Balıkesir’de özellikle 70’li yıllarda antiemperyalist ve antifaşist mücadelenin devrimci önderleri olan ve 78 Kuşağı olarak bilinen, o dönemin öğrencileri hafta sonu 41’nci kez buluştular.Elit Asya oteli salonunda gerçekleşen buluşmaya katılan 300’e yakın arkadaş bir kez daha anılarını tazeleyerek hasret giderirken yakın dostları da kendilerini yalnız bırakmadı. CHP, EMEP, SOL ve Yeşil Parti’nin bazı yönetici ve üyeleri ile bazı CHP il milletvekilleri de öğrencilik yıllarında aynı mücadele içerisinde oldukları dostlarıyla birlikteydiler.
Gecenin başlangıcında Balıkesir 78’lileri adına bır konuşma yapan Nazif Çınar, kendilerinin 78 kuşağı olarak kendilerinden önce baskı ve zulme boyun eğmeyen Şeyh Bedrettin’lerin, Börklüce Mustafa’ların, “Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyen Pir Sultan’ların, Mustafa Suphi’lerin, “Güneşi zaptedeceğiz” diyen Nazım ustanın, 6. Filo’yu denize döken Deniz Mahir ve Kaypakkaya’ların mirasçısı olduklarını vurguladı. 78 Kuşağı’nın aynı zamanda; zulmün temsilcisi Hızır Paşa, Kuyucu Murat, soykırımcı Topal Osman’ların ve mandacı zihniyetin, cuntacıların reddi mirasçısı olduklarına da dikkat çekti. Nazif Çınar, daha sonra 41.buluşmaya katılan o dönemin Balıkesir’deki farklı okullarda eğitim görürken aynı mücadele içerisinde oldukları BAYÖD’lü, BTİYO’lu, NEF’li ve Akademililerle Sanat Okulu,Ticaret ve Balıkesir Liselili 78 kuşağına “hoş geldiniz” dedi. 70’li yıllarda Balıkesir’de devrimci mücadelede öne çıkan Kasaplar, Aygören, Sakarya ve Gaziosmanpaşa Mahallesi devrimcilerini de selamlayan Çınar şunları söyledi.
“78 Kuşağı, emperyalizme ve ülkemizdeki işbirlikçi ve gerici faşist güçlere karşı verdiği eşitlik,özgürlük ve demokrasi mücadelesi ile Türkiye siyasi tarihine damga vurarak şanlı bir tarih yazmıştır. Türkiye tarihi böylesine kitlesel ve kararlı bir mücadeleye tanıklık etmemiştir. Dostlar, eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelemizde ağır bedeller ödedik. “Sakıncalı” denilerek işten atılıp, işe alınmadık. Sürgünlere uğrayıp gözaltılar,tutuklamalar,işkenceler gördük.18-20’li yaşlarda kaçak düşüp mülteci olduk.İdamlarla yargılanıp hapislerde yattık.Bektaş Yavuz’u hain bir pusuda, Naver Engin’i sınıfında kalleşçe sırtından bıçaklanarak; Hasan Kaynak, Mahmut Özden,Dursun Duman ve Kazım Turan arkadaşlarımızı taranarak, İbrahim Aslan’ı şişlenerek kaybettik. Güç kaybettik ama asla pes etmedik. “Vaz geçmedikçe bir umut ve çıkış mutlaka vardır” diyerek bu süreç içerisinde olgunlaştık.Farklılıklarımızı ayrı hareket etmenin gerekçesi yapmak yerine,ortak noktalarımızı birlikte olmanın gerekçesi yapmanın önemini kavradık. Bizim kuşağımız; karanlığa karşı aydınlığın, hurafeye karşı bilimselliğin,bağnazlığa karşı laisizmin, faşizme karşı demokrasi ve özgürlüğün,keyfiliğe karşı hukuksallığın ve savaşa karşı barışın savunucularıdır.”
Geceye katılanlar gecenin sonunda bir sonraki yıl 42.buluşmada tekrar birlikte olma dileği ile vedalaşarak biriktirdikleri güzel anılarla geceyi sonlandırdılar. C.Saffet Yılmaz (balikesir24saat.com)