1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. ZİHİNLERİMİZ NEDEN DAHA YORGUN?

ZİHİNLERİMİZ NEDEN DAHA YORGUN?

featured

Son yıllarda modern yaşamın getirdiği; ekonomik zorluklar, yoğun iş temposu, sosyal baskılar, sosyal medya etkileri, sosyal bağların zayıflaması, belirsizlikler, salgın hastalıklar ve doğal afetler, küresel boyutta bireylerde stres ve kaygıyı daha da artırdı.

Depresyon, anksiyete bozuklukları, tükenmişlik sendromu, dikkat dağınıklığı, odaklanamama, unutkanlık ve stres kaynaklı rahatsızlıklar sadece bireysel bir mesele olmaktan çıktı, toplumsal bir gerçekliğe dönüştü.

Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre; depresyon ve anksiyete bozuklukları her geçen yıl daha fazla kişiyi etkiliyormuş.

Peki, ne oldu da kendimizi bu kadar çok tükenmiş, kaygılı ve mutsuz hissetmeye başladık?

Öncelikle, modern hayatın temposu giderek hızlandı.

Teknoloji ile her an her yerde bağlantıda olabilmek, bilginin ve iletişimin sınırlarını genişletirken aynı zamanda sürekli yeni bilgilere maruz kalmak üzerimizde büyük bir baskı yaratmaya başladı.

Sosyal medya, haberler, mesajlar, e-postalar derken beynimiz durup dinlenmeden veri işler hale geldi.

Üstelik negatif içerikler, gerçek dünyadan koparak sanal dünyada kaybolmak, sosyal medya aracılığıyla servis edilen şaşalı hayatlarla kendi hayatımızı kıyaslamak ve kusursuz görünme çabası içinde kendimizi yetersiz hissetmek gibi birçok neden, çoğunlukla gençler arasında özgüven problemleri, kaygı bozuklukları ve depresyon vakalarının artmasına sebep oldu, olmaya da devam ediyor.

Bunun yanı sıra ekonomik belirsizlikler, işsizlik, enflasyon gibi maddi zorluklar ve yönetime karşı oluşan güvensizliğin yarattığı gelecek kaygısı da psikolojik sağlığımızı tehdit eden önemli faktörler arasında.

Temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılamakta zorlanır hale gelmek, hayatın tekdüzeleşmesi, hareketsiz yaşam, yüzeysel ilişkiler orta yaş grubunda tükenmişlik olarak kendini gösterirken, gençlerde ise gelecek kaygısı ve umutsuzluğa sebep oldu.

Tüm dünyanın nasibini aldığı salgın hastalık süreci ise zaten kırılgan olan ruh sağlığımızı daha da zedeledi.

Sosyal hayatın uzun süreli daralması, bireyselleşme, belirsizlik hissi, hastalık ve ölüm korkusu, çevremizdeki insanların duygu durumları, küresel etki yaratan savaşlar derken birçoğumuz ruhsal çöküntüye uğradık.

Geçtiğimiz aylarda özellikle Ege Denizi’nde art arda meydana gelen deprem selinin volkanik bir patlamaya neden olma olasılığı, uzmanların birbirinden farklı açıklamaları ve sosyal medyada yayılan korkutucu yanlış bilgiler toplumda kolektif bir kaygı yarattı. Zira dünyanın dört bir yanında meydana gelen deprem, sel ve kasırga gibi doğal felaketlerin, psikolojik rahatsızlıkların artışında önemli bir etkiye sahip olduğu biliniyor.

Sosyal medyanın etkisi ile bu felaketler sadece bölgesel değil küresel ölçekte etki yaratıyor ve zayıflayan psikolojik sermayelerimizle normal hayata dönmekte zorlanıyoruz.

Aslında görüldüğü üzere her yaş grubunun kendine özgü stres kaynakları ve psikolojik rahatsızlıklara yol açan faktörleri var.

Mesela çocuklarda aile içi şiddet, boşanma, ihmal, istismar.

Ergenlerde sınav kaygısı, okul stresi, akran zorbalığı, hormonal değişimler ve sosyal kaygı.

Genç yetişkinlerde kariyer planlaması, ekonomik bağımsızlık kazanma çabası, işsizlik.

Orta yaşlarda iş stresi, çocuk yetiştirme, yaşam giderleri, beklentiler.

Yaşlılık döneminde ise kronik rahatsızlıklar, yalnızlık hissi, fiziksel hareket kısıtlılığı gibi…

Kısaca yediden yetmişe zihinlerimiz yorgun.

Peki, çözüm var mı?

Elbette var.

Öncelikle, psikolojik rahatsızlıkların, ruh sağlığını korumanın, güçlendirmenin ve profesyonel destek almanın önemini kavramamız şart.

Dijital detoks yaparak zihni dinlendirmek, gerçek sosyal bağlar kurarak yalnızlık hissini azaltmak, doğada vakit geçirmek, spor yapmak, uyku düzenine dikkat etmek, hobi edinmek, sanata yönelmek, yeni yerler görmek, odaklanma teknikleri uygulamak, nefes egzersizleri…

Ve bir de koşulsuz sevmek.

İnsanlığın artık zihin yorgunluğu yaratan gerginliklerden arınıp rahatlamaya ihtiyacı var çünkü fiziksel sağlık kadar önemli olan ruhsal sağlık, barış içinde huzurlu bir dünyanın da olmazsa olmazı.

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
ZİHİNLERİMİZ NEDEN DAHA YORGUN?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!