlerine göre kısadır, basittir.
İcra hukuk mahkemeleri de sever bu tür davaları… İlk celse karar vermek o mahkeme açısından da “biten iş” demektir.
Dediğimiz gibi, bu davalarda mahkeme ödeme var mı yok mu ona bakar, yoksa bitirir geçer; ödeme iddiası var ise belgeli mi, kabul edilebilir mi ona bakar, yine karar verip noktalar.
Başka bir şey irdelenmez istisnai durumlar yoksa bu davalarda.
Ama bakınız geçenlerde n’oldu…
Yargıda zaten nicedir “Allah’ım aklımıza mukayyet ol” durumlarındayız.
Üzerine bahsettiğimiz türden bir davada verilen ara karara denk geldik ki, evlere şenlik…
Nerelere gitsek, ne etsek türünden…
Alacaklı ev sahibi icra takibi yapmış kiracısına…
Aylık 900 TL’den 8 ay kira bedelinin ödenmediği iddiasıyla…
Yukarıda özetlediğimiz süreç içinde borçlu kiracı “borcum yok” diye bir iddiada bulunmuş ama ne belgesi var, ne makbuzu!.. İspattan mahrum soyut bir iddia…
Dosya mahkemenin önünde…
Borçlu kiracı, ödeme iddiasına ilişkin herhangi bir belge filan sunamadığı için mahkemenin tahliye kararını vermesi, o ilk duruşma gününde dosyayı bitirmesi gerek.
Ama zurnanın zırt dediği yer…
Aylığı 900 liradan 8 aylık kira bedelinin ne kadar olacağının hesaplanması için mahkeme dosyayı bilirkişiye gönderiyor.
Ki zaten açılan icra takip dosyasında talep edilen tutar: 900 liradan 8 aylık kira bedeli olan 7.200,00 TL…
Yani 7200 TL’nin 7200 TL olup olmadığının hesaplanması için dosya bilirkişiye öyle mi?..
Yani mahkemenin hakimi 900 TL’den 8 aylık kira bedelinin kaç lira olduğunu bilmiyor, hesaplayamıyor, o yüzden dosya bilirkişiye öyle mi?..
Konuyla ilgili itiraz eden davacı avukatını dinlemiyor bile.
Peki bilirkişiye dosyanın gitmesi demek gereksiz yargılama gideri değil mi; yargılama gideri başta alacaklı davacıya, sonra borçlu davalının sırtına binen yük değil mi?..
Hem hani hâkim, kendi bilgisi dışında teknik ve mesleki bir konu olursa ancak dosyayı bilirkişiye gönderecekti?
Zamanın çok önemli olduğu yargı sisteminde bu bilirkişiye gönderim nedeniyle duruşma bir de 3 ay sonraya ertelendi mi?..
Görmeyelim, duymayalım, yazmayalım, eleştirmeyelim istiyoruz.
Ama ne mümkün!
900 x 8 kaç ederin hesaplanması için dosya bilirkişiye gönderildi ya….
Ah HSK, ah Adalet Bakanlığı…
Kamuoyunun gündemindeki davalara takılıp kalıyorsunuz da adliyelerde bu tip basit ve sıradan dosyalarda neler oluyor neler!..
Bu dört işlem bilgisinden ibaret gereksiz karar, hukuk nosyonundan uzak olduğu kadar, gecikmiş bir adaletle birlikte hak ihlali de yaratmayacak mı?..
Bilirkişiye gönderiliş sebebine bakın….
Gereksiz masrafa bakın…
Gereksiz davanın uzamasına sebebiyete bakın…
Bunun adı yargılama falan değil kusura bakmayın…
Bunun adı saçmalama…
Hem de hepimize “Allah’ım aklımıza mukayyet ol” dedirtir cinsten!