Ramazan bitti, bayram da bitti.
Sayılı günlerdi tez geçti bitti gitti.
Geriye sardı gelenler, yine yeniden kavuşmak üzere dendi ve ayrıldılar.
Allah kavuşmalı ayrılıklar versin dendi yeni ayrılıklar başladı.
Gitmek mi zor kalmak mı diye soruluyordu. Gitmek daha mı kolaydı ne?
Yolda önünde hedefin, oyalanacağın yollar var, gidiyorsun. Trafiktesin, yolu düşünüyorsun, vardığında yapacaklarını da. Tabi ki geride bıraktığın sevdiklerin. Kafanda deli sorular. Bir daha ne zaman dönebilirim ne zaman görüşürüz? … Allah kavuşmalı ayrılıklar versin yine sağlıkla kavuşalım inşallah dilekleri…
Kalana daha zor mu ne?
Sesler dinmiş her köşede gidenlerin izleri. Evi sessiz, kendi kimsesiz yapayalnız.
Vee kafasında hep belirsizlik. Yollar nasıl, rahat gittiler mi, yuvalarına vardılar mı?
Hiç iyi bir şey gelmez ya insanın aklına işte öyle…
Saatler sonra gelecek mesajı bekler gözü telefonda. Moladayız, az kaldı. Kısa bir güzellik.
Bir mola. Yine bekleyiş. Saatler geçer yine ve bu kez tanıdığın o ev telefonunu görürsün cebinde. Geldik.
İşte o zaman sevinirsin. Rahatlarsın.
Gelsinler göreyim istersin, gideyim göreyim istersin.
Eee neden gittiğin yerde kalmazsın derler ya, olmaz ki. Nereye gitsen bir yanın gurbet.
Gitsen arkanda kalan canın, kalsan gidemediğin diğer yarın.
Yıllarca gurbetçi dediğimiz akrabalarımız dostlarımız yaşadı bu ikilemi. Yaşamaya da devam ediyorlar. Gelirken sevindiler, giderken sevindiler. Gelirken ağladılar giderken ağladılar.
Her ayrılık ardında sevdikleri bir şeyleri bir yerleri bıraktı.
Sevinçler hüzünle sarmaş dolaş oldu hep.
Sevdiklerine kavuşmaya gidenler vardı yollarda.
Kimi yollarda kimi de hastanelerde kaldı. Şanslı olanlar kavuştu, sarıldılar sevgiyle.
Gözü yollarda haber bekleyenler oldu gelen telefon her zaman tanıdık olmadı.
Sevgiyle bekleyenler kavuşamadı bazen. Bazen de sevgiyle uğurlananlar varamadı döndükleri yere.
Kötü haber geldiğinde kötü bitmeyen güzelliklere şükür kapısı olduğunda sevinildi.
Kötü haber kazaydı, iyi haber bir şeyleri yok, hayattalar.
Yollar uzun, sevgiler sonsuz. İnsanoğlu var olduğu sürece sürecek ikilem.
Her defasında dualarla gönderiyoruz sevdiklerimizi. Su döküyoruz artlarından su gibi açık olsun yolunuz tertemiz akın gidin sağlıkla güzellikle. Dua ediyoruz yine buluşalım;
Allah kavuşmalı ayrılıklar versin.
***
Her yolcu uğurladığımda içim acır. Sonra derim ki neden endişelisin. Sanki kötü bir şey olsa seninle olmayacak mı? Yanında olduklarında ters giden hiç mi bir şey olmaz?
Allah’a emanet ederim sevdiklerimi. İmanım, inancım baskın gelir.
Çok şükür yine görüştük ve yine yeniden görüşürüz derim.
Ya dönülmez yola gönderdiğimiz sevgililer.
Sevdiklerimizi, kıyamadıklarımızı gönderdiğimizde nasıl yanar yürekler.
Keşke gelmeselerdi de sağ olsalardı diyen analar gördüm.
Gelmeselerdi, gitmeseydik, yapmasaydık, olmasaydı….
Yok işte öyle olmuyor.
Gelmeseler neden gelmediler? gitmeseydik ne demeye gitmedik ki, keşke gideydik, keşke, keşke, keşke…
***
Eskiden kırılan dökülen, kendimce kıymetli olan şeyler zarar gördüğünde çok üzülürdüm. Neden olana da epeyce söylenirdim.
Çok değerli insanlarımı kaybetmeye başladım yıllar içinde. Bizim için çok ani, çok yıkıcı kayıplar yaşadım. Akrabalarımdan dostlarımdan eksilenler oldu.
Bazı kayıplarımın üstünden yıllar geçse de acısı içimde hep taze kalanlar var.
Özlüyorum. Arıyorum. Hep bir yerden seslenecekler, alo dediğimde duyacağım gibi düşündüklerim var.
Ama yoklar. Biliyorum ki bir daha görmem, konuşmam mümkün değil.
İnsan unutmuyor. Sadece yokluklarıyla yaşamayı öğreniyor.
Hiçbir kaybın yeri dolmuyor. Sadece yaşam devam ediyor.
Önündeki seçenekleri görmen gerek.
Yaşam her zaman seçimlerden ibaret.
Dilerim doğru seçimleri yapma gücümüz olsun.
***
Dilerim sevdiklerimiz dağ ardında olsun da dağ altında olmasın.
Geri dönülmeyen yere gidenler için kalbimizde hep bir yer var.
İnsan görmediklerini de gönlünde yaşatır. Yeter ki istesin.
Ne dostlarım var yıllardır görmediğim. Ne arkadaşlarım var hiç tanımadan sevdiğim.
Ne zaman bir yakınını kaybeden duysam acısını anlıyorum, dua ediyorum;
Allah acısını unutturacak acı göstermesin
***
Sevdiklerimiz gidiyor zaman zaman. Bazen dağ ardına bazen hiç ulaşamadığımız görünmeze. İçimiz acıyor ya işte o zaman diyorum ki;
– Sen de gittin!
Gittiğin yer dönülür kavuşulur olsun. Allah kavuşmalı ayrılıklar versin.
-Bazıları yukarıdan gelen davetle gitti. Ve biliyorum ki seni çağıran nasıl ve ne zaman çağırırsa öyle gidiyorsun. Erteleme yok, pazarlık yok, gitmiyorum yok. Çağrılırsın gidersin.
Kalanlara zor biliyoruz. Umudum giden için güzellikler olsun. Dilerim tüm gidenlerimiz yeni yerlerinde huzur bulsun mekânları cennet olsun.
Geride bıraktıkları sevenlerine acılarını unutturacak acı göstermesin Rabbim.
Bayram sonrasında biraz buruk biraz neşesiz bir yazı oldu. Hep güzel şeyler olsun hep güzellikler paylaşayım isterdim oysa.
Nedense bu günlerde fazlaca kayıp haberi, fazlaca üzücü haberler gördük.
Hani olurda sorarsanız kimi kaybettiniz diye kişisel değil kayıplarım, kendi ailem içinden kayıplarım olmadı şükür.
***
Çevreme bakıyorum, ülkeme bakıyorum üzülüyorum.
Cennet gibi olabilecek bir ülkede kaosun içindeyiz. Neden böyle olduk muhabbetine girmeyi hiç düşünmüyorum. Birazcık düşünebilen herkes biliyor ki bu sonuç birkaç yılın birkaç adamın işi değil. Hiçbirimiz masum değiliz.
Dilerim bu kargaşa, belirsizlik ve huzursuzluk günlerini kolaylıkla ve tez zamanda tersine çeviririz.
Yurt dışına giden veya bir şekilde izleyip imrenenler ülkemize dönünce neden biz böyle olamadık, neden sahip çıkamıyor koruyamıyoruz değerlerimizi diyor ya -ki onlardan biri de benim- cevap bizde aslında.
Önce kendimizden başlayalım.
Küçücük bir örnek; Herkes sokakların temiz olmadığını söylüyor. Ve neredeyse tüm işyeri çalışanları kapılarının önünde sigarasını içip hemen yere kendi iş yerlerinin önüne atıyor.
Kaç kez görmüşsünüzdür sizde.
Uyarıyor veya ters ters bakıyorum
-Şimdi buraları süpürecekler, çöpçü var diyorlar utanmadan.
Çevremdekiler de
-Birgün bir dayak yersen şaşırma diye beni uyarıyor.
Ve kimse kimseye bulaşmak istemiyor.
Kendileri de ‘nasılsa herkes böyle’ diye aynı hatayı devam ettiriyor.
Kırık cam teorisini bilmeyen var mı?
Hadi biz de cam kıranlardan değil onaranlardan olmaya çalışalım.
Zaten sarı ineği de verdik…
Tüm ülkem için güzellikler olsun istiyorum.
Sevdiklerini uğurlayanlara sağlıkla, huzurla kavuşmalı ayrılıklar diliyorum.
Güzelliklerle buluşmak umuduyla,
Sağlıkla Kalın
