Bu hafta Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız idi. Hepimize kutlu olsun. Bu haftaki sohbet konumuz bu bayram üzerinde olacaktır. 23 Nisan1920 tarihinde TBMM Ankara’da açılmıştı. Millet Meclisi kendisine başkan olarak Mustafa Kemal’i seçmişti. TBMM’nin açılması aslında ulusun egemenliğini eline almasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin fiilen kuruluşudur. Cumhuriyet savaştan sonra ilan edilecektir. Meclisin açılmasının yıldönümünde bu açılış Milli Bayramı diye kutlanmıştır. Diğer yıllarda da meclisin açılışı bayram olarak kutlanmaya devam etmiştir.1922 yılında saltanat kaldırılınca saltanatın kaldırıldığı günde Hakimiyeti Milliye Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Savaşlar sırasında pek çok şehit verdiğimizden dolayı ülkede pek çok şehit çocuğu vardır. Bunların bakımı için Himaye-i Etfal Cemiyeti kurulmuştur. Himaye-i Etfal Cemiyeti şehit çocukları için 23 Nisan 1927 yılında Çocuk Bayramı kutlamak istemiştir. Atatürk bu iki bayramın birleştirilmesini istemiştir. Böylece iki bayram birleştirilmiş ve beraber kutlanmaya başlanmıştır.1935 yılında bu iki bayrama Hakimiyeti Milliye bayramı da eklenmiş ve üç bayramın birleştirilmesi ile Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ortaya çıkmıştır.
1980 yılında adı “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak değiştirilmiştir. UNESCO 1979 yılını çocuk yılı ilan edince TRT Uluslararası Çocuk Şenliğini başlatmıştır. Böylece bayram uluslararası nitelik kazanmıştır. Çocukları makama kabul geleneği ise 1933 yılında Atatürk ile başlamıştır. Çocuklar bir ulusun geleceğidir. Çocuklarına bayram hediye eden tek ulus Türk ulusudur. Ne mutlu bu çocuklara, ne mutlu bu bayramı hediye eden atalara.
24 Nisan 1915 tarihi ise isyan eden Ermenilerin doğu Anadolu’dan Suriye’ye tehcir kararının verildiği tarihtir. Van çevresinde isyan edip Türk ordusuna saldıran Ermeni çeteler destekçileri ile beraber Suriye’ye sürülmüşlerdir. Avrupa ülkeleri ve Ermeniler bu sürgün olayını sözde soykırım olarak ilan etmektedirler. Oysa böyle bir olay yoktur. Türk ulusu ülkesini savunmuştur. 25 Nisan 1915 tarihinde ise İtilaf orduları Çanakkale Boğazını açmak için Gelibolu Yarımadasına çıkartma yapmışlardır. Çıkartmayı Seddülbahir ile Arıburnu’na yapmışlardır. Seddülbahir’de 9.Fırka çıkartmayı karşılarken Arıburnu’ndaki çıkartmayı inisiyatif alan Mustafa Kemal 57. Alay ile karşılamıştır. Mustafa Kemal’in müdahalesi ile savaşın seyri değişmiştir. Çanakkale’de savaşlar 1916 yılı Ocak ayına kadar sürmüştür. Çanakkale’yi geçemeyeceklerini anlayan itilaf devletleri bu tarihte Çanakkale’yi boşaltarak gitmişlerdir.
Son yıllarda her yıl 24 Nisan’da Avrupa ülkeleri ile ABD ülkemiz üzerinde bir sopa etkisi yaratmak için Ermeni olaylarını gündeme getirmektedir. Talat Paşa komitesi bu konuyu Avrupa mahkemelerine taşımış ve bu konuda mahkeme kararı ile böyle bir olayın olmadığını kanıtlamıştır. Bu konularda emeği olanlara minnet borçluyuz. Saygılarımla
29.Nisan.2023
Sinan Kahyaoğlu